logo
29 MART 2024

ÇANAKKALE ROMANTİZMİNDEN ÇANAKKALE REALİZMİNE

25.03.2008 00:00:00
Masmavi,berrak denizi,yemyeşil hoş kokulu ağaçlarıyla;cennet bahçelerinden bir bahçedir Çanakkale Gelibolu  Yarımadası.Burası yaralı kalplerimizin tedavi edildiği şehitler diyarı polikinliğidir....Eşsiz güzelliklerin sergilendiği toprak parçası üzerinde şehit ecdadımızın  akan kanının rengine  bürünen laleler, kekik ve lavanta kokuları İle hala esrarını saklayan barut kokuları, lahuti  bir aleme götürür sizleri...Tutamazsınız gözyaşlarınızı,sel olur akar gider...Bugün Türkiye'de ailesinin, ahbaplarının veya komşularının büyüklerinden Çanakkale'de savaşmamış kimse yok gibidir.Hal böyle iken bu emsalsiz kahramanlıkların sergilendiği Gelibolu Yarımadasına kaç kişi, kaç aile  ziyarette bulunup aziz şehitlerimize Fatihalar, Yasinler okumumuştur?..MİLLİ ŞUUR VE ÇANAKKALERahmetli Turgut Özal'ın Başbakan, Vehbi Dinçerler'in de Milli Eğitim Bakanı olduğu dönemde, ülkemizin bazı bölgelerinde araştırma ve incelemeler yapmak üzere, Japonya'dan, eğitim uzmanlarından oluşan bir kurul gelir.Kurul üyeleri, ülkemizden ayrılmadan bir gün önce de Milli eğitim Bakanlığında yapılan toplantıda gözlemlerini aktarır.Kurul üyeleri, bizimkilere, "Sizin çocuklarınızda ulusal bilinç yok..." der, damdan düşer gibi. Bizimkiler şaşırır ama yanıt vermezler, ne de olsa karşılarındaki insanlar konuktur.Kurul üyeleri konuşmalarını sürdürür. "Oysa bizim çocuklarımızın damarlarındaki kan, ulusal duygumuzun kaynağıdır..." derler.Bizimkiler sorar. "Peki siz, gençlerinize bu duyguları, bu bilinci nasıl aşılıyorsunuz?..."Japon uzmanlar anlatmaya başlarlar. "Biz çocuklarımıza ilkokula başlamadan 'şok testler' uygularız. Örneğin onları, uçak hızında giden trenlerimize bindirir, bir tur yaptırırız. Çok katlı yollardan da geçen hızlı tren, onları şöyle bir sarsar.Mini mini çocuklarımız, teknolojinin bu baş döndüren sonucunu görerek şok olurlar önce...Bu şoktan sonra Hiroşima'ya götürürüz. (O bölge, Amerika tarafından atılan atom bombanın atıldığı haliyle aynen korunmaktadır.)Bombalanmış bu bölge hakkında çocuklarımızı bilgilendirir; değil hayvan, bitkinin bile yeşermediği bu bölgeyi gezdirir ve onlara deriz ki; 'Eğer sizler çalışmaz, sizden öncekileri geçmezseniz vatanınız, düşmanlarınız tarafından işte böyle bombalanır. Bu toprakları, aynen böyle hiçbir canlının yetişmeyeceği topraklar haline getirirler. Ama çalışırsanız , bindiğiniz trenleri bile geçecek yeni araçlar yaparsınız. Gerisi sizin bileceğiniz iş...'Çocuklarımız bu bilgilendirmeyle de ikinci şoku yaşarlar ve bu yaşadıklarını ömürleri boyu unutmazlar.Bizimkiler hayretler içerisinde sorarlar. "Günlerdir ülkemizi dolaşıyorsunuz. Bizimle ilgili gözlemleriniz nedir? Bizim de çocuklarımızın bilinçaltlarına kazıyabileceğimiz, onları eğitebileceğimiz bölgelerimiz var mı?"Japonlar, "Elbette... Elbette var" derler. "Hem de bizimkinden çok daha önemli, çok daha çarpıcı, çok daha etkili ve de çok daha hüzünlü... Örneğin Çanakkale Savaşlarının yapıldığı bölgeniz... Bu bölgeniz, çocuklarınızın beyninde, 'temel ulusal bilinç' oluşturulacak, en yetkin görsel dershanelerden biri.Bir metrekareye altı bin merminin düştüğü bir ortamda, ülkenizi savunuyor, bir olmazı olur kılıyorsunuz. Atalarınız, en son teknolojiye, en son donanıma meydan okuyarak, inancın gücünü kanıtlıyor. Üstelik de karşılarında tek bir düşman değil; sizin deyiminizle, yetmiş iki millet karşısına durmuş iken..." Bugünlerde ise bırakınız gençlerimizde Çanakkale ruhunu diriltmeyi;adeta o ruhun ve inancın büsbütün ortadan kaldırılması için gayret ve çabalar ortaya konulmakta hemde bizden(!) görünen insanlar tarafından...Bir Çanakkale 'romantizm'idir aldı başını gidiyor... Mehmetçik'te şehit, George de... Hırıstiyanlar da bir nevi şehittirler... Mehter'le Haka dansı yanyana... Çanakkale Şehitliği'nin kaldırılarak Barış Parkı yapılması...Hümanizma... Kardeşlik... Dinlerarası Diyalog, dinlerin kardeşliği... İnsanca yaşama... Barış...