Bağımsız Türkiye Partisi (BTP), Ankara'da düzenlediği 9. Olağan Büyük Kongre ile yalnızca bir siyasi program ortaya koymadı; adeta Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasal tabloya güçlü bir itiraz yükseltti. "İstikbal biziz, biz geleceğiz" sloganıyla Keçiören'deki Taha Akgül Spor Salonu'nda yapılan kongreye sabahın erken saatlerinden itibaren Türkiye'nin dört bir yanından binlerce vatandaş akın etti. Salon doldu, dışarısı doldu; kalabalığın coşkusu meydanlara taştı.
BTP Genel Başkanı Av. Hüseyin Baş, kongreye katılan on binlerce partiliyi dışarıda karşıladı. Büyük salon taleplerinin reddedildiğini hatırlatarak, "Bağımsız Türkiye salonlara sığmıyor" sözleri hem salondaki hem de dışarıdaki kalabalıkta büyük bir karşılık buldu.
Kongre, halk oyunları, marşlar ve sinevizyon gösterimleriyle tam bir şölen havasında geçti. 1340 delegenin oy kullandığı kongrede Hüseyin Baş tek aday olarak yer aldı.
Hüseyin Baş konuşmasında Atatürk'ün gençliğe emanet ettiği sözü hatırlatarak, "Atamızın çağrısına kulak verdik; istikbal biziz, biz geleceğiz" dedi. Siyasi atmosferin gerginliğine de dikkat çeken Baş, tutuklu siyasetçilerden gazetecilere kadar geniş bir kesimin baskı altında olduğuna vurgu yaptı.
Baş'ın en çarpıcı tespitlerinden biri, ülkede demokrasi algısının çarpıtıldığı yönündeydi:
"Demokrasi yüzde 51'in yüzde 49'a tahakkümü değildir. Muhalefeti yok saymak, hukuku hatırlatmak zorunda kaldığınız bir düzende demokrasi işlemiyor demektir."
İktidarın belediyelere yönelik uygulamalarını da eleştiren BTP lideri, "Milleti bir kase çorbaya muhtaç edenler, halka çorba dağıtan belediye başkanına soruşturma açıyor. Bu mudur adalet?" diyerek tepki gösterdi.
Konuşmanın sonunda Baş, Türkiye'nin temel meselelerine ilişkin güçlü bir çağrı yaptı: "Milletin sesini duyun. Hukuk, adalet, eğitim, ekonomi… Hepsinde derdimiz var. Geleceğimiz için kaygımız var. Bu ses artık duyulmak zorundadır."
BTP'nin 9. Olağan Kongresi, yalnızca bir siyasi program değil; Türkiye'nin geleceğine dair güçlü bir iddia olarak tarihe geçti. Kalabalıkların ortaya koyduğu tablo, "İstikbal biziz" sözünün sadece bir slogan değil, yeni bir toplumsal iradenin yükselen sesi olduğunu gösterdi.
Değerli dostlar bu kongre siyaset sahnesinde bir kırılma noktası olacaktır. Yıllardır siyaset ve basınla iç içe olan biri olarak benim kanaatim şudur ki; Tarih 7 Aralık 2025'ten önce ve 7 Aralık 2025'ten sonra ülke siyasetini farklı yazacaktır. Yeni süreç vatana millete hayırlı olsun.
BTP Genel Başkanı Av. Hüseyin Baş, kongreye katılan on binlerce partiliyi dışarıda karşıladı. Büyük salon taleplerinin reddedildiğini hatırlatarak, "Bağımsız Türkiye salonlara sığmıyor" sözleri hem salondaki hem de dışarıdaki kalabalıkta büyük bir karşılık buldu.
Kongre, halk oyunları, marşlar ve sinevizyon gösterimleriyle tam bir şölen havasında geçti. 1340 delegenin oy kullandığı kongrede Hüseyin Baş tek aday olarak yer aldı.
