Bu hıyanet, bu millete vatanı haram eder!

İnkarı gayr-i kabil bir gerçeği yaşıyoruz hepimiz: Çok yıldızlı turistik seyahat lüksüyle, göz göre göre uçurumdan aşağıya şen-şakrak gidiyoruz sivil-asker, cümbür-cemaat?İnsanlığımızı, değerlerimizi, dinimizi, iz'anımız, imanımızı ve aklımızı koyduk bir tarafa. Böyle olunca da; vatanın kıymetini ve ne anlam ifade ettiğini, devletin ne demek olduğunu, bağımsız, namuslu ve onurlu yaşamın ne büyük bir nimet olduğunu unuttuk, hatırlamaz olduk.Diyelim ki, millet olarak balık hafızalıyız, devlet olarak da "kozmik oda"mıza girilip ne var ne yok boşaltıldı? Bu yüzden 96-97 sene önce aziz Anadolu'muzda ve Balkanlar'da yaşadığımız Haçlı işgallerini ve Vahşi batı istilalarını hatırlamaz olduk, dostumuzun-düşmanımızın kim olduğunu kestiremez olduk. Bu nasıl bir körlük ki, burnumuzun dibinde yaşanan ve hatta İslamcı aymazlarımızın bilfiil destekleriyle ayyuka çıkan istila, işgal ve vahşetleri de göremiyor; vatanı, devleti ve birliği kalmayan toplumların onurlarının, din, namus ve insanlıklarının kalmadığını da göremiyor, hissedemiyoruz.Bu nasıl bir sağırlık ki, Prof. Dr. Haydar Baş, son çeyrek asırdan beri yüreği sökülürcesine, hançeresi çatlarcasına bu gerçekleri hatırlatıyor, bugün yaşadığımız ve yarın daha ağırı yaşayacağımız tehlikeleri yıllar evvelinden haber veriyor; sivil-asker hiçbirimiz duymuyoruz. Körler-sağırlar birbirini ağırlar kabilinden bir idare-i maslahatla bile bile yok oluşa sürükleniyoruz.Üzerimizde bin yıllık Haçlı seferleri ve ihtirasları var. Üç-beş asırlık İngiliz Sömürge ve Şark projesi, yanısıra İsrail'in Arz-ı Mev'ud, diasporanın Büyük Ermenistan, Yunan'ın Rum Pontus ve Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) hesabı ve işgalleri var coğrafyamızda, vatanımız üstünde? Komplo teorileri değil; yaşıyoruz bunları.Prof. Dr. Baş, bunları hatırlattığında; sivil-asker burun kıvırttınız, ne oldu? Dedikleri hep çıktı? Ülke elden gidiyor.Bu derece açık işgalci ve hain hesaplara rağmen, bu kadar aymazlık, bu kadar ağır gaflet ve dalalet, vallahi böyle bir millete bu aziz vatanı ve bu coğrafyayı haram kılar? Kurtuluşu olmaz böyle bir milletin.Prof. Dr. Baş'ın ifadesiyle, artık Ehl-i Beyt soylu bir Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Kuvay-ı Milliye erkanı da yok aramızda!Gaflet ve dalalet, yüreklerimizi öylesine iğdiş etmiş ki, işgalci Batıya, AB ve ABD'ye post-modern köle olup çıkmışız.Gafleti çok olanın devleti yok olur?Bugün devlet de yok oluyor, sen de ey millet!Gafleti ve dalaleti çoktan geçtik? Hıyaneti bile aştı vaziyetimiz, siyasetimiz.Dinsiz devlet dediler, işbaşına geldiler.Dinsizliğin dik alâsı siyaset sergilediler.Şu icraatların hangisinin dinde, imanda, iz'anda, İslam'da ve insanlıkta yeri var ey millet, hangisinin; söyle?Hacı Bektaş Veli ve Horasan erenlerinin Ehl-i Beyt nefesiyle Müslüman olmuş, kardeş olmuş, tek millet olmuş büyük aileyi AB aklıyla böldüler, parçaladılar, dağıttılar. Alevi-Sünni dalaşı çıkartılar, Türk-Kürt kapışması türettiler. Şimdi kardeşi kardeşe kırdırtma senaryolarında kulaç atıyor, kara kara düşünüyorlar.Kelime-i Tevhid'den Muhammed Rasulullah'ı, gönüllerden Ehl-i Beyt sevdasını, yüreklerden de kardeşlik duygusu ve insan sevgisini söküp attılar. Müslüman milleti düşman kardeşler haline dönüştürdüler.Domuz etini kasaplık hayvan eti yaptılar; Müslümanın önüne koydular.Zinayı suç olmaktan çıkarttılar. Milletin kaynaklarını bedavaya ecnebiye sattılar; milleti de borca-faize batırdılar.Tüyü bitmemiş yetimin hakkını hamuduyla yuttular; bir gece yarısı aklama operasyonuyla ak sütten çıkmış ak kaşık pozisyonuna yattılar.İşgalci Amerikan ve Haçlı ordularını vatanımıza kondurdular, onlara emir erliği yapıyorlar. BOP talimatı ve stratejisi çerçevesinde Müslümanlara namluyu doğrulttular. Deccalların bile maharetini aşan bir siyasetle İslam medeniyetini tarümar edip coğrafyamızı kan gölüne çevirdiler. Etrafımızdaki kan gölü taştı; ülkemizi bastı.Her gün artık düzine düzine dağda, bağda, şehirde ölen sensin ey millet? Öldüren de sen!Muaviye ve Yezid'e bile rahmet okutacak bir İslamcı siyaset maharetiyle oluk oluk akıtılan Müslüman kanından abdest alıp musallayı kaptılar. Camiyi, cemaati, milleti peşlerine taktılar, Hakk'ın hesap ve divanına sırt dönüp güya namaza-niyaza durdular? Bu, senin devletinin ve milletinin cenaze namazı ey millet!Dinsiz dedikleri devlet, bugüne kadar böylesi bir dinsiz siyaset sergilememişti.Dinsiz dedikleri devleti ise dansöz devlete çevirdiler!Sen bütün bu icraatlara yol verdin, destek verdin ey millet? Senin de yatacak yerin yoktur!Dinsiz devlet dedikleri koca devleti nasıl dansöz devlete çevirdiler; onu yarın ele alalım? Asırlık Haçlı, İngiliz, Amerikan ve İsrail projelerinin sürdürüldüğü coğrafyamızda, bunca ihanetten sonra onurlu ve huzurlu yaşamak artık o kadar kolay değildir. Burnunun dibinde yaşananları dahi göremeyen ve siyasetleri ihanetlere varan kimselere de umut bağlayamayız.Aklın yolu birdir; o da, çeyrek asırdan beri hepimizi ayıktırmaya çalışan Prof. Dr. Baş'tan dünyanın ders aldığı gibi ders almak, onu can kulağıyla dinlemek, onunla birlikte adam gibi birliğe, adalete, barışa, zenginliğe ve huzura yürümektir.