logo
19 NİSAN 2024

Bir millet tanımı: Tam bağımsızlık -I-

04.08.2012 00:00:00
İnsanların fert olarak iyiliği, saadeti, asil bir hayat yaşaması, bu dünyada insan olarak var oluşunu tam anlamıyla gerçekleştirebilmesi, dünya insanlığına da katkı sağlayabilmesi, tam bağımsız ve bağlantısız hür bir millet mensubu olarak yaşamasına bağlıdır.  
Tam bağımsızlık, insanî bir erdemdir. İnsandan başka diğer hayvanlar ehlîleştirilince bağımlı hâle gelirler. Bu bağımlılık, onların temel özellikleri olur. Köpek, eşek gibi hayvanlar sahiplerine, efendilerine ne kadar sadık ve bağımlı iseler o oranda sevilirler, sevinirler ve mutlu olurlar. İnsan ise hayvanlardan farklıdır. Kölelik, hür iradesini yok etmek anlamındaki bağımlılık, insanî bir özellik değildir. Köpekleşme bağlamındaki bir bağımlılık, insan olma onurunun yok olup gitmesi demektir.  
İnsan, yaratılmışlık noktasında diğer yaratıklarla eşit konumda olduğu gibi yaratıcılıktan uzaklık noktasında da eşittir. Dolayısıyla insan, sadece yaratıcıya boyun eğer. Böyle bir boyun eğiş, ne kadar onur verici bir şey ise hemcinsi olan insanlara boyun eğmek de o oranda rezilce bir şeydir. İnsan, ne kendi cinsinden olan insanların ne de maddî, dünyevî anlamda başka nesnelerin kölesi, bağımlısı olur. Öyle olursa insan olmaktan çıkar.
Dünyadaki bütün milletler için genellenebilecek olan millî bağımsızlık meselesi de bu bağlamda irdelenmelidir. Bağımsızlık ruhu, tamamen zihinseldir. Zihinler bağımsız olursa millet de bağımsız olur. Tam bağımsız ve bağlantısız bir millet, kendine güveni tam, özgüven sorunu olmayan, reşit olduğundan emin, ne yaptığını ve yapacağını bilen, tarihsel yolculuğunda şerefle, asaletle, alnı ak, başı dik, vakarlı bir şekilde yürüyen ahenkli, bilgili ve bilinçli bir organizmadır. Tarih boyunca Türk milleti gibi tam bağımsızlık ruhuna sahip milletler olduğu gibi bağımlılığı karakter hâline getirmiş milletler de vardır.  
Öncelikle hemen şunu vurgulayalım: Tam bağımsızlık, dünyadan yalıtılmışlık, dünyayla bütün ilişkileri kesmek, kapıları dış dünyaya kapamak, içe kapanmak değildir. Tam bağımsızlık, bütün dünya milletleriyle eşit şartlarda, adaletli ve insanî bir şekilde, kendini sömürtmeden, ezdirmeden, aşağılatmadan, karşılıklı menfaat ilişkisine dayalı olarak medenice ilişki kurmaktır.  
Tam bağımsızlık, bir milletin kimsenin iç ve dış işlerine müdahale etmesine izin vermeden kendi kendisini tamamen bağımsız ve hür iradesiyle yönetmesidir. Aldığı kararlarda, çıkardığı kanunlarda, yaptığı anayasada tamamen kendi menfaatlerini gözetmek, kendi iyiliğini göz önünde bulundurmaktır, başka bir ülkenin sömürgesi gibi davranmamaktır. Zihnini sömürge esaretinden kurtaramayan millet, bağımsız değildir. Kendi ülkesini iç ve dış düşmanların her türlü müdahalesine açık tutan, onun bunun yol geçen hanı hâline getiren, bağımsız karar alma ve uygulama iradesini kaybetmiş, müttefik diye seçtiği ülkelerin emir eri hâline gelmiş, yine bu müttefik diye seçilen ülkelerin millet düşmanlarını silahlandırarak bölmeye, parçalamaya, kargaşalık çıkarmaya çalıştığı bir millet, bağımsız değildir.  
Tam bağımsız bir millet, kendine özgü kültürü, düşüncesi, duyma, yaşama, davranma, yönetme, inanma, siyaset, hukuk, ekonomi biçimiyle özgün bir millî yapı ortaya koyan ve başka milletlerin de bu anlamda örnek alabileceği, gıptayla bakabileceği bir millettir. Kendi şahsiyetini bulmuş, reşit olduğuna inanmış, özgün üretimler peşinde olan, dünyayı her daim güzelleştirmeye, iyileştirmeye çalışan, dünya toplumuna artı değerler üreten millet, hür ve bağımsız millet denilmeye layık millettir. Tam bağımsız millet, kendi yöneticilerini seçerken öncelikle, iç ve dış düşmanlar tarafından parayla, şanla, şöhretle, makamla, mevkiyle satın alınamayacak karakterde olmalarına bakar. Para, kadın, şan, makam, etnik ırkçılık zaafı olan insanların yöneteceği millet, bağımsız olamaz. Emperyalist güç odaklarının, Avrupa Birliği ve Amerika kaynaklı küresel nitelikli fitne fesat şebekelerinin para ve propaganda imkânlarıyla desteklenmiş yerli işbirlikçilerinden oluşan kişi ve kuruluşların söz sahibi olabildiği bir ülke, bağımsız olamaz.  
