logo
25 NİSAN 2024

Bursa 'BTP' dedi

27.07.2002 00:00:00
Türkiye'nin önemli kentlerinden biri olan Bursa, tarihinin en görkemli mitingine sahne oldu. Bursalılar, Bağımsız Türkiye Partisi tarafından düzenlenen "AB'ye Karşı Bağımsız Türkiye" mitinginde tek bilek, tek yürek olarak "Avrupa Birliği'ne hayır" dedi.

Mitingte konuşan Kuvay-ı Milliye hareketinin yeniden şahlanışının mimarı Prof. Dr. Haydar Baş, "Bugün burada tarihi bir gün yaşıyoruz. Hep birlikte AB'ye hayır demek için, bu milletin bağımsızlığını ilan ve ifade etmek için toplandık" dedi. Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Ben 1919 Mayıs'ı içinde Samsun'a çıktığım gün elimde maddi hiç bir kuvvet yoktu. Yalnız Türk milletinin asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevi bir kuvvet vardı. İşte ben bu milli kuvvete, bu Türk milletine güvenerek işe başladım" şeklindeki sözlerine atıfta bulunarak devam eden Prof. Dr. Haydar Baş, kendisinin de hiçbir maddi etkeni hesaba katmadan, Türk milletinin vicdanını dolduran manevi gücüyle yola çıktığını belirtti.

Entrikaları boşa çıkaran delillerTürk milletinin insanlık tarihinin en güçlü, en asil milleti olduğuna işaret eden Prof. Dr. Haydar Baş, bu milletin, merhamette, şecaatte, vefada, düşenin elini tutmada, insanlara yardım etmede dünyada tek millet olduğunu söyleyerek, şayet bugün dünyada can, mal, namus, din ve vicdan emniyeti yoksa bunun sebebinin Türk milletinin elinin dünya sahnesinden çekilmiş olması olduğunu ifade etti. Güçlü bir millet olmak için güçlü bir devlete, güçlü bir millet ve devlet olmak için de güçlü bir orduya ihtiyaç bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, ABD, İngiltere, Fransa gibi ülkelerin milli gelirlerinin % 40'ını kamu harcamalarına tahsis ederken, bu oranın bizde % 29 olduğuna işaret etti ve buna rağmen hâlâ "devleti, orduyu küçültelim" diyenlerin bir oyun içinde olduklarına dikkat çekti. Türkiye'yi entrikalarla yok etmek isteyenlerin uzun zamandan beri büyük oyunlar oynadıklarını, milleti devletle, askerle, milletle ve hatta ailesiyle karşı karşıya getirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Haydar Baş, bir başka oyunu da delilleriyle şöyle boşa çıkardı: "Merhum Atatürk için neler diyorlardı. Şimdi delillerimizi ortaya koyacak ve oyunlarını bozacağız. Bakınız merhum Atatürk şunu söylüyor: 'Bütün dünyanın Müslümanları, Allah'ın son peygamberi Hz. Muhammed'in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar Muhammed'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli. Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilir.' (Atatürk Üniversitesi DTCF Yay, 1979, Shf: 102). Yine büyük adam Atatürk şunu söylüyor: 'O, Allah'ın birinci ve en büyük kuludur. O'nun izinde bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim, senin adın silinir. Fakat sonsuza kadar O ölümsüzdür.' (Atatürk'ün Fikir Ve Düşünceleri, shf: 208) Yine Atatürk şöyle diyor: 'Türk ulusu dindar olmalıdır. Yani tüm sadeliğiyle dindar olmalıdır. Dinime, bizzat gerçeğe nasıl inanıyorsam buna da öyle inanıyorum.' (Söylev ve Demeçler, cilt: 3, Shf: 69-70)."

"AB'ye neden karşı çıkıyoruz?"Bu gerçeklerin oyun oynayanların balonlarını patlattığına işaret eden, şövenist değil milliyetçi, fundamantalist değil dindar, mandacı değil bağımsızlıkçı olduklarına dikkat çeken, mitingin gerekçesini de oluşturan AB'ye karşı çıkışının hamasi duygulardan kaynaklandığının zannedildiği açıklamasında bulunan Prof. Dr. Haydar Baş, AB'ye karşı durmak için tek başına yettiğini söylediği bazı Avrupa Parlamentosu kararlarını şöyle aktardı:

"Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarının % 37'sini yasa dışı bir biçimde işgal etmektedir.", "Avrupa Parlamentosu (AP), Türk Hükümetine, Kuzey Kıbrıs'taki işgal güçlerini geri çekme çağrısında bulunur.", "AP, Doğu Ege'de Kardak adası ile ilgili olarak Türkiye'nin provokatif askeri operasyonlarından kaygı duymaktadır.", "AP, Türkiye'nin, AB'nin bir üyesi olan Yunanistan'ın egemenlik haklarını ihlal etmesinden, Ege'deki askeri gerginliği arttırmasından kaygı duymaktadır.", " AP'ye göre Kardak Adası, 1923 Lozan, 1947 Paris, 1932'de yapılan Türkiye İtalya protokolü ile 12 Ada gurubuna dahildir ve Yunanistan toprağıdır."