Hüseyin Baş konuşmasında Atatürk'ün gençliğe emanet ettiği sözü hatırlatarak, "Atamızın çağrısına kulak verdik; istikbal biziz, biz geleceğiz" dedi. Siyasi atmosferin gerginliğine de dikkat çeken Baş, tutuklu siyasetçilerden gazetecilere kadar geniş bir kesimin baskı altında olduğuna vurgu yaptı.
Baş'ın en çarpıcı tespitlerinden biri, ülkede demokrasi algısının çarpıtıldığı yönündeydi:
"Demokrasi yüzde 51'in yüzde 49'a tahakkümü değildir. Muhalefeti yok saymak, hukuku hatırlatmak zorunda kaldığınız bir düzende demokrasi işlemiyor demektir."
İktidarın belediyelere yönelik uygulamalarını da eleştiren BTP lideri, "Milleti bir kase çorbaya muhtaç edenler, halka çorba dağıtan belediye başkanına soruşturma açıyor. Bu mudur adalet?" diyerek tepki gösterdi.
Konuşmanın sonunda Baş, Türkiye'nin temel meselelerine ilişkin güçlü bir çağrı yaptı: "Milletin sesini duyun. Hukuk, adalet, eğitim, ekonomi… Hepsinde derdimiz var. Geleceğimiz için kaygımız var. Bu ses artık duyulmak zorundadır."
BTP'nin 9. Olağan Kongresi, yalnızca bir siyasi program değil; Türkiye'nin geleceğine dair güçlü bir iddia olarak tarihe geçti. Kalabalıkların ortaya koyduğu tablo, "İstikbal biziz" sözünün sadece bir slogan değil, yeni bir toplumsal iradenin yükselen sesi olduğunu gösterdi.
Değerli dostlar bu kongre siyaset sahnesinde bir kırılma noktası olacaktır. Yıllardır siyaset ve basınla iç içe olan biri olarak benim kanaatim şudur ki; Tarih 7 Aralık 2025'ten önce ve 7 Aralık 2025'ten sonra ülke siyasetini farklı yazacaktır. Yeni süreç vatana millete hayırlı olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- BTP ‘İstikbal Biziz’ dedi şimdi söz milletindir / 10.12.2025
- Namaz: Gözün nuru, hayatın dirilişi / 09.12.2025
- ‘Enflasyon düştü’ yalanına yapay zeka bile inanmıyor / 08.12.2025
- 'İstikbal biziz, biz geleceğiz' / 07.12.2025
- Atatürk’ün izinde bir kongre hikâyesi / 06.12.2025
- Ehl-i Beyt’in adanmışlığı ve infakı hakkında eşsiz bir örnek / 05.12.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş ve Dinlerarası Diyalog karşıtı mücadelesi / 04.12.2025
- Açılım ve Dinlerarası Diyalog süreci yeniden hortlatılıyor / 03.12.2025
- Hidayet, takva ve iç huzurun yol haritası / 02.12.2025
- Dinlerarası Diyalog tuzağı ve Papa ziyaretinin tehlikeli mesajı / 01.12.2025
- Namaz: Gözün nuru, hayatın dirilişi / 09.12.2025
- ‘Enflasyon düştü’ yalanına yapay zeka bile inanmıyor / 08.12.2025
- 'İstikbal biziz, biz geleceğiz' / 07.12.2025
- Atatürk’ün izinde bir kongre hikâyesi / 06.12.2025
- Ehl-i Beyt’in adanmışlığı ve infakı hakkında eşsiz bir örnek / 05.12.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş ve Dinlerarası Diyalog karşıtı mücadelesi / 04.12.2025
- Açılım ve Dinlerarası Diyalog süreci yeniden hortlatılıyor / 03.12.2025
- Hidayet, takva ve iç huzurun yol haritası / 02.12.2025
- Dinlerarası Diyalog tuzağı ve Papa ziyaretinin tehlikeli mesajı / 01.12.2025


















































































