logo
26 MART 2025

Biz ancak bize benzeriz

17.11.2013 00:00:00
Osmanlıcılık, Batıcılık, İslamcılık ve Türkçülük?
Devlet-i Aliye'nin içine düştüğü "yarı sömürge" durumdan çıkmak için Osmanlı aydınlarının ürettiği çözümleri böyle sıralayabiliriz.
Osmanlıcılık; devletin Osmanlı kimliğiyle yürüttüğü altı asırlık başarısını ölçü alarak ülke bütünlüğünün sağlanacağını savunuyordu. Sınırlar içinde yaşayan fertler arasında dil, din, ırk, mezhep, kültür farkı gözetmeksizin oluşturulacak bir anlayışın mevcut çöküşe engel olabileceğine inanılıyordu. Özellikle bağımsızlık yanlısı azınlıklara verilecek bu haklarla parçalanmanın önüne geçilebilecekti. Fakat gerek Meclis-i Mebusan'daki azınlık vekillerinin tutumları, gerekse 93 Harbi'nde Balkan uluslarının Ruslarla işbirliği Osmanlıcılık düşüncesinin sonunu getirdi. Zira doğuda Ermeni çetelerini, batıda Balkan gruplarını devletleşme sürecine sokanlar da bizzat Meclis-i Mebusan'daydı.
Batıcılık; tahmin edileceği gibi Karlofça'dan beri kan kaybeden Devlet-i Aliye'nin "yenilenler yenenleri taklit ederler" diyen İbn Haldun'u doğrularcasına Batıyı taklitten ibaretti. Gelişen süreç gösterdi ki; batılılaşma çöküşü hızlandırdı, Osmanlıyı yarı sömürge yaptı, ama asla kurtaramadı.
Günümüze kadar devam eden İslamcılık akımı; 2. Abdülhamit zamanında ivme kazandı. İslam dininin gerektiği gibi anlaşılmadığı ve uygulanmadığından şikâyetle vücut bulan akım, özellikle dinin zahiri boyutunu öne çıkartmıştır. Alimi, ibadeti değil de zahiri; insanı değil de sistemi baz alan İslamcılık, hala aynı doğrultuda serüvenine devam etmektedir.
Son madde olarak Türkçülük ise; Osmanlıcılığın iflasıyla ortaya çıkmış, 1789 Fransız İhtilali'nden etkilenerek İttihat Terakki iktidarında taraftar bulmuştur. Osmanlının çok uluslu bir imparatorluk olduğu gerçeğinin farkına varılamamış, devleti yönetenlerin ulusçu yaklaşımları diğer ulusları da bağımsızlığa itmiştir.
Aslında bu dört fikri akımın Türk insanının ideolojiyle tanışma sürecini oluşturduğunu iddia edebiliriz. Tanzimat öncesinde Müslüman Türk insanının zihninde ideolojik kalıplar yer almamaktadır. Çünkü Osmanlı insanı bir düşünürden çok inanç adamıdır.
Devam eden zamanda bütün bu kurtarıcı ideolojilere rağmen Osmanlı Devleti kurtarılamamıştır. Çünkü Osmanlıcılık ile Osmanlılık, Türkçülük ile Türk olmak, İslamcılık ile İslam, hatta Batıcılık ile Batı aynı şeyler değildir. Olgudan ideoloji türeterek onu yüceltmeye çalışmak, konuyu ancak felsefi  zemine oturtmaya yaramıştır.
Ve işin ilginç yanı; Anadolu coğrafyasında verilen Kurtuluş Savaşında "kurtarıcı kimlik"  Osmanlıcılık, Batıcılık vs. olmamıştır. Tales Savaşı'ndan beri Türklerin İslam'a, İslam'ın Türklere kavuşmasıyla oluşan, Karahanlılarla, Gaznelilerle, Selçuklularla, Osmanlılarla vücut bulan bir medeniyetin öznesi olan kimlik Anadolu'da Kuvva-yı Milliye'yi örgütlemiştir. Bu kimliğin adı "Müslüman-Türk" kimliğidir. Asla ideolojik bir altyapıya sahip değildir.
İdeolojiler zihinlerdeki fikri oluşumların ürünleridir. Kimlikleri ise tarihten gelen medeniyetler vücuda getirir. Müslüman-Türk kimliğinden Müslümanlığı alarak İslamcılığa tebdil eden ya da Türklüğü alarak Türkçülüğe dönüştüren fikri/siyasi gruplar zaman içerisinde nasıl bir yanlışa düştüklerinin ayırdına varamamışlardır. Çünkü kimliği ideolojiye dönüştürmek demek onu tartışmaya açmak demektir. Hele bunu siyasi bir partinin tekelinde piyasaya sürerseniz iki temel yanlışa birden düşersiniz; hem ideolojinin referans olduğu kimlik yıpratılır, hem de karşıt partiler tarafından ayrışma sebebi olur.
