BTP MYK üyesi Koç, ekonomideki tüm tabloların batma sinyalleri verdiğine dikkat çekerek, AKP kurmaylarının bu sinyalleri duymazlıktan gelmemeleri ve durumun vahametini Başbakan'a açık seçik anlatmaları gerektiğini söyledi
Bağımsız Türkiye Partisi MYK üyesi Mehmet Emin Koç, ekonomideki kronik darlığa ve tıkanıklığa rağmen, AKP kurmaylarının, kimi bürokratlar ve medyacılarla işbirliği içinde ısrarla tabloyu pembe gösterme çabalarının, çok ciddi bir krize davetiye çıkardığına dikkat çekti.
"Kara tren yayları üzerinde hükümetin hızlı tren şovunun faturasını nasıl masum vatandaşlarımız çekiyorsa, IMF'nin köhne rayları üstünde AKP'nin pembe ekonomi şovu yapmasını faturasını çok daha ağır biçimde bütün milletimiz ödeyecektir" diyen BTP MYK üyesi Koç "Ekonominin bu vahim tablolarını görmek istemeyen Başbakan'a birileri çıkıp bunu anlatmalı. Aksi halde, çok kısa zamanda rayından çıkacağı bilimsel gerçeklerle ortada olan bu ekonomik gidişatın ceremesini topyekün millet olarak çekeriz" dedi.
Atının öldüğünü
Başbakan'a söylesinler...
Başbakan'ın halini geçmiş devirlerde sevdiği atını kaybeden bir hükümdara benzeten Koç, "Bir zamanlar bir hükümdar varmış. Atını çok severmiş. Vezirlerine ve sarayın seyislerine özel baktırır, tımar ettirirmiş. 'Ata bir şey olursa kelleniz gider, haberiniz ola...' diye de uyarırmış sık sık. Atın etrafında tüm saray erkanı pervane olurmuş; lakin at, birgün hastalanır, tedaviler çare olmaz, ölür. Kelle korkusuyla, hükümdara bunu haber vermeye kimse cesaret edemezmiş.
Nihayet bir bilge adam huzura çıkarak 'Hükümdarım, atınız artık yemiyor, içmiyor, kuyruklarını sallamıyor, bacaklarını yukarı dikmiş, o güzelim kara kara gözlerinin kapaklarını kapatmış, dili dışarı fırlamış, nabız sayımı sıfır...' diyerek, atın ölümünü tasvir ediyor. Hükümdar 'Desene be adam, at ölmüş...' diyerek köpürmüş. Bilge adam "Vallahi ben öyle bir şey söylemedim sultanım, siz buyurdunuz..." demiş.
Şimdi Başbakan'a da yakınlarından, kurmaylarından birileri çıkıp ekonominin battığını, atın öldüğünü söylemeli, anlatmalı. Yoksa bunun önümüzdeki faturasını çok daha ağır olur. Her ne kadar Başbakan ekonominin tımarını IMF'ye teslim ettiyse de, kurmaylarından biri ekonominin öldüğünü kendilerine anlatmalı" şeklinde konuştu.
Ekonomi uzanıp yatıyor
Ekonominin aynen hükümdarın ölmüş atı gibi uzanıp yattığını belirten BTP MYK üyesi Koç, "Bütçenin cari işlemler açığı ilk 6 ayda 12 milyar doları aştı, fasoncu ihracatçıların kabarık faturalarına rağmen dış ticaret açığı 24 milyar doları geçti. Reel işsizlik oranı, genel ortalamada yüzde 22'ye, genç nüfus arasında yüzde 47'lere fırladı. Cebinde metelik kalmayan geniş tüketici kesiminde talep daralması hakim. Vatandaş perişan, işçi perişan, memur perişan, köylü perişan, çiftçi perişan, esnaf ve sanayici perişan; en munis memur olan imamlar bile Türk tarihinde ilk defa bu iktidar döneminde sokaklara döküldüler. Tarım, imalat ve sanayi üretimi can çekişiyor. Yani, ekonomi atının her tarafı kaskatı kesildi, can yok, hareket yok. Canın olmadığı yerde enflasyon düşer; ölü atın nabız sayımı sıfırlandığı gibi... Başbakan, bu tabloları görmezlikten ve duymazlıktan gelebilir, ekonomiden hiç de anlamayabilir, bu doğaldır; lakin yakınları bu tabloları Başbakan'a anlatıp, IMF'nin kucağında ekonominin artık öldüğünü haber vermeli" dedi.
Tek çare Milli Ekonomi Modeli
Ekonominin bu tablosuna rağmen Milli bir sahlanışla durumun kısa zamanda düzeltilebileceğine dikkat çeken BTP MYK üyesi Koç, "Bağımsız Türkiye Partisi, Milli Ekonomi Modeli ile işte bu şahlanışın somut ve reel projelerini ortaya koymuştur. Sosyal Devlet Modeli ile işçinin, memurun, çiftçinin, köylünün, esnafın, dar gelirlinin cebine para konarak tüketimin ve dolayısıyla üretimin aynı anda tahrik edilmesi gereğini ortaya koymuştur, projelendirmiştir. Türkiye, öncelikle bu tüketici kesimini güçlendirecek modeli devreye koymalıdır. Zira alım gücünün sıfırlandığı bir piyasada üretim olmaz, imalat olmaz; olsa bile, stagflasyona sebebiyet vermekten başka bir işe yaramaz, stoklar artar, zararına satışlar artar. Bu ise iflasın kendisidir. Türkiye bu iflası yaşamaktadır. Dolayısıyla BTP'nin Milli Ekonomi Modeli'nden başka çıkış yolu yoktur" dedi.
