‘Birbirinize karşı surat asmayın’
İmam Bâkır (a.s.) buyurdu ki: "Arkadaşlarınıza saygı gösterin, onları büyük sayın. Birbirinize karşı surat asmayın, birbirinize zarar vermeyin. Birbirinizi kıskanmayın. Cimrilikten sakının. Allah'ın ihlaslı kılınmış kulları olun"
23.11.2023 10:37:00 / Güncelleme: 23.11.2023 10:40:47
Hakan Akkuş
Hakan Akkuş





İsa b. Ebu Mansur rivayet eder:
"Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam)'ın yanındaydık. Ben, İbn-i Ebu Ya'fur ve Abdullah b. Talha...
Buyurdu ki: "Ey İbn-i Ebu Ya'fur! Resulûllah (sallallahu aleyhi ve alihi) şöyle buyurmuştur: Altı haslet vardır ki, bunlar kimde olursa, o, Allah Azze ve Celle'nin önünde ve sağında olur."
İbn-i Ebu Ya'fur dedi ki: "Bunlar nelerdir? Canım sana kurban olsun."
Buyurdu ki: "Müslüman kişi, ailesinin en aziz ferdi için istediği şeyi Müslüman kardeşi için de ister. Ailesinin en aziz ferdi için hoşlanmadığı şeyi Müslüman kardeşi için de hoşlanmaz. İhlaslı ve samimi bir dostluk kurar onunla.
İbn-i Ebu Ya'fur ağladı ve şöyle dedi: "Samimi ve ihlaslı dostluğu nasıl kurar?"
Buyurdu ki: "Ey İbn-i Ebu Ya'fur! Eğer Müslüman kardeşine karşı bu düzeyde bir dostluk ve sevgi içinde olursa, onun derdiyle dertlenir. (Müslüman kardeşi) sevindiği zaman, sevindiği için kendisi de sevinir. Üzüldüğü zaman da, o üzüldüğü için kendisi de üzülür. Eğer yanında Müslüman kardeşini sıkıntıdan kurtaracak bir şey varsa, bununla onu bu sıkıntıdan kurtarır, yoksa onun (kurtulması) için Allah'a dua eder."
Sonra Ebu Abdullah (Câfer SâdıkAleyhisselam) şöyle buyurdu: "(Şu hasletlerin) üçü sizin, üçü de bizim içindir. Bizim faziletimizi bilmeniz gerekir. Bizim izimizi takip etmeniz lazımdır ve bizim işimizin akıbetini beklemeniz gerekir. Kimde bu özellikler varsa, o, Allah Azze ve Celle'nin önünde olur. Onlardan daha aşağı olanlar onların nuruyla aydınlanırlar.
Allah'ın sağında olanlar ise, eğer onların dışındakiler onları görselerdi, onların bu faziletleri karşısında içinde bulundukları nimetlerden mutmain olmazlardı."
İbn-i Ebu Ya'fur şöyle dedi: "Allah'ın sağında oldukları halde neden onları göremiyorlar?"
Buyurdu ki: "Ey İbn-i Ebu Ya'fur! Allah'ın nuru onların önünü kapatır. Yoksa Resulûllah'ın şu hadisini duymadın mı: Allah'ın bazı kulları vardır, bunlar Arş'ın sağında, Allah'ın önünde ve Allah'ın sağındadırlar. Yüzleri kardan beyaz ve güneşten daha parlaktır.
Biri sorar: Bunlar kimlerdir?
Denilir ki: Bunlar Allah'ın Celali hürmetine birbirlerini seven kimselerdir." (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 325-326).
A'la b. Fudayl rivayet eder:
"Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam) buyurdu ki: Ebu Câfer (Muhammed Bâkır Aleyhisselam) şöyle derdi: Arkadaşlarınıza saygı gösterin, onları büyük sayın. Birbirinize karşı surat asmayın, birbirinize zarar vermeyin. Birbirinizi kıskanmayın. Cimrilikten sakının. Allah'ın ihlaslı kılınmış kulları olun." (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 327).
es-Sekunî rivayet eder:
"Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam) buyurdu ki:
Resulûllah (sallallahu aleyhi ve alihi) şöyle buyurmuştur: Bir Müslümanın sefere çıktığı zaman kardeşlerine haber vermesi ve geri döndüğü zaman da kardeşlerinin ona gidip ziyaret etmesi bir hak (ve görevdir)."
"Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam)'ın yanındaydık. Ben, İbn-i Ebu Ya'fur ve Abdullah b. Talha...
Buyurdu ki: "Ey İbn-i Ebu Ya'fur! Resulûllah (sallallahu aleyhi ve alihi) şöyle buyurmuştur: Altı haslet vardır ki, bunlar kimde olursa, o, Allah Azze ve Celle'nin önünde ve sağında olur."
İbn-i Ebu Ya'fur dedi ki: "Bunlar nelerdir? Canım sana kurban olsun."
Buyurdu ki: "Müslüman kişi, ailesinin en aziz ferdi için istediği şeyi Müslüman kardeşi için de ister. Ailesinin en aziz ferdi için hoşlanmadığı şeyi Müslüman kardeşi için de hoşlanmaz. İhlaslı ve samimi bir dostluk kurar onunla.
İbn-i Ebu Ya'fur ağladı ve şöyle dedi: "Samimi ve ihlaslı dostluğu nasıl kurar?"
Buyurdu ki: "Ey İbn-i Ebu Ya'fur! Eğer Müslüman kardeşine karşı bu düzeyde bir dostluk ve sevgi içinde olursa, onun derdiyle dertlenir. (Müslüman kardeşi) sevindiği zaman, sevindiği için kendisi de sevinir. Üzüldüğü zaman da, o üzüldüğü için kendisi de üzülür. Eğer yanında Müslüman kardeşini sıkıntıdan kurtaracak bir şey varsa, bununla onu bu sıkıntıdan kurtarır, yoksa onun (kurtulması) için Allah'a dua eder."
Sonra Ebu Abdullah (Câfer SâdıkAleyhisselam) şöyle buyurdu: "(Şu hasletlerin) üçü sizin, üçü de bizim içindir. Bizim faziletimizi bilmeniz gerekir. Bizim izimizi takip etmeniz lazımdır ve bizim işimizin akıbetini beklemeniz gerekir. Kimde bu özellikler varsa, o, Allah Azze ve Celle'nin önünde olur. Onlardan daha aşağı olanlar onların nuruyla aydınlanırlar.
Allah'ın sağında olanlar ise, eğer onların dışındakiler onları görselerdi, onların bu faziletleri karşısında içinde bulundukları nimetlerden mutmain olmazlardı."
İbn-i Ebu Ya'fur şöyle dedi: "Allah'ın sağında oldukları halde neden onları göremiyorlar?"
Buyurdu ki: "Ey İbn-i Ebu Ya'fur! Allah'ın nuru onların önünü kapatır. Yoksa Resulûllah'ın şu hadisini duymadın mı: Allah'ın bazı kulları vardır, bunlar Arş'ın sağında, Allah'ın önünde ve Allah'ın sağındadırlar. Yüzleri kardan beyaz ve güneşten daha parlaktır.
Biri sorar: Bunlar kimlerdir?
Denilir ki: Bunlar Allah'ın Celali hürmetine birbirlerini seven kimselerdir." (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 325-326).
A'la b. Fudayl rivayet eder:
"Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam) buyurdu ki: Ebu Câfer (Muhammed Bâkır Aleyhisselam) şöyle derdi: Arkadaşlarınıza saygı gösterin, onları büyük sayın. Birbirinize karşı surat asmayın, birbirinize zarar vermeyin. Birbirinizi kıskanmayın. Cimrilikten sakının. Allah'ın ihlaslı kılınmış kulları olun." (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 327).
es-Sekunî rivayet eder:
"Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam) buyurdu ki:
Resulûllah (sallallahu aleyhi ve alihi) şöyle buyurmuştur: Bir Müslümanın sefere çıktığı zaman kardeşlerine haber vermesi ve geri döndüğü zaman da kardeşlerinin ona gidip ziyaret etmesi bir hak (ve görevdir)."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.