Emperyalist ülkelerin, içerdeki millet düşmanlarına, bölücülere, yıkıcılara büyük imkânlar sunduğu, onların hamisi kesildiği, onları devleti ve millî birliği yıkmak adına tanklar, silahlar verdiği, pek çok haklar vaad ederek kullanabildiği bir ülke, bağımsız değildir. Bir ülkenin kan dolaşımı demek olan ekonomisini küresel sömürü şebekelerine teslim etmiş, emperyalistlere ödeyemeyeceği kadar aşırı şekilde borçlanmış, özelleştirme adı altında ülkenin bütün önemli işletmelerini, kurumlarını, şirketlerini, fabrikalarını, limanlarını, gelir kaynaklarını yabancılara satmış bir ülke, bağımsızlığa veda etmiştir.  
Ülke içinde yabancı sermaye hareketlerine sınırsız imkân sağlamış, para yönetimini yabancılara teslim etmiş, millî ekonomisini çökertmiş, sıcak paranın insafına terk edilmiş bir ülke ve millet, bağımsız olabilir mi? Üretim, gelir ve para kaynaklarının başına yabancıları getirmiş, millet evladını da buralarda sadece işçi ve memur olarak çalışmak durumunda bırakmış bir ülke, acaba bağımsızlıktan ne anlıyor?  Yabancı ülke vatandaşı sömürgen emperyalistlerin bir milletin alın teri ve el emeği olan yüz yıllık birikimlerinin üzerine alavere dalavere ile oturtulup onların "sahip", milletin de "Cuma" (köle) yapıldığı böyle bir ülke ve bu durumu olağanüstü ekonomik zeka, gelişme, iyileşme, çağ atlama, uluslararası ekonomiye entegre olma gibi laflarla yutturmaya çalışan küresel sermayenin sözcüsü ve memuru olan siyasetçi, gazeteci ve televizyoncuların eline kalmış bir millet, bağımsızlığını çoktan yitirmiştir. Dünyanın bir çok yerinde böyle ülkeler var ve onlar kendilerini bağımsız zannediyorlar.
Demokrasi adına bütün millî değerlerini, motiflerini tasfiye etmiş, ülke içinde kabile devletçiklerin oluşumuna yol açan bir yasal düzenleme yapmış, dil birliğini, bayrak birliğini, vatan birliğini, kültür birliğini, hedef birliğini yok etmiş bir ülke bağımsızlığını çoktan kaybetmiştir.
Geleceğe dönük özgün projeler üretemeyen, millî bir gelecek inşa etme iradesinden mahrum, kendini tamamen günün şartlarına, esen rüzgara bırakmış, hatta bütünüyle Avrupa Birliği ve Amerika'nın emrine girmiş bir ülke ve milletin, hemen oturup, bağımsızlığımı nasıl tekrar elde edebilirim, diye kara kara düşünmesi gerekir.
Bir ülkenin sinir sistemi demek olan iletişim, ulaşım, basın yayın kurumlarının yabancılara satıldığı ya da millete yabancılaştırıldığı bir ortamda o ülke, bağımsızlığını nasıl izah edebilir? Mensup olduğu büyük, sahih, evrensel medeniyetin temel ilkelerine, özlerine bağlı kalarak millî ruhunun özgün üretici cevherinden kaynaklanan bir kültür üretemeyen, emperyalist batının her saniye televizyon ve bilgisayar ekranlarından akan kokuşmuş cüruf kültürüne ve bilgi kirliliğine maruz kalan bir millet, bağımsız değildir; haddi zatında o, millet olmaktan da çıkmıştır. 
 
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
'Hasarlı evlere girmeyin'
Açıklama sırasında depreme yakalandı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
'Hasarlı evlere girmeyin'
Açıklama sırasında depreme yakalandı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.