Bizim siyasileri Saddam akıbeti bekliyor

Başbakan Davutoğlu'nun Suriye'ye karadan Türk askerini sokmak için ABD'ye koştuğu şart, reddedildi. ABD yönetiminden yapılan açıklamada, ABD'nin şu an ki asıl hedefinin Beşar Esad değil, IŞİD olduğu ifade edildi. ABD'den gelen bu açıklamadan sonra şartı yerine getirilmeyen Türkiye'nin normal şartlar altında koalisyona katılmayacağını ve Suriye sınırları dâhilinde bir askeri operasyona girişmeyeceğini açıklaması gerekiyordu.AKP hükümetinin kontrpiyede bırakan ABD açıklamasının üzerinden 48 saatten fazla bir süre geçmiş olmasına rağmen ne Erdoğan'dan ne de Davutoğlu'ndan 'şartlarımız yerine getirilmediği için biz bu işte yokuz' açıklaması gelmedi.Peki, şimdi ne olacak?Suriye'nin ve Ortadoğu'nun 'bataklık' olarak nitelenmesine hiddetlenseler de bu bataklığın en büyük sorumluları Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'dur.Şimdi Türkiye, bu bataklığa kendini kaptırmış durumda. Görünen o ki burnunun dikine gitmekte ısrarlı AKP hükümeti Türkiye'yi bataklığa daha da batıracak.Debelendikçe daha da dibe batan Türkiye'yi en büyük müttefik(!) ve dost(!) saydığımız ABD ve Batılı ülkeler yapayalnız bırakıyor.ABD'den gelen son açıklamalar bu gerçeği ortaya koyuyor.Erdoğan'ın Başbakanlığı, Davutoğlu'nun ise Dışişleri Bakanlığı döneminde elbirliğiyle Türkiye'yi bugün içine düşürdükleri durum bana Kuveyt'e giren Saddam'ı hatırlatıyor.1990'da ABD'nin Bağdat Büyükelçisi olan April Glaspie, Kuveyt'i işgalinden bir hafta önce Saddam Hüseyin'le görüşür.Wikileaks belgelerinin ortaya koyduğu gerçeğe göre bu görüşmeyle ilgili olarak Büyükelçi Glaspie'nin Washington'a gönderdiği kriptoda Saddam'a "Araplar arasındaki işlere taraf olmayız" demiş. Saddam da bunun üzerine Kuveyt'e girdi ve sonrasında başına gelenler malumunuz.Saddam'ın Kuveyt'te 24 yıl önce yaşadığı tarihi, Erdoğan ve Davutoğlu şimdi Suriye ve Esad saplantılarıyla adeta Türkiye'ye tekerrür ettiriyorlar.Kapısına dayanmış ve arkasındaki karanlık destekçilerinin etkisiyle sürekli güçlenen IŞİD örgütüyle Türkiye'nin karşı karşıya gelmesi artık kaçınılmaz görünüyor. Batılı sözde dostlarımız Türkiye ile aynı kulvarda yürümeye bile yanaşmıyorlar ama lafla peynir gemisi yürütmekte de fazlasıyla mahirler.NATO'dan yapılan açıklamada bir saldırı olması durumunda Türkiye'ye asker gönderebileceği ifade edildi. Başka bazı ülkelerden de benzer açıklamalar geldi. Ama bu açıklamalara güven olur mu?Kısa süre önce Türkiye'yi yıllardır dinlediği ortaya çıkan Almanya'nın Başbakanı Merkel, "Türkiye müttefik ama dost değil" açıklaması yapmıştı.Bizi dost olarak görmediklerini rahatlıkla ifade eden Almanya gibi ülkelerin onayı olmadan NATO Türkiye'ye hiçbir destek veremez.Hükümet NATO'ya güvenerek, Türkiye'yi Suriye bataklığına sokarsa en çok yardıma ihtiyacı olduğu sırada yapayalnız bırakılacaktır.Bu tehlike asla göz ardı edilmemeli. Çünkü Türkiye geçmişte defalarca yalnız bırakıldı. PKK terörüyle mücadelede ve Kıbrıs Harekâtında Türkiye yapayalnız bırakılmıştı. Haddizatında IŞİD bir piyon. Başındaki adam 4 yıl boyunca ABD'de tutuklu kalmış ve nasıl serbest bırakıldığı muamma olan Ebubekir Bağdadi. Belki ABD, Bağdadi'yi bugün yerine getirdiği misyon için eğitti ve serbest bıraktı. Ülkemiz Suriye'de batağa çıkamayacak kadar saplandıktan sonra IŞİD piyonu aradan çekilirse Türkiye kimle karşı karşıya gelecektir?Esad'la mı?Hizbullah'la mı?Şii Müslümanlarla mı?İran'la mı?Rusya'yla mı?Yoksa hepsiyle mi?