İnsanlığın savaşı yendiği yer... Ve en nihayetinde Gelibolu Yarımadası'nın büyükelçilik toprağı gibi Çanakkale'ye saldıran ülkelere tahsis edilmesi teklifleri...vs vs...Bütün bu gayr-i samimi, art niyetler bilelim ki sevgili okurlar dün Çanakkale'yi geçilmez yapan 'ruh'un köküne kibrit suyu dökerek, bugün Çanakkaley'i kansız-kılıçsız bir şekilde geçebilmek için... Kılıf da her zamanki gibi tüm kutsallarımızın içini boşaltan 'Dinlerarası Diyalog' projesi... Barış, kardeşlik, savaşsız bir dünya teraneleri...Neyin ve kimin barışı? Bosna Hersek'te 300 bin cana kıymanın barışı mı? Yoksa Bosna'da Müslüman mezarlığına tahammül dahi edilemeyerek üzerlerine kilise yapma barışı mı? Yoksa evet yoksa Çanakkale savaşlarında olduğu şekliyle yeter ki Müslüman Türk ölsün mantığıyla kendi insanına dahi acımayarak Sığındere Açıkhava Hastanesi'ne bomba yağdırma barışı mı? Savaşın en kanlı geçtiği günlerde Türk ve düşman kuvvetlerinden 40-50 bin yaralının ve hasta askerin toplandığı Sığındere sargı yerine 28 Haziran 1915 gecesi, büyük bir düşman gemisi tonlarca bomba yağdırır. Bu bombardıman sonucu yaralı ve hasta Türk ve düşman askerlerinin tamamına yakını hayatlarını kaybederler.Yukarıda anlatıldığı şekliyle kendisine, kendi insanına dahi saygısı olmayanla küffarla, gavurla barış...   "Çanakkale'de İngilizler ve müttefikleri mağlup oldular. Savaş bitti, fakat İngiliz hilesi bitmedi. Savaştan sonra İngilizler Londra'nın iki önemli caddesine, Oxford ve Cambridge caddelerine birer heykel dikmişlerdi. Hâlen mevcut olan bu heykellerde, Osmanlı askerinin süngüsünün ucunda bir İngiliz askeri tasvir edilmekte ve altında şu ifadeler yazmaktadır: "Türkler, Çanakkale'de babanı böyle öldürdüler." Evet  yukarıdaki anektotlarlada anlatıldığı şekliyle dipdiri ayakta duran Haçlıyla mı barış...Neyin ve kimin adına... Allah akıl ve insaf vere. Barış, insanın herşeyden evvel aklı, tarihi, ecdad sevgisi ve inancı arasında olmalı. Diyalog ve hoşgörü ise herşeyden önce kendi mukaddesatıyla ve kendi mukaddesleri için olmalı.Romantizm ve tek taraflı ilan-ı aşk biterek yerini artık realizm almalı. Romantizm defterini çoktan kapatan insanlık artık reel politikalar ve ve uygulamalar çağını yaşıyor.Alın size tarihten bir realizm örneği: Özellikle dini dolayısla vatanı satan diyalogcu zümrenin kulaklarına küpe olması dileklerimizle, tabii o kulaklar papaz kurşunuyla doldurulmamışsa... "Merhum Mustafa Kemal Atatürk Edirne'de Selimiye Camii'ni gezerken kubbede Balkan savaşı sırasında Bulgar toplarının güllesiyle açılmış bir deliği gösterirler. O deliğin hiç kapatılmamasını, sonraki nesillere bir ibret belgesi olarak bırakılmasını ve öğretilmesini emreder ve şu lafı Selimiye'de söyler: 'Milletlerin kalbinde hiss-i intikam olmalı. Bu alelade bir intikam değil, hayatına, ikbaline, refahına düşman olanların mazarratlarını izaleye matuf bir intikamdır...'
 
Adem Birinci / diğer yazıları
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.