Hay başınıza Şiî kadar taş düşsün!
Bu ülkede "Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü" diye bir kurum yok mu?
Varsa ?ki var?, bu kurumun görevi doğanları kaydedip, ölenleri kayıttan düşmekle mi sınırlıdır? Bu kurumun resmi kayıtlarında; ülke vatandaşlarının ırkları, soyları, dinleri ve mezhepleri belli değil midir?
Belliyse, Diyanet İşleri Başkanlığı 21. 632 kişi ile görüşülerek yaptırdığı bir anketle ülke nüfusunun % 99.2'sini İslam; onun da % 77.5'ini Hanefî, % 11.1'ini Şafii, % 0.1'ini Hanbelî, binde 3'ünü Malikî ve % 1'ini Caferî mezhebine mensup olarak nasıl ilan eder?
Haa! Hiç yoktan elbette köse iyidir ama ülkenin Seçilmiş Partili Cumhurbaşkanı, Hanefî mezhebine mensup diye bütün ülke Müslümanlarına Hanefî denilebilir mi?
Başlarım İran'ın Pers soyuna da, ateş?perest zerdüştiliğine de, kendine has mezhebine de!
Bana ne kardeşim?
Amerikalının, Rusyalının, Almanyalının, dininden veya mezhebinden bana ne? Aynı şekilde bana ne, İranlının, Iraklının, Suriyelinin, Libyalının, Suudi Arabın, Libyalının vs. mezhebinden?
Elhamdülillah Karslıyım.
Yani Kars?Arpaçay Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüğü kütüğünde kayıtlıyım. Erzurum doğumlu çocuklarım da, İzmir doğumlu torunlarım da aynı yere kayıtlı yani Karslılar..
Torunlarım, 12 göbek soy sayabilirler.
Soyumuzda ve sülalemizde Elhamdülillah Türk olmayan ve gayrimüslim yok...
Biliyor musunuz? Türkiye'de ismi Kars'tan daha eski olan bir il yoktur.
Kars adı; M.Ö. 130?127 yıllarından beri var.
Kaşgarlı Mahmud (1008?1105) 'un eserlerinde, deve veya koyun yününden yapılan giysi veya karsak derisinden yapılan kürk anlamında kullanıldığı yazılır Kars'ın.
M.Ö. 9 ve 6. yy.'lar arası Urartu ve Pers yönetiminde kalan Kars, Milattan sonra, İslamiyet'in yayılmaya başladığı yıllardan 646'dan 1.064' te Selçukluların gelişine kadar Hıristiyan idaresinde kalmış olmasına rağmen Müslümanlığını muhafaza etmiştir.
Kars, coğrafi konumu yüzünden tarih boyunca, milletler arası hakimiyet savaşlarının tamamını bizzat yaşamıştır.
Bu yüzden Kars, bir defa değil defalarca gâzidir.
Kars'ta bütün savaşların adı savaştır. Bazı doğu ve Güneydoğu illerimizde savaşlar için kullanılan; "Kaçakaç!" sıfatı Kars'ta asla kullanılmaz. Dolayısıyla Karslılar olarak, ne bir yerden gelmişiz, ne de bir yerlere göçmemişiz!
1877?1878 yıllarında "93 Harbi" diye anılan savaşlar sonunda kırk yıl Rusya yönetiminde kalan Kars; Cihan Harbi karmaşasında galip ve mağlupların haftalık değiştiği o günlerde de üzerine düşeni fazlasıyla yapmış ve 30 Ekim 1920' de Türk kuvvetleri tarafından tekrar alınan Kars'a, savaşta gösterdiği kahramanlıklar üzerine, "Gazi" unvanı verilmiştir.
1921' de imzalanan Moskova?Kars Antlaşmaları'yla bugünkü sınırlarıyla Azerbaycan, Nahcıvan, Gürcistan ve Ermenistan'da kalan yerleşkelerde sayısız akrabalarımız vardır.
Bu akrabalığımızdan, kan bağımız ve Hz. Ali (a.s.), Ehl?i Beyt ve On iki İmam'a tâbi mezhebimizden dolayı, Hanefi ilan edilen Seçilmiş Partili Cumhurbaşkanına yağcılık olsun diye bize "öteki" muamelesi yapmaya yeltenenleri akla davet ederiz!
Araştırmalara göre 3.5 milyondan fazla bir nüfusu ve kendilerini Caferî diye adlandıran 15 milyondan fazla Alevî nüfusu da hatırlatarak, gerektiğinde söylenecek sözümüz elbette olmalıdır ve vardır!
Başka işiniz yok mu Kardeşim?
93 Harbi ve I. Cihan Harbi'nde Kars'ın köklü ailelerinin tamamının sayısız şehidi?gazisi ve sayısız kahramanı vardır. Merak edenler, Kars Tarihi'ne şöylesine bir göz atsa yeter!
