Boğaziçi Köprüsü'nde korozyon tehlikesi

İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Afet Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi (AFAM) Müdürü Yrd. Doç. Dr. Kubilay Kaptan, yaptığı açıklamada, İngiliz standartları esas alınarak projelendirilen Boğaziçi Köprüsü'nde geçen yıllar içerisinde birçok sorunla baş başa kalındığını hatırlattı. 23 Ocak 2004'te soğuk bir kış gecesi saatte 123 km hızla esen rüzgarda köprünün en uzun halatlarından birisinin koptuğunu, dönemin Bayındırlık Bakanlığı Müsteşarı Sabri Erbakan'ın Boğaziçi Köprüsü'nün hemen bakıma alınması gerektiğini açıkladığını belirten Kaptan, geçen yıl da Ortaköy Viyadüğü'ndeki kirişlerin korozyona uğraması sonucu betonunun çatladığını ve döküldüğünü kaydetti. Kaptan, şunları söyledi:

"Köprü tabliyelerinin asıldığı çelik kablolar sürekli olarak tekrarlanan yüklerin etkisi altındadır. Bu hareketli yük onları da, tabliyelere bağlandıkları levhaları da doğal olarak yoracaktır. Doğal olmayan ise, hatalı imalatın sonucu bu yüklerin misliyle artmış olmasıdır. Çünkü arabalar ek yerlerini aşarken tekerlekler önce boşalıp sonra hızla diğer zemine düşmekte ve bu olay ön ve arka tekerlekler olarak iki kez yinelenmektedir. Bugün günlüğü dört yüz binlere varan araba sayısının 39 yıldır bu sorunlu

köprünün üzerinde hoplayıp zıplaması, onun doğalın ötesinde çok yorulmasına ve erken yaşlanmasına neden olmuştur. Ayrıca kirişlerin bakımı 40 yıldır düzgün yapılmadığından, viyadük ayakları en iyi şekilde güçlendirilse de ayaklara uzanan kirişlere hiçbir şey yapılmadığından yağmurdan, havadan etkilenmiş, gözeneklerinden oksijen almış ve donatıları korozyona uğramıştır. 40 yıllık ağır bakım diye bir bakım gerekçesiyle köprünün bir yıl trafiği kapatılmasının tartışılıyor olması, tehlikenin boyutunun büyük olduğunun ama bunun gizlendiğinin bir göstergesidir. Bu hastalıklar da, korozyona uğramış demirler, çelik kirişler, levhalar olabilir." (İHA)