Vakıflar Bölge Müdürü İbrahim Genç, Selçuklu Veziri Sahip-Ata Fahreddin Ali tarafından yapımına 1258 yılında başlanan külliyenin, 1283 yılında tamamlanarak bugünkü halini aldığını belirtti. Genç, tarihi mekanın birkaç yıl önce rölöve, restitüsyon, verestarasyon ve kullanım projelerinin hazırlandığını ifade ederek, Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararıyla, 1999 yılında onarımına başlandığını, bu onarımın daha sonra çeşitli nedenlerle durdurulduğunu söyledi. 2005 yılında ise burada bir vakıf müzesi açılması için tekrar restorasyon ihalesi yapıldığını anlatan Genç, "İhaleyi alan yüklenici firmaya, restorasyon için çalışma izni verildi. Çiniler haricindeki diğer kısımların projesi, kurul kararında mevcut. Çinilerle ilgili ise kendilerinden, uzman bir ekiple anlaşılması istendi" dedi. Restorasyondan önce bu yapının projelendirileceğini, daha sonra da Anıtlar Kurulu'ndan karar bekleneceğini belirten Genç, onarıma bu işlemlerden sonra başlanması gerektiğini dile getirdi. Çinici mi, fayansçı mı?Yüklenici firmanın uzman bir çini ekibiyle anlaşması yönünde toplantılar yapıldığını kaydeden Genç, şöyle devam etti: "Uzmandan öte, menfaat önde tutulduğu için piyasada 'Ben çiniciyim' diyen biriyle anlaşılmış. Geçtiğimiz cuma günü buraya gelmişler. Bu tarihi çinileri katlederek, yerine fayanslı bir kaplama yapma düşüncesine kapılmışlar. Ama bize bunu bu şekilde söylemiyorlar. Alttaki temizleme çalışması yapılırken işçi kırmış, diye geçiştirdiler. Çini sanatının en güzel örneklerinin hepsi ayrı ayrı servet değerinde. Cahilce... Hangi kelimelerle ifade edebiliriz... katliam yapmışlar. Yüzlerce yıllık tarihe sahip yer, bilinçsizce tahrip edilmiş." İbrahim Genç, işçilerin, duvarlardan söktükleri tarihi çinileri, zeminde oluşan boşlukları doldurmak için kullandığını ve çinilerin atık malzeme olarak değerlendirildiğini söyledi. Restorasyon durdurulduVakıflar Genel Müdür Vekili Ahmet Tanyolaç da Selçuklu Devleti dönemine ait tarihi çini eserlerinin olduğu külliyede restorasyon çalışmalarını tamamen durdurduklarını söyledi. Olayı "katliam" olarak değerlendiren Tanyolaç, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı'na, yüklenici firma hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu belirterek, "Şu bir gerçektir; sıradan bir inşaatla, bukadar nadir bir eseri aynı kefeye koyan İhale Kanunu, maalesef bize bir takım imkanları sağlayamamıştır. Bugünden itibaren bu konular dahaciddi boyutta değerlendirilecek" dedi. İhaleyi alan firma: Tahribatla ilgimiz yokÖte yandan restorasyon ihalesini alan Erdoğan Turizm İnşaat Ltd. Şti'nin ortaklarından Aşur Taştan, Selçuklu dönemine ait tarihi çinilerin tahribatıyla ilgili olarak, henüz içeride çalışmaya başlamadıklarını ve tahribatla hiçbir ilgilerinin olmadığını iddia etti. Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile yaptıkları görüşmelere bağlı kalarak çalışmaya külliyenin dışından başladıklarını ifade eden Taştan, şu anda çalışma yaptıkları dış bölümde restorasyonun bitmesinin ardından içeriye gireceklerini anlattı. İç bölümde ihale şartnamesine göre kesinlikle yenileme olmadığını,sadece onarım yapacaklarını dile getiren Taştan, şunları kaydetti: "Firma olarak sadece onarım yapacağımız için, iddia edilenin aksine hazır çinileri söküp yerine yenilerini takmamız, bize fayda değil, zarar getirir. Neden şartnamede olmayan işi ben yüksek maliyetlerle yapayım? Ayrıca biz henüz içeride çalışmaya başlamadık. Yani çinilerin tahribatıyla yakından uzaktan ilgimiz yok. Bize oyun oynadılar. Vakıflar Bölge Müdürlüğü, kendi yaptığı hataları bize yüklemeye çalışıyor. Bizi acemi sanıp, iyi bir tezgah kurdular, ancak biz bu oyunun altında kalmayacağız."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.