Böyle protestolara hazır olmalıyız

Bir davranışı, bir düşünceyi, bir uygulamayı haksız, yersiz ve gereksiz bularak karşı çıkmaya protesto deniliyor.

Hükümetlerin yanlış yönetimlerine karşı yapıldığı tarihte minik bir tepki olarak görülmüş, ancak tarihe geçen protestolar var.

Bunlardan bir tanesi ABD tarihinin en büyük hezimeti olarak nitelenen 

Vietnam savaşına karşı 1960'lı yıllarda düzenlenen bir yürüyüşte yaşanmış.

Savaş karşıtı bir genç 17 Nisan 1965'te Washington'da yürüyüş yapan askeri muhafızlara yaklaşarak süngüsüne çiçek takmıştı.

Bu protesto aradan 56 yıl geçmesine rağmen unutulmadı.

Bir tuz tanesi tarihi değiştirdi

Bir diğer unutulmaz protesto ise Hindistan'da 1930'da gerçekleştirildi.

Tarihin belki de en ilginç protestolarından birine imza atan, Hindistan'ın İngiliz sömürgeciliğine karşı verdiği bağımsızlık mücadelesinin simge ismi Mahatma Gandi, İngilizlerin koyduğu tuz vergisini protesto için bir tuz tanesini sembol hâle getirerek, 1930 yılının Mart ayında, denize doğru 23 günlük bir yürüyüşe çıktı. 

Yol boyunca Gandi'ye binlerce insan katıldı ve protestonun 24'üncü gününde Gandi, denizden tuz elde etmeyi yasaklayan İngilizlerin çıkardığı yasayı ihlal ederek, sivil bir direnişin meşalesini yaktı. 

Bunu izleyen sivil direniş olaylarına milyonlarca Hintlinin katılması, Hindistan'ın bağımsızlığının önünü açtı ve bu protestoyla bir tuz tanesi dünya tarihini değiştirdi.

Caddeler yeşil alan olmalı

Bir unutulmaz protesto da 1990'lı yılların başında İngiltere Başbakanı Demir Leydi lakaplı Thatcher döneminde yaşanmış.

Sokakları Geri İstiyoruz (Reclaim the Streets) isimli antikapitalist ve çevreci bu protestocular, balon etekler giydirilmiş dev kadın kuklaları taşıyarak gerçekleştirdikleri bir yürüyüşle tarihe geçtiler. 

Yürüyüş yaptıkları caddenin aslında yeşil alan olması gerektiğini savunan bu protestoculardan bazıları kuklaların dev eteklerinin altında ellerinde asfalt delme aletleri ile polisten gizlenmiş ve yürüyüş boyunca, asfaltta açtıkları delik ve çukurlara ağaç fideleri ekmişti. 

'Bush hep yalan söyler'

Birdiğer unutulmaz protesto ise ABD Başkanı George Bush'a karşı 2004 yılında düzenlenmiş. New York'ta Cumhuriyetçi Parti'nin kongresinin karşısındaki büyük binaya dev bir pankart asılıyor. Karşıdan bakıldığında üzerinde 'gerçek' yazan ok sağı gösterirken, 'Bush' yazan ok ise tam tersi yönü işaret etmekteydi. Protestocular, bu eylemleriyle Bush'un Irak savaşı sırasında söylediği yalanları görsel olarak kısa ve net şekilde hafızalara kazımıştı.

Başka ülkelerde çok sık rastlanan böyle tarihe geçen orijinal protestolara ülkemizde fazla rastlanmıyor.

Ancak hiç yok da değil.

Mesela 2001 ekonomik krizinde Başbakanlık binasının merdivenlerinde dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'in önüne Ahmet Çakmak isimli bir esnaf yazar kasa fırlatmıştı.

Bu protesto da hiç unutulmadı.

Ancak dün bir orijinal protestoya daha şahit oldu ülkemiz.

Dün Cuma namazı başlamadan önce vaaz sırasında Burdur Ulu Camii'ne giren bir teyze "Burada dünya kadar emekli var ve biz açız" diye bağırmaya başladı. 

Protestonun orijinalliği teyzenin 'açız' diye bağırarak Türkiye'de aynı durumda olan milyonlarca insanın hislerine tercüman olması değildi.

Orijinaldi çünkü, teyzenin sesi Burdur'un tüm camilerindeki cemaate ulaştı. 

Zira, vaaz camiler arası merkezi sistemden yayınlandığı için teyzemizin sesi tüm camilerde cemaat tarafından duyuldu.

Bir tuz tanesi tarihi değiştirdiği olmuş ancak teyzemizin 'açız' haykırışı Türkiye'de neleri değiştirir bilemiyoruz, ancak bana öyle geliyor ki artık böyle 'orijinal' protestolara daha sık şahit olacağız.