"Çırpınırdı Karadeniz"i, "Hoş gelişler ola"yı; "Can sağ iken yurt vermeyiz düşmana"yı terennüm eden, Türk Kültürüne kazandıran biziz, Karslılarız bilmiyor musunuz?
"Bizim türkümüzde gurbet var artık,
Hasret var, yürek var, toprak var Balam!
Gönlümüzü sımsıcak alan topraklar;
Tiyen?Şan, Kadır?Gan Dağları'na dek uzar,
Kim demiş vatanımız Edirne'den Kars'a kadar?" Diyen Şâirin heyecanını duyamayan hiç kimse; mevki ve makamı ne olursa olsun, bize Mezhebî yaklaşamaz!
Hiç kimse, Kafkas coğrafyasının Şiî'sinden de, Sünni'sinden de vatan?millet?devlet haini gösteremez!
Hatta Kars'ın Kürdü de yani Bizim Kürtlerimiz de özeldir, güzeldir, gadalarını alırım; "Ne mutlu Türk'üm diyene" sözünü çoğunuzdan daha yürekli terennüm ederler onlar!
Diğer Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu illerimizdeki, İç Anadolu'daki Şiî'leri, Bektaşileri, Alevîleri, Caferîleri öteleyen söz ve söylemlerden sakınılmasını özellikle hatırlatırız, bu bir Millî Akıl ve vicdan gereğidir!...
"IŞİD'e Karşı Koalisyon Güçleri" adlı; hırsız?korsan?yamyam Amerikalı ve Avrupalıları hoş tutmak adına ülke nüfusunun 1/4'inden fazlasını tahkîr etmek hiç kimsenin ne hakkıdır, ne de haddine düşer!
Beğler! Önce mescidin içi gelir, bilmez misiniz?
Fazla tahrike ve tahkire gelemeyiz! Daha fazla üstelerseniz, Rahmetli Baba Garip Kafkaslı İbrahim ASLAN'ın devrin başbakanına hitaben dediği gibi;
"Gülme gözlerimin şaşılığına,
Zaten feleğe yan bakanlardanım!" Pervasızlığımızla size de yan bakarız!
Birlikten dem vurup 20 milyondan fazla nüfusu öteleyen akla, akıl demem bilesiniz!
Fazlası ağır gelir ama başınıza Kars?Iğdır?Ardahan kadar taş düşsün!
Allah aşkına; "Kafanıza akıl koyun! Ayıkın!" artık...
"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN." Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Bu ülkede "Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü" diye bir kurum yok mu?
Varsa ?ki var?, bu kurumun görevi doğanları kaydedip, ölenleri kayıttan düşmekle mi sınırlıdır? Bu kurumun resmi kayıtlarında; ülke vatandaşlarının ırkları, soyları, dinleri ve mezhepleri belli değil midir?
Belliyse, Diyanet İşleri Başkanlığı 21. 632 kişi ile görüşülerek yaptırdığı bir anketle ülke nüfusunun % 99.2'sini İslam; onun da % 77.5'ini Hanefî, % 11.1'ini Şafii, % 0.1'ini Hanbelî, binde 3'ünü Malikî ve % 1'ini Caferî mezhebine mensup olarak nasıl ilan eder?
Haa! Hiç yoktan elbette köse iyidir ama ülkenin Seçilmiş Partili Cumhurbaşkanı, Hanefî mezhebine mensup diye bütün ülke Müslümanlarına Hanefî denilebilir mi?
Başlarım İran'ın Pers soyuna da, ateş?perest zerdüştiliğine de, kendine has mezhebine de!
Bana ne kardeşim?
Amerikalının, Rusyalının, Almanyalının, dininden veya mezhebinden bana ne? Aynı şekilde bana ne, İranlının, Iraklının, Suriyelinin, Libyalının, Suudi Arabın, Libyalının vs. mezhebinden?
Elhamdülillah Karslıyım.
Yani Kars?Arpaçay Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüğü kütüğünde kayıtlıyım. Erzurum doğumlu çocuklarım da, İzmir doğumlu torunlarım da aynı yere kayıtlı yani Karslılar..
Torunlarım, 12 göbek soy sayabilirler.
Soyumuzda ve sülalemizde Elhamdülillah Türk olmayan ve gayrimüslim yok...
Biliyor musunuz? Türkiye'de ismi Kars'tan daha eski olan bir il yoktur.
Kars adı; M.Ö. 130?127 yıllarından beri var.
Kaşgarlı Mahmud (1008?1105) 'un eserlerinde, deve veya koyun yününden yapılan giysi veya karsak derisinden yapılan kürk anlamında kullanıldığı yazılır Kars'ın.
M.Ö. 9 ve 6. yy.'lar arası Urartu ve Pers yönetiminde kalan Kars, Milattan sonra, İslamiyet'in yayılmaya başladığı yıllardan 646'dan 1.064' te Selçukluların gelişine kadar Hıristiyan idaresinde kalmış olmasına rağmen Müslümanlığını muhafaza etmiştir.