Bağımsız Türkiye Partisi MYK üyesi Mehmet Emin Koç, ekonomideki kronik darlığa ve tıkanıklığa rağmen, AKP kurmaylarının, kimi bürokratlar ve medyacılarla işbirliği içinde ısrarla tabloyu pembe gösterme çabalarının, çok ciddi bir krize davetiye çıkardığına dikkat çekti.
"Kara tren yayları üzerinde hükümetin hızlı tren şovunun faturasını nasıl masum vatandaşlarımız çekiyorsa, IMF'nin köhne rayları üstünde AKP'nin pembe ekonomi şovu yapmasını faturasını çok daha ağır biçimde bütün milletimiz ödeyecektir" diyen BTP MYK üyesi Koç "Ekonominin bu vahim tablolarını görmek istemeyen Başbakan'a birileri çıkıp bunu anlatmalı. Aksi halde, çok kısa zamanda rayından çıkacağı bilimsel gerçeklerle ortada olan bu ekonomik gidişatın ceremesini topyekün millet olarak çekeriz" dedi.
Atının öldüğünü
Başbakan'a söylesinler...
Başbakan'ın halini geçmiş devirlerde sevdiği atını kaybeden bir hükümdara benzeten Koç, "Bir zamanlar bir hükümdar varmış. Atını çok severmiş. Vezirlerine ve sarayın seyislerine özel baktırır, tımar ettirirmiş. 'Ata bir şey olursa kelleniz gider, haberiniz ola...' diye de uyarırmış sık sık. Atın etrafında tüm saray erkanı pervane olurmuş; lakin at, birgün hastalanır, tedaviler çare olmaz, ölür. Kelle korkusuyla, hükümdara bunu haber vermeye kimse cesaret edemezmiş.
Nihayet bir bilge adam huzura çıkarak 'Hükümdarım, atınız artık yemiyor, içmiyor, kuyruklarını sallamıyor, bacaklarını yukarı dikmiş, o güzelim kara kara gözlerinin kapaklarını kapatmış, dili dışarı fırlamış, nabız sayımı sıfır...' diyerek, atın ölümünü tasvir ediyor. Hükümdar 'Desene be adam, at ölmüş...' diyerek köpürmüş. Bilge adam "Vallahi ben öyle bir şey söylemedim sultanım, siz buyurdunuz..." demiş.
Şimdi Başbakan'a da yakınlarından, kurmaylarından birileri çıkıp ekonominin battığını, atın öldüğünü söylemeli, anlatmalı. Yoksa bunun önümüzdeki faturasını çok daha ağır olur. Her ne kadar Başbakan ekonominin tımarını IMF'ye teslim ettiyse de, kurmaylarından biri ekonominin öldüğünü kendilerine anlatmalı" şeklinde konuştu.
Ekonomi uzanıp yatıyor
Ekonominin aynen hükümdarın ölmüş atı gibi uzanıp yattığını belirten BTP MYK üyesi Koç, "Bütçenin cari işlemler açığı ilk 6 ayda 12 milyar doları aştı, fasoncu ihracatçıların kabarık faturalarına rağmen dış ticaret açığı 24 milyar doları geçti. Reel işsizlik oranı, genel ortalamada yüzde 22'ye, genç nüfus arasında yüzde 47'lere fırladı. Cebinde metelik kalmayan geniş tüketici kesiminde talep daralması hakim. Vatandaş perişan, işçi perişan, memur perişan, köylü perişan, çiftçi perişan, esnaf ve sanayici perişan; en munis memur olan imamlar bile Türk tarihinde ilk defa bu iktidar döneminde sokaklara döküldüler. Tarım, imalat ve sanayi üretimi can çekişiyor. Yani, ekonomi atının her tarafı kaskatı kesildi, can yok, hareket yok. Canın olmadığı yerde enflasyon düşer; ölü atın nabız sayımı sıfırlandığı gibi... Başbakan, bu tabloları görmezlikten ve duymazlıktan gelebilir, ekonomiden hiç de anlamayabilir, bu doğaldır; lakin yakınları bu tabloları Başbakan'a anlatıp, IMF'nin kucağında ekonominin artık öldüğünü haber vermeli" dedi.
Tek çare Milli Ekonomi Modeli
Ekonominin bu tablosuna rağmen Milli bir sahlanışla durumun kısa zamanda düzeltilebileceğine dikkat çeken BTP MYK üyesi Koç, "Bağımsız Türkiye Partisi, Milli Ekonomi Modeli ile işte bu şahlanışın somut ve reel projelerini ortaya koymuştur. Sosyal Devlet Modeli ile işçinin, memurun, çiftçinin, köylünün, esnafın, dar gelirlinin cebine para konarak tüketimin ve dolayısıyla üretimin aynı anda tahrik edilmesi gereğini ortaya koymuştur, projelendirmiştir. Türkiye, öncelikle bu tüketici kesimini güçlendirecek modeli devreye koymalıdır. Zira alım gücünün sıfırlandığı bir piyasada üretim olmaz, imalat olmaz; olsa bile, stagflasyona sebebiyet vermekten başka bir işe yaramaz, stoklar artar, zararına satışlar artar. Bu ise iflasın kendisidir. Türkiye bu iflası yaşamaktadır. Dolayısıyla BTP'nin Milli Ekonomi Modeli'nden başka çıkış yolu yoktur" dedi.