Oysa milletler kimlikleriyle ayakta dururlar ve kimlikler milletleri birleştirir. İdeolojilerle gelinen nokta fikir anarşisi ve kamplaşmadır.
O halde  "Müslüman-Türk" kimdir?
Öncelikle sanıldığı gibi Türklüğün ve Müslümanlığın felsefi bir sentezi olan Türk-İslam sentezi değil, Prof. Dr. Haydar Baş'ın tanımıyla bir millet olma ve medeniyet kimliğidir. Nefesini Ehl-i Beyt'in verdiği,  hamurunu Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli'nin mayaladığı, unvanı 'Asakirullah' olan millete Müslüman-Türk Milleti denir.
Fundamentalist değil dindar, şovenist değil milliyetçi, mandacı değil tam bağımsızlıkçı bir karakterdir. Müslüman-Türk kimliği aynı değerleri paylaşan bütün etnik kökenlerin ortak adıdır. İslamcıların arayıp da bulamadığı aşk ve huşuyu, sosyal demokratların kaybettikleri sosyal adaleti ve bağımsızlık ruhunu, milliyetçi muhafazakârların göremedikleri Türk'ün 'Asakirullah' sıfatını ancak kendimize döndüğümüzde buluruz.
Yani biz ancak bize benzeriz. Vesselam?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Mehmet Maruf / diğer yazıları
'Heybedeki büyük turplar ortaya saçıldığında'
Erdoğan'dan CHP'ye sert sözler
Havada şok!
İki gösteri uçağı çarpıştı... O anlar kamerada
Temelli gitmiyorlar, bayrama gidiyorlar
Bayram öncesi sınır kapılarında yoğunluk
Anadolu Grubu'nda tarihi değişim
Özilhan veda ediyor
Beylikdüzü'nde başkanvekili seçildi
Çalık'ın yerine Önder Serkan Çebi geldi
Kanser hastası çiftçi dev şirketi yendi
Morsanto rekor tazminat ödeyecek
ABD'de yeni yönetimle ilk görüşme
Fidan - Rubio görüşmesinde ne konuşuldu
Gazze'deki soykırıma destek veren şirketleri neden boykot etmedin?
Cevdet Yılmaz'dan Özel'e ağır soru
Mardin'de kanlı gece
İki grup arasında silahlı kavga: 1 ölü, 6 yaralı
Bir kilometrelik konvoy
Gençler 'derdimiz parti değil, özgürlük'
ABD, Rusya'ya yaptırımları kaldırmaya hazırlanıyor
Tarım ihracatının önündeki engeller kalkacak
CHP Grup Toplantısı İstanbul'da yapıldı
'İstanbul'a çökmeye niyetlendiler'
Meltem TV’den büyük atak
Ünlü isimler artık Meltem TV’de
"Başları dik, alınları açık"
Özel'den İmamoğlu'na cezaevinde ziyaret
BTP lideri Baş'tan örnek tavır
'Bu ahlaksızlığı yapanları kınıyorum'
'Heybedeki büyük turplar ortaya saçıldığında'
Erdoğan'dan CHP'ye sert sözler
Havada şok!
İki gösteri uçağı çarpıştı... O anlar kamerada
Temelli gitmiyorlar, bayrama gidiyorlar
Bayram öncesi sınır kapılarında yoğunluk
Anadolu Grubu'nda tarihi değişim
Özilhan veda ediyor
Beylikdüzü'nde başkanvekili seçildi
Çalık'ın yerine Önder Serkan Çebi geldi
Kanser hastası çiftçi dev şirketi yendi
Morsanto rekor tazminat ödeyecek
ABD'de yeni yönetimle ilk görüşme
Fidan - Rubio görüşmesinde ne konuşuldu
Gazze'deki soykırıma destek veren şirketleri neden boykot etmedin?
Cevdet Yılmaz'dan Özel'e ağır soru
Mardin'de kanlı gece
İki grup arasında silahlı kavga: 1 ölü, 6 yaralı
Bir kilometrelik konvoy
Gençler 'derdimiz parti değil, özgürlük'
ABD, Rusya'ya yaptırımları kaldırmaya hazırlanıyor
Tarım ihracatının önündeki engeller kalkacak
CHP Grup Toplantısı İstanbul'da yapıldı
'İstanbul'a çökmeye niyetlendiler'
Meltem TV’den büyük atak
Ünlü isimler artık Meltem TV’de
"Başları dik, alınları açık"
Özel'den İmamoğlu'na cezaevinde ziyaret
BTP lideri Baş'tan örnek tavır
'Bu ahlaksızlığı yapanları kınıyorum'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.