Birileri unutsa bile tarih unutmaz

15 Aralık 1984: Siirt-Pervari'ye bağlı Erkent köyünün Sığırlı mezrasında üç sivilin öldürülmesi PKK'nın ilk büyük sivil katliamı olarak tarihe geçti.

7 Mart 1987 - Mardin, Nusaybin Açıkyol köyüne saldırarak 6'sı çocuk 8 sivili kurşuna dizdi.

20 Haziran 1987 - Mardin, Ömerli, Pınarcık köyüne baskın düzenledi. 16'sı çocuk, 6'sı kadın toplam 30 sivil öldürüldü.

8 Temmuz 1987 - Mardin, Midyat, Yuvalı köyü Haraberk mezrasına düzenlenen saldırıda, aynı aileden 7'si çocuk, 2'si kadın 9 kişi katledildi.

18 Ağustos 1987 - Siirt, Eruh, Milan mezrasına saldıran PKK militanları, aralarında 3 günlük Bahar Narin ve 6 günlük Zeynep Beştaş'ın da bulunduğu 16'sı çocuk, 5'i kadın 27 sivili öldürdü.

21 Eylül 1987 - Şırnak, Güneyce, Çiftekavak mezrasına düzenlenen baskında, 2'si hamile 5 kadın, 4'ü çocuk 11 sivil katledildi, 2 kişi ağır yaralandı.

10 Mart 1990 – Şırnak, Atbaşı köyüne baskın düzenledi; 1 köy korucusu öldü, 1 ağır yaralandı. Köylüler köyü terk etmek zorunda kaldı.

22 Mart 1990 – Elazığ, Kovancılar ilçesinde 9 mühendis ve 1 işçiyi kaçırarak öldürdü.

9 Nisan 1990 – Van, Övecek köyüne baskın düzenleyen PKK militanları, 5 sivili öldürdü.

16 Nisan 1990 – Elâzığ'da 4'ü öğretmen 5 kişi PKK militanları tarafından katledildi.

11 Haziran 1990 - Şırnak, Güçlükonak, Çevrimli köyüne yapılan saldırıda, 12'si çocuk, 7'si kadın 27 sivil öldürüldü, 6 kişi yaralandı.

28 Nisan 1991 – Bingöl'de Öğretmenevi Lokali'ne düzenlenen saldırıda 4 kamu görevlisi öldürüldü.

14 Temmuz 1991 – Kahramanmaraş'ta PKK militanları, köyleri basarak kadın ve çocukların da bulunduğu 9 sivili öldürdü, cesetleri yaktı.

22 Temmuz 1991 – Midyat'ta sivil araçlara yapılan saldırıda 19 kişi öldü, 5 kişi yaralandı.

25 Aralık 1991 - İstanbul, Bakırköy'de PKK yanlısı 40-50 kişi, Çetinkaya Mağazası'na molotof kokteyli attı. Çıkan yangında 7'si kadın, 1'i çocuk 11 kişi öldü, 14 kişi yaralandı.

25 Haziran 1992 - Diyarbakır, Silvan, Yolaç köyünde camide namaz kılan 10 vatandaşımız, PKK militanları tarafından dışarı çıkarılıp kurşuna dizildi.

11 Haziran 1992 – Bitlis Tatvan'da PKK militanları, durdurdukları minibüste 13 sivili kurşuna dizdi.

15 Eylül 1992 – Batman Kozluk'ta bombalı ve silahlı saldırıda, 4'ü köy korucusu 10 kişi öldü, 6 kişi yaralandı.

25 Ekim 1993 - Erzurum, Çat, Yavi beldesine baskın düzenleyen PKK militanları, köy halkını kahvehaneye toplayarak propaganda yaptıktan sonra otomatik silahlarla taradı. 35 kişi öldü, 50 kişi yaralandı.

30 Ekim 1993 - Erzurum, Pasinler, Çiçekli köyüne baskın düzenledi; 6 kişi öldü, 5'i ağır 13 kişi yaralandı.

4 Ekim 1993 - Siirt, Şirvan, Deltepe köyüne düzenlenen saldırıda 33 kişi öldü, 10 kişi yaralandı.

21 Ekim 1993 - Siirt, Baykan, PKK militanları, Derince köyünde okul bahçesinde 13'ü çocuk 22 sivili kurşuna dizdi.

5 Temmuz 1993 - Erzincan, Kemaliye, Başbağlar köyünde camiyi bastılar.  29 erkeği kurşuna dizip, köyü ateşe verdiler. Toplam 33 sivil öldü.

11 Eylül 1994 – Tunceli, PKK militanları, Darıkent beldesinde 6 öğretmeni kurşuna dizdi.

Ekim 1994 – Erzurum'da, PKK, 5 öğretmeni kaçırdı, 4'ünü öldürdü.

1 Ocak 1995 - Diyarbakır, Kulp, Hamzalı köyünü basan PKK militanları, çocuk, kadın ve yaşlıların da bulunduğu 20 sivili katletti.

İntihar saldırıları

30 Haziran 1996 - PKK'lı Zeynep Kınacı, Tunceli'de İstiklal Marşı okunurken vücuduna sardığı bombaları patlattı. Türkiye'deki ilk intihar saldırısında 6 asker öldü.

25 Ekim 1996 - PKK'lı Leyla Kaplan, Adana'da Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü bahçesinde bombayı patlattı; 3 polis öldü, 1 sivil hayatını kaybetti.