Prof. Dr. Haydar Baş, AB'nin, Kıbrıs'ı, Ege'yi Yunanistan'a vermek istemenin yanısıra, İstanbul Suriçinde Fener Patriğine bir ortodoks din devleti kurdurmak da dahil Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine daha nice faaliyetlerde bulunduğuna dikkat çekti.

Ekonomik krizin iki müsebbibi: AB ve IMFÜlkemizin ekonomik durumuna da değindiği konuşmasında, nereye baksak gözlerimizi kör eden bir manzara arz ettiğini, tarımın, sanayinin, hayvancılığın, ormancılığın vs. durmasının sebebinin IMF ve AB olduğunu, "AB olmadan millete iş-aş bulamayız" diyenlere "uğurlar olsun" demenin zamanının geldiğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti: "Türkiye'de oynanan oyun parayı IMF'nin kasalarına çekme oyunudur. Öyle bir tefeci mantık ortaya koydular ki, 'piyasada benden başka kimse para dağıtmasın, satmasın, hatta devlet bile para vermesin' istiyorlar. Onun için devlete, 'Sen para kesemezsin' diyor. Sayın Derviş ve ekibine sorduğunuzda, 'Ekonominin kuralları bunu gerektiriyor' diyorlar. Ekonominin değil, Liberalizmin kuralı, sömürünün kuralı bunu gerektiriyor. Para IMF patronlarının elinde olursa ekonomi kuralı oluyor. Senin benim elimde olursa ekonomi kuralı olmuyor. Niye? Para sende olmayacak. Sen dileneceksin. Sen isteyeceksin. Sen sürüneceksin. O, koltuğunda yan gelip yatacak. Buna hayır demeye var mısınız?"

Krizden çıkmak, kalkınmak için iki şartEnflasyonu düşürmenin de Türkiye'yi kalkındırmanın da reçetesine sahip olduklarını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, bunun için ilk şartın vatandaşın cebine proje karşılığı para koymak, ikinci şartın ise 24 saat çalışmak olduğunu belirtti. BTP'nin tek başına iktidarında maliyetlerin, vergilerin düşürülerek ucuzluğun getirileceğini, 100 milyarın altında geliri olandan vergi alınmayacağını, devlet babanın üretene avans vermenin yanısıra ürettiğine de pazar bulacağını, malını satma garantisi vereceğini, BTP vekillerinin gerçekten vekil olup "Allah razı olsun" dedirteceklerini, bu duayı almak için yola çıktıklarını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "2 yılda Avrupa'yı, 3 yılda ABD'yi yakalayıp, 4. yılda Türkiye Cumhuriyeti Devletini kâinatın doruk noktasına çekeceğiz. Sonunda milleti tek bilek, tek yürek, doğusuyla, batısıyla, siviliyle, askeriyle, devletiyle, milletiyle tek bilek tek yürek, kardeş yapacağız" dedi.
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı

Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin 25. turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı.
25.04.2024 14:23:00
İhlas Haber Ajansı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi 24 Mart itibarıyla sona erdi.

Yüksek Mahkeme'nin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için yapılan seçimin ilk 24 turunda hiçbir adayın 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması nedeniyle bugün 25. tur oylaması yapıldı.

24. turda en fazla oyu alan 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ve 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk'ün katılabildiği oylamada, Kerkez 136, Şentürk ise 131 oy aldı. Seçime katılım 322 olarak kayıtlara geçerken, 13 boş oy kullanıldı, 42 oy da geçersiz sayıldı.

Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 26. tur oylamayla devam edilecek. Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor.

Çorlu tren kazası davasında karar çıktı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davada 9 sanığa 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında hapis cezası verildi
25.04.2024 12:03:00 / Güncelleme: 25.04.2024 12:38:25
AA
Çorlu tren kazası davasında karar çıktı
Çorlu tren kazası davasında karar çıktı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin yargılanan 13 sanıktan 9'una, 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezaları verildi.

Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesince Halk Eğitim Merkezi Salonu'nda görülen davanın 20. duruşması yapıldı.

