Bir sentetik insan cinsi: Liberislamcı

"Liberislamcı" tabiri liberal faşistlerle, İslam'ın özünü kaybetmiş ama İslamcı diye bilinen liberal yanaşmalarının ittifakını karşılayan bir ifadedir. Bu iki kesim, son yıllarda aynı safta birleşerek ilginç bir saldırı cephesi oluşturmuşlardır.
Bunların belirgin nitelikleri ve özellikleri şunlardır:
*Bu yeni ve tuhaf bir insan cinsi olan liberislamcı, Amerika ve Avrupa laboratuvarlarında yetiştirilmiş, itinayla üretilmiş, hormonla şişirilmiş bir garip sentetik yaratıktır.
*Bunlar liberal, sağcı, Amerikancı, Avrupacı, solcu, sosyalist, komünist ve bazı İslamcı, cemaatçi gazete, televizyon, düşünce kuruluşu, sivil toplum kuruluşu, parti gibi yerlere kamuoyu baskısı oluştursunlar, Türk vatanını Amerika'nın çiftliği haline getirsinler, bu coğrafyada Büyük İsrail'in güçlendirilmesine hizmet etsinler diye serpiştirilmiş, çok kanallı tek ses olarak görevlendirilmiş medya ve siyaset militanlarıdır.
*Bunların bir davası, ideali, fikri, kutsalı, inancı yoktur. Tek tanrıları menfaattir, paradır, makamdır, şöhrettir.
*Küresel Haçlı-Siyon efendilerine hizmet etmek en büyük zevkleridir.
*Amerika ve Avrupa Birliği talimatları ve politikalarının sözcülüğünü ve uygulama memurluğunu yaparlar. Bu hizmetlerinin karşılığında da bol para, makam, nişan ve ödül alırlar.
*Tek amaçları bu coğrafyada Türkiye, İran, Irak, Suriye gibi millî devletleri yıkıp parçalayarak Amerika'nın istediği doğrultuda etnik, mezhep ve coğrafya farklılığına siyasi, idarî yapılar oluşturmaktır.
*İçinde bulunduğumuz coğrafyada Sünni, Şii, Türk, Kürt, Arap, seküler, dindar arası farklılıkları kaşımak, bunların birbirleriyle çatışmalarını körüklemek ve bu farklılıklara dayalı çatışmacı gergin bir süreci canlı tutmak en önemli görevleridir. Kavmiyetçiliği, din, dil ve ırk ayrımcılığını, bu unsurlara bağlı farklılıkları tahrik etmeyi demokrasi diye yutturmaya kalkarlar.
*Bu coğrafyada Büyük İsrail'in güvenliğini sağlayacak ve köleliğini yapacak Barzani ve PKK devletinin kurulması için propaganda, basın ve siyaset çalışmaları yaparlar.
*Türkiye'yi Müslüman Türk Devleti kimliğinden soyutlayacak her türlü İslam dışı oluşumlara, sapık tarikat ve mezheplere işgal, istila ve hâkimiyet alanı açmak için olağanüstü gayret gösterirler. Böylelikle Türkiye "Müslüman Türk" devleti olmaktan çıksın, kozmopolit, karmakarışık; hatta Müslüman Türk varlığının ayak altında ezilip gitmesini netice verecek bir kaotik toplumsal yapı ortaya çıksın isterler.
*Bazen açık, bazen dolaylı olarak PKK ve Barzani propagandası yapmayı, onları övmeyi, meşrulaştırmayı temel görevleri bilirler.
*Türkiye'nin tamamına hâkim olacak PKK devleti kurulması için PKK eşkiyasını masum hak savaşçıları ve gerilla olarak sevimli ifadelerle sunarlar.
*Millî Türk devletinin kendini, vatanını ve milletini savunma görevini yapan polis, ordu ve diğer güvenlik birimlerini eleştirmekten öte, saldırgan ifadelerle kötülerler. Efendileri olan Amerika ve Avrupa lordlarına devleti kendi halkına bomba yağdırmakla, kendi halkının çocuklarını öldürmekle suçlayıp şikâyet ederler. Yani eşkiyayı, teröristi korur, savunur, ama öte taraftan milletin vatanını ve devletini koruyan meşru Türk askerini düşmanca ifadelerle suçlar.
*Türk devletinin teröriste karşı mücadelesinde devleti suçlu, PKK terörizmini haklı bulurlar.
