Bu savaşın kazananı belli

Dünya ekonomide tarihi bir dönüm noktasına gelmiş durumda. Ekonomini gelebileceği son nokta olarak görülen kapitalizm artık, tarihe karışmış durumda.  Bu gerçeği, varlığını kapitalizme borçlu olan kurumlar bile artık itiraf ediyor.Bu itiraflardan biri geçtiğimiz günlerde Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde'dan geldi. Lagarde itiraf gibi açıklamasında, "Kapitalizm yöntemlerini değiştirmesi gerekiyor. Artan eşitsizlik küresel ekonomiye zarar veriyor. Dünya çapında gözlenen bu durum, insanların potansiyellerini geliştirmesini engelliyor. İktisatçılar, uzun süre kaynakların toplum içinde nasıl dağıtıldığından çok ekonomik büyümeye odaklandılar. Eşitsizlik ise sadece ekonomik büyümeyi yavaşlatmakla kalmayıp demokrasiye de zarar vermektedir" demişti.Batılılardan peş peşe gelen bu itiraflarda Rusya'nın önlenemez güçlenişinin etkisi çok büyük. Rusya'nın artık dünya dengelerini değiştirecek güçlü bir kutup haline gelmesinin yaşattığı panikle Batılı ülkelerden gelen bu itiraflar, yakında Rusya'nın yaptığını yapmaya, yani kapitalist ekonomiyi tamamen terk etmeye hazırlandıklarını da gösteriyor.Batılı ülkeler artık ABD'nin ne yaptığından çok, Rusya'nın ne yaptığıyla ilgileniyor. Çünkü Gürcistan, Suriye ve Ukrayna'da görüldüğü gibi Rusya'nın tavrı olayların gidişatını belirliyor. Bütün Avrupa'da güçlenen sağ siyasetin Fransa'daki temsilcisi Ulusal Cephe partisinin lideri Marine Le Pen ise dün ABD ile Rusya giderek sertleşen mücadelesiyle ilgili olarak çok farklı ve isabetli bir yorumda bulundu.Le Pen, "Bu, ekonomik modellerin savaşıdır. ABD'nin tüm dünyaya dayattığı aşırı liberal modeli ile Rusya'nın inşa ettiği yeni vatansever modeli arasında bir savaş" dedi.Le pen'in bu açıklamasına katılmamak mümkün değil.Çünkü bugün sahip oldukları gücü dünyayı sömürerek elde etmiş Batılı ülkeler, kapitalizm üzerinden dünyayı sömürmeye uzun yıllar boyunca devam ettiler. Şimdi bu sömürü düzeni yıkılıyor. Batılı ülkelerin özellikle de ABD'nin en büyük korkusu bu?Dünyayı sömüren bu kapitalist düzene yıkıcı darbeleri Rusya vuruyor. Rusya ise bu gücü kendinde Milli Ekonomi Modeli'yle buluyor.Aşırı sağcı söylemleri dışında hakkında Türkiye'de fazla bir şey bilinmeyen Marine Le Pen ise yerli yerinde bir tespitle pek çok Batılı politikacının ifade etmeye cesaret edemediği bir gerçeği dile getiriyor.Tüm dünyada cereyan eden ekonomik modellerin mücadelesini insanlığa savaş, açlık ve sömürüden başka bir şey verememiş ekonomik modellerin kazanabilmesi ise imkânsız. Çünkü yukarıdaki itiraflardan da anlaşılacağı gibi kapitalizmin adeta kaymağını yemiş olan ülkeler bile şu an kapitalizmden yaka silkiyor. Peki, kazanan kim olacak?Bu sorunun cevabı elbette Milli Ekonomi Modeli'dir.Çünkü 20 yıl önce tankını 100-150 dolara satan Rusya'yı birkaç yıl gibi bir sürede bu kadar güçlü noktaya taşıyan bir ekonomi anlayışının, yani Milli Ekonomi Modeli'nin kaybetmesi imkansızdır.Dünya ekonomisine Milli Ekonomi Modeli yön vereceği bir dönemin kapıları artık sonuna kadar açılmıştır. Le Pen'in 'vatansever ekonomi' diye nitelediği Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayan ülkeler, Rusya'nın yaptığı gibi kendi imkânlarıyla kalkınmanın yolunu buluyorlar.Şimdi sıra Türkiye'de?