Duruşmaya tutuksuz sanıklar dönemin Çerkezköy Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım, dönemin Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, hat bakım onarım memuru Celaleddin Çabuk, TCDD Üst Yapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Levent Kaytan, dönemin Altyapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Nizamettin Aras, yol kontrolörü Burhan Ortancıl, dönemin Bakım Servis Müdürü Mümin Karasu, dönemin Bakım Servis Alanlarından Sorumlu Müdür Yardımcısı Levent Meriçli, dönemin TCDD 1. Bölge Müdürü Nihat Aslan, mühendisler Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya, kazada ölenlerin yakınları ve yaralananlar ile tarafların avukatları katıldı.

Duruşma, mahkemeye sunulan belgelerin okunmasıyla başladı.

Daha sonra karar öncesi sanıklara son sözleri soruldu.

Sanıklardan Karasu ek iddianame ve mütalaa da görevini yapanın cezalandırılmak istendiğini ileri sürerek "Halkalı'dan Kapıkule'ye kadar olan hatla ilgili uyarıları ve denetimi yazışmalar ile bildirmiştim. Görevimi yerine getirdim. Beraatımı talep ediyorum." dedi.

Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını ileri sürerek beraatlarını talep etti.

Mahkeme heyeti verdiği kısa aranın ardından açıkladığı kararda "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan Karasu'ya 17 yıl 6 ay, Kurt'a 16 yıl 3 ay, Aslan'a 15 yıl, Polat'a 13 yıl 9 ay, Önder'e 10 yıl,  Meriçli, Parlak ve Başkaya'ya 9 yıl 2'şer ay, Aras'a ise 8 yıl 4 ay hapis verdi.

Heyet, sanıklardan Kaytan, Ortancıl, Yıldırım ve Çubuk'un ise beraat etmesine hükmetti.

Mahkeme ayrıca sanıklardan Aslan, Karasu, Kurt ve Polat'ın hükümle birlikte tutuklanmasına karar verdi.

Tekirdağ'daki tren kazası

Uzunköprü-İstanbul seferini yapan yolcu treninin 8 Temmuz 2018'de Çorlu yakınlarında vagonlarından bazılarının devrilmesi sonucu 25 kişi yaşamını yitirmiş, 340 kişi yaralanmıştı.
Davanın iddianamesinde "kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu" bulundukları gerekçesiyle sanıklar Turgut Kurt, Özkan Polat, Çetin Yıldırım ve Celaleddin Çabuk'un "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
 
Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan bilirkişi raporları ve değerlendirme neticesinde 9 Eylül 2022'de soruşturmanın genişletilmesine karar verilmiş, bu kapsamda aynı suçtan Nihat Aslan, Levent Meriçli, Mümin Karasu, Levent Kaytan, Nizamettin Aras, Burhan Ortancıl, Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya hakkında Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı.
 
Dava kapsamında söz konusu dönem TCDD 1. Bölge Müdürlüğü'nde Bakım Servis Müdürü olan Mümin Karasu 10 Ekim 2022'de tutuklanmış, tutukluluğuna yapılan itiraz üzerine Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesince 25 Kasım 2022'de hakkında yurt dışına çıkış yasağı konularak tahliye edilmişti.
 
Davanın 17'nci duruşmasında Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki son görüşünde, tutuksuz 13 sanığın tamamının "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan cezalandırılmasını, Karasu, Kurt ve Polat'ın üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, üzerlerine atılı suç için öngörülen ceza miktarı dikkate alındığında adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacak olmasından tutuklanmalarını istemişti.

Çorlu tren kazası duruşması başladı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı
25.04.2024 10:48:00
İhlas Haber Ajansı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı.



Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018'de 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davanın duruşması başladı. Kazada hayatını kaybeden vatandaşların yakınları şehirde yürüyüş yaparak duruşmanın görüleceği Çorlu Halk Eğitim Merkezindeki mahkeme salonuna giriş yaptı.


Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı

Yargıtay’ın bozma kararı sonrası tekrar görülen terör örgütü DEAŞ’ın Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015’te düzenlediği ve 101 kişinin öldüğü saldırıyla ilgili 10’u tutuklu 26 sanığın yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaa açıklandı.
25.04.2024 09:41:00
İhlas Haber Ajansı
Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı
Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu.

Avukatlar, kovuşturmanın genişletilmesini ve terör saldırısından önce ihmali bulunan kamu görevlileri hakkındaki belgelerin mahkemece değerlendirilmesini talep etti.

Beyanların ardından esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, sanık Erman Ekici'nin "anayasal düzeni ihlal" suçundan 1, "101 kişiyi kasten öldürme" suçundan da 101 kez olmak üzere toplam 102 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti.

Ekici'nin 379 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs suçundan da 6 bin 822 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep eden savcı, diğer sanıklar Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakub Şahin, Hakan Şahin, Halil İbrahim Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz ve Hüseyin Tunç için de "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebinde bulundu.

Söz alan sanık Ekici, savunmasını hazırlamak için süre talep etti.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına hükmederek, duruşmayı 26 Haziran'a erteledi.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.