Bu kadar saf olunmaz ki

Televizyon karsısında zaping yaparken birçok kanalda 'şu soruyu cevaplayın, bizi arayın ve doğru cevabı verin şu telefon, şu LCD TV,  tablet gibi ürünler sizin olsun' diye bangır bangır bağırıyorlar. Sorular da oldukça komik ve basit. Hal böyleyken maalesef bizim saf insanımız bu en adi kalitedeki ürünlere rağbet gösteriyor.Bu saf insanlardan biri de benim zavallı saf temiz teyzem. Programa katılmış ve beni büyük bir heyecanla aramıştı. 'Ben falanca TV kanalında şu soruyu bildim. Bana son model telefon gönderecekler, sen iyi bilirsin, bu telefon gelir mi?' diye soruyordu. Gülmemek elde değil. Tabii benim ilk sorum şu oldu: 'Teyzeciğim, senden adres aldılar mı? Sana soruyu cevaplayınca ne dediler?' Tabi zavallı teyzem şaşkın şaşkın, 'Yok adres istemediler sadece soruyu bildiniz, kaydınız alınmıştır. İyi günlerde kullanın deyip telefonu kapattılar.' Göndermezler. Diyelim ki gönderecek oldular. Gönderecekleri ürünler ya hiç çalışmayan, ya da tamiri, satışı olmayan ürünler. Tabii bir de programı arayıp katıldığı için kesilen vergiler, telefona yüklediği TL'lerin hemen hepsinin kesilmesi de cabası. Müşteri hizmetlerini arayıp iptal ettirmediğiniz sürece de her yüklediği para vergi olarak kesiliyor. Bu olay hem maddi bir dolandırıcılık, hem de manevi? İnsanların umudunu, ödül verme vaadiyle sömürmektir.Tıpkı boyalı basının Sayın Haydar Baş gerçeğini ve ülkenin gidişatını gizlemesiyle insanları hem maddi, hem de manevi olarak dolandırması gibi. Saf olan halkımız çare içerisinde çaresizce çözümü farklı yollardan kestirmeden zengin olma derdinde. Oysaki çare var, çözüm var. Sayın Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'yle tüm dünyayı kurtaracak, dünyayı ayağa kaldıracak, daha iktidar olmadan çözümler ortaya koymuş bir tezi var. Tarihe imza atmış kendi yazdığı modeli Rusya'da uygulamaya geçmiştir. Ve 100 ülkede bu model uygulanmaktadır. Modeli uygulayan ülkeler bugün artık daha rahat nefes almaya başlamıştır. Bilim adamları Sayın Baş'ın ayağına gelip kendisini bu modelden dolayı Nobel adayı ilan etmişlerdir.Tarihe adını yazdırmasına rağmen Haydar Hocayı ve modelini görmezden gelen insanımız maalesef ki hâlâ uyumakta, boyalı basının tuzağına düşmektedir. Bugün insanımız Haydar Hocayı anlamış olsaydı bu şekilde çaresiz kalma, kandırılma, kredi çekme gibi dertleri olmayacaktı. Milli Ekonomi Modeli uygulandığı zaman insanımızın yaşam standardı yükselecek,  yani ekonomik ve sosyal hayatını kaliteli yaşayacak... Boyalı kanalların kalitesiz program sorularını cevaplama ihtiyacı duymayacak ve gönderdiği ürünleri satıp da şu borcumu kapatayım derdine düşmeyecek ya da alım gücüm yok bari yeni ürünüm olsun diye oyuna gelmeyecek.İnsanımızın şunu idrak etmesi gerek; modelle vaad arasında fark vardır. İnsanımız yıllardır siyasi vaadlere ve seçim öncesi verilen yardımlara kanmış pişman olmuş, acı içerisinde çaresizliğe terk edilmiştir. Milli Ekonomi Modeli projelerine vaad gözüyle bakmamaları gerekmektedir. Model demek; hayat demek, çözüm demek, plan-proje demektir. Sayın Baş MEM projelerini gerçekleştireceğini taahhütname ile ortaya koymuştur ve 'eğer ben bu modeli uygulamazsam beni mahkemeye vererek hakkınızı arayabilirsiniz' demiştir.Vatan millet aşığı Haydar Hoca daha iktidar olmadan millete baba olmuştur. İnsanımızı insanca yaşatacak çözümleri ve projeleriyle Türk milletinin gururu, onuru olmuştur. "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" diyerek yola koyulmuş bu lidere ihtiyacımız var. Devletimizin baba devlet olması için, insanımızın da dünyada cenneti yaşaması için Haydar Baş'a ve onun eşi benzeri olmayan modeline ihtiyacımız var. Artık ayık olup uykudan uyanalım, vesselam.