Caminin bankamatiği

10, 15 gün önce yaşadığımız cami, bankamatik ilişkisi, toplumumuzun getirildiği noktanın açık özetiydi. Cami derneği tarafından, cami arsası, camiye gelir amacıyla bir bankaya kiralanıyor. Bankamatik kuruluyor ve takır (!) takır (!) işliyor. Ekrana gelen görüntülerden iki genç ile iki yaşlı arasında bir bankamatik ve faiz tartışması yaşanıyor. Gençlerin ikisi de, bankamatiğin cami sınırları içinde olmaması gerektiğini artı faiz geliriyle cami ihtiyaçlarının karşılanmasının yanlışlığını vurguluyor.Yaşlılardan biri, bıyık ve sakal sıfır, fötr şapkalı, iyi giyimli biri. Gençlere, sizi ilgilendirmez, karışamazsınız sana ne vs. diye akıl yürüterek karşı duruyor.Diğeri ise sakallı, paltolu, başında papağıyla gençlere bağırıyor, çağırıyor. Üstüne üstlük "bu bankamatiğin geliri faiz değildir" diye de fetvayı yapıştırıyor. Olay taaa meclise kadar uzanıyor. CHP vekili, iktidara, cami avlusunda bankamatiğin ne işi var, diye soruyor. İktidar, haberimiz yoktu, hemen gereği yapılacaktır, diyor. Ve bankamatik kaldırılıyor. Sorun bitti? Miiiiii? Camiye giden de Müslüman, bankamatikten para çekende. Bankamatiği savunanda Müslüman, karşı çıkanda. Meclis kürsüsünden dini bütün iktidara "hayırdır, ne iş" diye seslenende Müslüman, gereğini hemen yapacağız, diyende. İşin en acı veya vahim tarafı ise İslam adına çıkış, yorum ve sorgulama yapanların, sorguladıkları konuda, İslam ne diyor diye merak etmemeleriydi. Artı İslam dinini belli alan ve simgelere mal etmeleri ise düştüğümüz çukurun derinliğini gösteriyordu. Faiz, Allah'ın yasağı, büyük günah. Zaman ve mekanla sınırlı değil ve sınırlandırılamaz? İşe bakın ki, "Müslüman'ım" diyenler, Allah'ın hükmüne mekan tayin etmeye kalkıyor. "Ey iman edenler, Allah'tan sakının ve eğer inanmışsanız faizden arta kalanı bırakın. Şayet böyle yapmazsanız, Allah'a ve Resulü'ne karşı savaş açtığınızı bilin". (Bakara 278-279)İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah katından, "Elif, Lam Mim. İnsanlar, "inandık" demekle, imtihan edilmeden bırakılıvereceklerini mi sanıyorlar!"  ayeti indiğinde anladım ki, Resulullah (s.a.a) aramızdayken bize fitne inmez. "Ey Allah'ın Resulü! Allah'ın bu ayetle sana haber verdiği fitne nedir?" dedim.Şöyle buyurdu: "Ey Ali! Bu kavim mallarıyla aldanacak, dinleriyle Rablerine minnet etmeye kalkışacak, rahmetini dileyecek, azabından emin olacak. Haramını yalancı şüpheler ve gaflete düşürücü isteklerle helal kılacaklar. Böylece içkiye nebiz (şıra), rüşvete hediye, faize alışveriş adını takarak helal sayacaklar." (Nechul Belağa)