Biz neyi bekliyoruz

Avrupa Birliği bayram havasında ortak paraya geçtiğini ilan ettiği gün, AB topluluğu 15 yıla kalmaz dağılacak dedi, dağıldı.

Ortak paraya geçiş, AB devletlerini senyoraj hakkından mahrum bırakıp borçlandırarak batıracak dedi, battı.

Devletlerin rezerv para olarak sakladıkları doların saltanatını "Milli Para" tezimle bitireceğim dedi, bitirdi.

2005 yılında ilahlık taslayan ABD'nin en büyük silahı kapitalizmdir ve onu ben "Milli Ekonomi Modeli" tezimle batıracağım dedi, batırdı.

Devletin ekonomiye seyirci kalması (müdahil olmaması) ekonomileri resesyona sokar dedi, dünya ekonomileri resesyona girdi.

Ekonomide esas olan bireyin ekonomik bağımsızlığıdır, bankaları fonlamak krizi çözmez daha da büyük krizlerin doğmasına neden olur dedi, oldu.

Bireyin ekonomik bağımsızlığı ancak sosyal devlet projeleriyle Devlet Baba tarafından sağlanabilir dedi. "Vatandaşlık maaşı", "Ev Hanımı Maaşı" ve "Çocuk Maaşı" gibi örnek projeleri ortaya koydu. Bütün dünya devletlerinin MEM limanına sığınmak için sıraya gireceklerini göreceksiniz dedi, gördük ve görüyoruz.

Ekonomik olarak esamisi okunmayan BRICS ülkelerini Milli Ekonomi Modeli özelinde "Milli Para" tezimle ayağa kaldıracağım ve dünyayı tek kutuplu olmaktan kurtaracağım dedi, kurtardı.

2005 yılı itibarıyla ekonomide bir çağın kapandığını, yeni bir çağın ise Milli Ekonomi Modeliyle doğduğunu ifade etti ve doğdu.

Kapitalizmde para, borcun karşılığında üretilir, dünya ekonomileri bu yükü artık taşıyamaz noktaya gelmiştir, mevcut para sistemi değişmek zorundadır ve yeni dönemde uygulanacak para sisteminin adı "Milli Para" olacak dedi, oldu.

Koronavirüs sonrası dünyanın, sömürüye dönüşen globalizmden kurtulacağını, ulusal devletlerin öne çıkacağını, milli devletlerin ekonomik bağımsızlıklarını MEM ile "Milli Para" gerçeğiyle kazanacaklarını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş'ı Azeri tabiriyle artık 'doğru başa düşmeliyiz' ve yakinen takip etmeliyiz.

O'nu anlamak her şeyden önce, doğru ölçüye, samimi bir kalbe, sağlam bir imana sahip olmak ve kendini Türk milletine ait görmekten geçer.

Dünya Haydar Hocanın ekonomi görüşleri etrafında şekillenirken, O'nun projeleriyle sorunlarına çözüm bulurken, Türk aydını ve Siyasetçisi sahi siz neyle uğraşıyordunuz, şimdi neyle uğraşıyorsunuz.

Bulundukları makamı korumak, sahip oldukları konforu biraz daha sürdürmek, belki de çözümü ortaya koyacak bilgiden ve projeden mahrum olmak, küresel sisteme baş kaldıracak her türlü alt yapıdan yoksun olmak, kendilerini getirildiği makamın diyetini ödemek zorunda hissetmek veya azınlık ruhuyla Türkiye Cumhuriyeti devletinden intikam almak adına gerçeklere sırt çevirdiler, kör, sağır ve dilsiz oldular. En iyisini Allah bilir ama onlar için bu anlaşılabilir bir şeydir.

Ya siz, benim asıl anlamadığım Türk köylüsü, çiftçisi, işçisi, memuru, esnafı, sanayicisi, dilencisi, hamalı, balıkçısı, taksicisi, ev hanımı olanı, olmayanı, işsiz olanı, vs. size uzatılan kurtuluş eline niçin sarılmadığınızdır. Niçin sefaleti, zilleti tercih ettiniz? Gerçekten sizin gerekçelerinizi çok merak ediyorum! 

Sahi kurtulmak için neyi bekliyorsunuz?