29 Ekim 1996 - Güler Otaş, Cumhuriyet Bayramı kutlamaları sırasında bombayı patlattı; 4 kişi öldü.

2002'de terör sıfırlandı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 4 Kasım 2014'de partisinin Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada terörün 2002 yılında sıfırlandığını, ancak AKP Hükümetleriyle birlikte canlandığını malum üslubu ile dile getirmişti.

Bahçeli kısmen haklıydı! 2002'de sıfırlanan terör Sayın Erdoğan'ın 2005'de Diyarbakır'da 'Kürt sorunu vardır ve benim sorunumdur' sözleri ile yeniden alevlendi.  2009 Kandil-Oslo görüşmeleri örgütü manen güçlendirdi.

2013 çözüm süreci ile terör örgütü şehir ve lojistik yapılanmasını tamamladı ve cumhuriyet tarihinin en kanlı eylemleri gerçekleştirildi.

Son 8 yılda Mehmetçiğimizin azmi, kararlılığı ile terör örgütü yine bitme noktasına geldi ki, iktidar partisi yıllardır terörle mücadeleyi siyasi malzeme olarak kullanıp oy devşirdi.

Bu süreçte 9 binden fazla şehit verdik. 6 binden fazla insanımız katledildi. 30 binden fazla gazimiz var.

PKK'yı Devlet Bahçeli mi canlandırdı?

2002'de terör sıfırlandı, diyen Sayın Bahçeli geçtiğimiz yıl TBMM Grup Toplantısında (30 Nisan 2024) aynen şu cümleleri kuruyordu:

"Kulun bir hesabı olabilir, ama Allah'ın da bir hesabı vardır. Galip olan da Allah'tır.

DEM'lenenlerin, PKK ittifakıyla gelecek planlayanların, günü geldiğinde nasıl maskaraya döneceğini, milli ve manevi değerlere şaşı bakmalarının nasıl ağır sonuçları olacağını aziz milletimiz bizzat gösterecektir.

Türkiye'nin bir Kürt sorunu yoktur, buna mukabil çok tehlikeli bölücülük ve terör sorunu vardır.

Kürt kökenli kardeşlerimizin sosyal, ekonomik ve benzeri hak kayıplarından mülhem sorunlarını konuşmak başka; kolektif mahiyetli ve etnik bölücülüğü silahlı eylemlerle takviye ve tahrik eden yapay sorunları konuşmak başkadır.

Türk ile Kürt, Alevi ile Sünni arasında uçurumlar oluşturmaya demokrasi, özgürlük ve insan hakkı kisvesine bürünerek hizmet edenler alçakların en alçağı, hainlerin en hainidir.

Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne hançer sallayanlar Türk'ün de, Kürt'ün de, Alevi'nin de, Sünni'nin de can düşmanıdır.

Düşmandan medet ummak teneşire uzanmaya razı olmaktır.

Türk ile Kürt'ü, Alevi ile Sünni'yi birbirinden koparmanın emelini taşıyanlar emperyalizmin tasmalı yanaşmalarıdır. Bölücü terör sorunu yeni yüzyılda kesinlikle bitecektir."

Bugün PKK

"Partimiz PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasından alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı, halkımızın özgürlük hareketi olarak tarih sahnesine çıktı.

PKK katı Kürt inkarının, buna dayalı imha siyasetinin, soykırım ve asimilasyon politikalarının egemen olduğu koşullarda şekillendi.

Mücadele ve direniş ile geçen özgürlük tarihimizin mirası PKK 12. Kongresi kararlarıyla birlikte demokratik siyaset yöntemiyle daha güçlü gelişecek, halklarımızın geleceği özgürlük ve eşitlik temelinde gelişme gösterecektir.

Kongremizin aldığı PKK'nin fesih ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırma kararı kalıcı barışa ve demokratik çözüme güçlü bir zemin sunmaktadır.

Söz konusu kararların uygulanması Önder Apo'nun süreci yürütüp yönlendirmesini, demokratik siyaset hakkının tanınmasını ve sağlam bütünlüklü bir hukuki güvenceyi gerektirir. Bu aşamada Türkiye Büyük Millet Meclisinin tarihi sorumlulukla rolünü oynaması önemli olmaktadır."

Bugün Devlet Bahçeli

"27 Şubat barış ve demokratik toplum çağrısıyla tarihsel sorumluğu üzerine alan PKK'nın kurucu önderi Abdullah Öcalan'a, İmralı-DEM Parti-Kandil arasında temas ve görüşme trafiğini yürüten heyetlere, DEM Parti'nin eş genel başkanlarına, yönetici ve milletvekillerine… şükranlarımı sunuyorum"

Erdoğan, "Şunu da büyük gururla ifade etmek isterim, 'Terörsüz Türkiye' ile inşallah en büyük eserimizi inşa ediyoruz."

Ne demişti Sezai Karakoç?

Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak.

Halbuki, biz sussak, tarih susmayacak.

Tarih sussa, hakikat susmayacak.

Onlar sanıyorlar ki, bizden kurtulsalar mesele kalmayacak.

Halbuki bizden kurtulsalar vicdan azabından kurtulamayacaklar,

Vicdan azabından kurtulsalar, tarihin azabından kurtulamayacaklar.

Tarihin azabından kurtulsalar, Allah'ın  gazabından kurtulamayacaklar.