Kars, coğrafi konumu yüzünden tarih boyunca, milletler arası hakimiyet savaşlarının tamamını bizzat yaşamıştır.
Bu yüzden Kars, bir defa değil defalarca gâzidir.
Kars'ta bütün savaşların adı savaştır. Bazı doğu ve Güneydoğu illerimizde savaşlar için kullanılan; "Kaçakaç!" sıfatı Kars'ta asla kullanılmaz. Dolayısıyla Karslılar olarak, ne bir yerden gelmişiz, ne de bir yerlere göçmemişiz!
1877?1878 yıllarında "93 Harbi" diye anılan savaşlar sonunda kırk yıl Rusya yönetiminde kalan Kars; Cihan Harbi karmaşasında galip ve mağlupların haftalık değiştiği o günlerde de üzerine düşeni fazlasıyla yapmış ve 30 Ekim 1920' de Türk kuvvetleri tarafından tekrar alınan Kars'a, savaşta gösterdiği kahramanlıklar üzerine, "Gazi" unvanı verilmiştir.
1921' de imzalanan Moskova?Kars Antlaşmaları'yla bugünkü sınırlarıyla Azerbaycan, Nahcıvan, Gürcistan ve Ermenistan'da kalan yerleşkelerde sayısız akrabalarımız vardır.
Bu akrabalığımızdan, kan bağımız ve Hz. Ali (a.s.), Ehl?i Beyt ve On iki İmam'a tâbi mezhebimizden dolayı, Hanefi ilan edilen Seçilmiş Partili Cumhurbaşkanına yağcılık olsun diye bize "öteki" muamelesi yapmaya yeltenenleri akla davet ederiz!
Araştırmalara göre 3.5 milyondan fazla bir nüfusu ve kendilerini Caferî diye adlandıran 15 milyondan fazla Alevî nüfusu da hatırlatarak, gerektiğinde söylenecek sözümüz elbette olmalıdır ve vardır!
Başka işiniz yok mu Kardeşim?
93 Harbi ve I. Cihan Harbi'nde Kars'ın köklü ailelerinin tamamının sayısız şehidi?gazisi ve sayısız kahramanı vardır. Merak edenler, Kars Tarihi'ne şöylesine bir göz atsa yeter!
"Çırpınırdı Karadeniz"i, "Hoş gelişler ola"yı; "Can sağ iken yurt vermeyiz düşmana"yı terennüm eden, Türk Kültürüne kazandıran biziz, Karslılarız bilmiyor musunuz?
"Bizim türkümüzde gurbet var artık,
Hasret var, yürek var, toprak var Balam!
Gönlümüzü sımsıcak alan topraklar;
Tiyen?Şan, Kadır?Gan Dağları'na dek uzar,
Kim demiş vatanımız Edirne'den Kars'a kadar?" Diyen Şâirin heyecanını duyamayan hiç kimse; mevki ve makamı ne olursa olsun, bize Mezhebî yaklaşamaz!
Hiç kimse, Kafkas coğrafyasının Şiî'sinden de, Sünni'sinden de vatan?millet?devlet haini gösteremez!
Hatta Kars'ın Kürdü de yani Bizim Kürtlerimiz de özeldir, güzeldir, gadalarını alırım; "Ne mutlu Türk'üm diyene" sözünü çoğunuzdan daha yürekli terennüm ederler onlar!
Diğer Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu illerimizdeki, İç Anadolu'daki Şiî'leri, Bektaşileri, Alevîleri, Caferîleri öteleyen söz ve söylemlerden sakınılmasını özellikle hatırlatırız, bu bir Millî Akıl ve vicdan gereğidir!...
"IŞİD'e Karşı Koalisyon Güçleri" adlı; hırsız?korsan?yamyam Amerikalı ve Avrupalıları hoş tutmak adına ülke nüfusunun 1/4'inden fazlasını tahkîr etmek hiç kimsenin ne hakkıdır, ne de haddine düşer!
Beğler! Önce mescidin içi gelir, bilmez misiniz?
Fazla tahrike ve tahkire gelemeyiz! Daha fazla üstelerseniz, Rahmetli Baba Garip Kafkaslı İbrahim ASLAN'ın devrin başbakanına hitaben dediği gibi;
"Gülme gözlerimin şaşılığına,
Zaten feleğe yan bakanlardanım!" Pervasızlığımızla size de yan bakarız!
Birlikten dem vurup 20 milyondan fazla nüfusu öteleyen akla, akıl demem bilesiniz!
Fazlası ağır gelir ama başınıza Kars?Iğdır?Ardahan kadar taş düşsün!
Allah aşkına; "Kafanıza akıl koyun! Ayıkın!" artık...
"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN." Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017