BTP İBB Adayı Erdoğanyılmaz: İstanbul depremi Türkiye'nin beka meselesi

31 Mart yerel seçimleri yaklaşırken, belediye başkan adaylarından dikkat çekici açıklamalar gelmeye devam ediyor.

İstanbul'da adaylar içinde en genç aday olan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cihan Erdoğanyılmaz, İstanbul'un ve esasen Türkiye'nin en büyük problemi olan olası İstanbul depremi konusunda oldukça çarpıcı bir açıklama yaptı.

"Kentsel dönüşümün rantıyla İstanbul 4 kez dönüştürülebilirdi"

BTP adayı Erdoğanyılmaz şunları söyledi:

"1999 depremi sonrası önemli bir dönemdi, 25 yılda İstanbul depreme hazırlanabilirdi, ama maalesef 2012 yılında kentsel dönüşüm kanunundan sonra mevcut hükümet, sadece 84 bin binayı dönüştürebildi. Bu hızla giderse, istatistiksel olarak konuşuyoruz, biz İstanbul'u veri analizi yöntemleriyle yöneceteceğiz, kentsel dönüşümün tamamlanması İstanbul'da 100 yıl sürüyor, bu istatistiklere göre.

Kentsel dönüşüm kapsamında yapılan binalar da maalesef orta ve üstü kesime hitap ediyor. gelir seviyesi düşük vatandaşlarımıza hitap etmiyor.

Ve 2012'den beri, kentsel dönüşümden edilen rant yaklaşık 85 milyar dolar. Biz 85 milyar dolarla İstanbul'u 4 kez dönüştürebilirdik.

İBB ne yapıyor, 2019 yılında İmamoğlu seferberlik çağrısıyla geldi, 2019'dan beri 35 bin binayı kendi verilerine göre, tarayabilmişler. İBB'nin de, henüz risk analizini sadece tamamlayabilmesi, 68 yıl sürüyor.

"İstanbul depremi bir ulusal güvenlik problemi"

Tom Parsons'un araştırmasına göre, Naci Görür hocanın yıllardan beri bas bas bağırdığı ve birçok bilim insanımızın uyardığı üzere her an İstanbul depreminin gerçekleşmesi olasılığı çok yüksek bir ihtimal. Bu bir ulusal güvenlik problemi.

Böyle bir ülkede ne olması lazım normalde, ulusal seferberlik ilan edilmesi gerekiyor, değil mi? Deprem dirençli kentler konusunda halkın topyekun mücadele etmesi gerekiyor. Türkiye Cumhurişyeti devletinin ulusal güvenlik meselesi.

Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in, yıllardan beri bize bahsettiği Büyük Ortadoğu Projesi ve belli devletlerin 30 km ötemize olası bir İstanbul depreminde askeri yardım çağrısı ihtimaline karşı Dedeağaç'ta yaptığı askeri yığınağı düşündüğünüz zaman bu bir beka meselesi.

"İstanbul Türkiye'nin kalbi"

Gayri safi yurt içi hasılanın (GSYH) yüzde 30'u İstanbul'da.

Türkiye'deki üniversitelerin yüzde 29,8'i İstanbul'da.

Her alınan verginin yüzde 40'ı İstanbul'dan alınıyor.

İhracatın yarısını oluşturuyor İstanbul.

İstanbul Türkiye'nin kalbi. Sanayi işletmelerinin yüzde 22'si İstanbul'da.

Olası bir İstanbul depreminde maalesef Türkiye Cumhuriyeti devleti bir daha eski günlerine dönemeyebilir.

Kimsenin umrunda değil, çok şaşırıyorum, iktidar, muhalefet...

Biz İBB panolarına "16 milyon için çalışıyoruz" şeklinde panolar yerine deprem toplanma yerlerini göstermeliyiz.

Panolarda siyasetçilerin reklamlarını değil, olası bir depremde ne yapacağım, halkın eğitimine yönelik afişleri görmeliyiz."