*Bunlara göre PKK teröristleri, dağda pikniğe çıkmış gitar çalan romantik masum çocuklardır, arkadaşlardır, iyi çocuklardır, kardeşlerdir, gözlerinden barış isteği okunan masum insanlardır.
*PKK eşkiyasının devlete silah doğrultmasını, eşkiyalığı bırakmasını sorgulamak bir yana, daha da teşvik ederlerken; sadece ve sadece Türk ordusunun operasyonları durdurmasını, ateşkes yapmasını isterler. Türk milletini aptal yerine koyup "PKK'ya eşkiyalığı bırakın" demezler, Türk ordusuna "operasyonları durdurun" derler.
*Zaman zaman PKK eşkiyasına genel af talep ederler. Onları meşru siyasi figür olarak görürler.
*Meşru Türk devletinin PKK eşkiyasını sanki ayrı bir meşru devlet yapısı imiş gibi onları siyasi muhatap almasını isterler.
*PKK'nın dağda vatan evladını vahşice katletmesini meşru bir savunma olarak gördükleri gibi içerde, şehir, köy ve kasabalarda da KCK adıyla ayrı bir devlet yapılanmasını demokratik bir hak olarak sunarlar. Yani devlet içinde ayrı bir devlet yapılanmasını gayet masum bir hak olarak görür ve gösterirler.
*Meşru Türk devletinin içinde ayrı bir devlet kurumsallaşması olan KCK operasyonlarına karşı şirretçe cazgırlık yaparlar. Devlet içinde devlet kurma çalışmalarına katılan bir takım yazar, siyasetçi, profesör, bilmem kimleri aydın kişiler olarak görürler, bunların salıverilip rahatça fesat çalışmalarına devam etmeleri için kampanya düzenlerler.
*Türkiye'de yaşayan herkesi uyumlu, ahenkli, dayanışmacı tek bir millet haline getirme projesi olan Atatürk'ün millî Türk devlet projesi olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni militarist, baskıcı, ulusalcı, antidemokratik, ırkçı, şovenist bir devlet olarak suçlarlar. Ama öbür taraftan böyle bir Türkiye'de yapılan seçimlerde PKK partisinin kendisinden başkasına oy verenleri kesmekle, öldürmekle tehdit etmelerini, Abdullah Öcalan'ın Saddam'dan, Kaddafi'den, şundan bundan daha otoriter, daha zalim oluşunu, kendisini âdeta peygamber gibi takdim edişini, onun iradesi dışında hiçbir iradeye hayat hakkı tanınmamasını nedense demokrasi olarak yorumlarlar. PKK ırkçılığını şovenizm ve ırkçılık olarak görmezler.
*Ülkede terörü kışkırtırlar, azdırırlar, milleti bölüp birbirine düşürürler, orduyu itibarsızlaştırıp etkisiz hale getirirler, sonra da ülkede kargaşa ve savaş var deyip uluslararası müdahale isterler. Uluslararası müdahale de Amerika ve Avrupa Birliğinden oluşan Haçlı ordularının gelip İslam vatanlarına çullanmasıdır. Yani uluslararası müdahale adı altında Müslüman yurduna Haçlı ordularını davet edip yerleşmelerini sağlarlar. Böyle bir aracılık görevleri vardır.
* PKK'nın paravan örgütü olan, Londra merkezli DPI adlı örgütün Uzmanlar Konseyi üyesi olup, PKK amaçları doğrultusunda milleti ve vatanı bölmeye çalışırlar.
*Türk'ün düşmanı, bunların dostudur.
*Türk'ün menfaati, bunların üzüntüsü ve hatta kahrıdır.
*Emperyalizmin taşeronluğunu din diye yutturdular bu millete. İslam ülkelerine Haçlı ordularını truva atı olarak sokup İslam vatanlarını emperyalizmin sömürgesine terk etmeyi demokrasi olarak lanse ettiler.
*Emperyalist Batının İslam dünyasını sömürgesi altına almak için geliştirdiği bir proje olan Arap baharı tiyatrosunu milletimize demokrasi diye yutturmaya çalışıyorlar.
*Kur'an'a, sünnete ve sahih İslam geleneğine bağlı saf, halis, sade Müslüman Türkleri bu liberislamcı tasallutundan kurtarmamız lazım. Çünkü bunların hedef kitlesi Müslüman ahalidir. Müslüman ahaliyi kandırıp menfur emelleri için kullanıyorlar. Türk aydını, millî sorumluluk şuurunu müdrik olmalıdır. Yoksa yarın çok geç olacak.