logo
25 NİSAN 2024

Çanakkale’de olağanüstü haller-I

28.10.2020 00:00:00
'Çanakkale’de olağanüstü haller-I' seslendirme dosyası:

"Mustafa Kemal'in hayatında çok önemli bir yeri olan Çanakkale muharebelerinde yaşanan ve pek çok kişinin şahitlik ettiği olağanüstü haller ile yine birçok kişinin gördüğü yeşil sarıklıların yardımı konusu O'nun üstün maneviyatının ifadesidir. Allah'a inanmayan birine böyle bir manevî yardım gelebilir mi? Savaşın çetinliğine dikkat ediniz:

Tarih: 3 Kasım 1914… Aşağıda birkaçına yer verdiğimiz Allah'ın yardımının delili mucizeler ancak büyük bir iman sahibi kumandana gelebilir… Elbette yaşanılan ve pek çok askerin şahit olduğu en büyük olağanüstü hal, bulutun içerisinde yok olan İngiliz taburudur. Yeni Zelanda keşif birliği 3. takımından olan R. Reichart, K. Newnes, J. L. Newman adlı askerlerin, emekli asker lokalinde anlattıkları şöyledir: "… Birkaç yüz kişiden oluştuğunu sandığımız İngiliz alayı First Fort Norfolk'un bu çökmüş yolda ve dere boyunca 60. tepeye doğru ilerlediklerini fark ettik. 60. tepedeki birlikleri takviye gidiyor gibiydiler. Ancak söz konusu buluta ulaştıklarında hiçbir çekince göstermeksizin doğrudan doğruya bulutun içine yürüdüler. Fakat sonunda 60. tepe üzerinde yayılıp savaşmak üzere kimse ortaya çıkmadı. Bir saat sonra yürüyüş kolundaki son askerler de bulutun içerisinde kaybolduktan sonra aynı bulut ya da sis yavaşça yükselmeye başladı ve raporun başında belirttiğimiz gibi diğer bulutların yanına katıldı. Tüm bu süre zarfında bu bulut grubu aynı yerde kalmıştı ve o tuhaf yer bulutu kendi düzeylerine yükselir yükselmez hepsi birlikte Trakya'ya doğru ilerlemeye başladılar. Kırk beş dakika içerisinde de kayboldular." Bu konu, "Sandringham bölüğü yok oldu" "Sandringham taburu yok oldu" veya "Sandringham alayı yok oldu" şeklinde başlıklarla yerel gazete makalelerinde yer bulmuştur. Bayram namazının kılınışındaki olağanüstü hal de çok enteresandır.

1915 yılının Temmuz ve Ağustos aylarına rast gelen Ramazan ayının tamamını oruçlu geçiren Mehmetçiğin bayram namazını kılması: "Gelibolu'da oturmakta idim. Çanakkale'de 9. Tümen teşekkül edince gönüllü olarak kıtaya kaydoldum. Savaş ilerledikçe din görevlilerinin yerleri de belirsiz olmuştu. Bizim gibi gençler -o zaman 28 yaşındaydım- savaşın içinde görev yaparken, yaşlılar sargıyeri ve hastanelerde görev ifa ediyorlardı. Ben Seddülbahir cephesinden savaş bitinceye kadar hiç ayrılmadım. Miladi 1915 yılında Ramazan 13 Temmuz Salı günü başlamış, 11 Ağustos Çarşamba günü bitiyordu. Arefe günüydü, cephe kumandanı Vehip Paşa beni çağırdı. 'Hafız, askerin bir talebi var. Yarın Ramazan bayramı, sabahleyin hep beraber bayram namazı kılmak istiyorlar. Eratın toplu halde bulunmaları tehlikeli ve düşman için bulunmaz bir fırsattır. Tekliflerini kabul etmedim. Sen de münasip bir dille anlatırsın' dedi. Paşa'nın yanından ayrılmıştım ki, zamanın ulularından gözü gönlü Hak adına bağlanmış ârif, zarif bir zat çıktı karşıma, bana dedi ki: 'Sakın ola ki erata bir şey söyleme, gün ola hayrola! Allah ne derse o olur.' 12 Ağustos Perşembe günü Ramazan bayramının sabahı erken kalktım. Türk askerleri, bayram namazını mutlaka eda edeceklerdi. Aynı göle dökülen sular gibi Allah sevgisinde birleşen yüzlerce asker de ayakta idi. Hak katında birlikte secdeye varacaklardı. Hep beraber başımızı göğe kaldırdık, beyaz bulutlar göründü. Biraz sonra da bu bulutlar yere çöktü. Herkes Allahuekber deyip yüzlerini toprağa sürdü. Hepimizin içinde ince bir huzur çöreklenmiş ve Yüce Allah bizi bulutlar arasında görünmez hale getirmişti.

Bir gün önce karşıma çıkan kişi askerin önünde imam olarak duruyordu. Sonra, Hazret-i Kur'an'dan Fetih sûresinin 1'den 9'a kadar ayetlerini okudu. Sonra iki rekat bayram namazı eda edildi. Namaz bitiminde yüzlerce asker hep birden la ilahe illallah Muhammedür-Resûlullah sözlerini devamlı tekrarlıyorlardı. Sonra kısa bir sessizlik oldu ve arkasından düşman siperlerinden yükselen Allahuekber Allahuekber sesleri bize kadar bir uğultu şeklinde geldi. Daha sonra öğrendik ki, İngiliz sömürgesinin Müslüman askerleri, Türk askeri karşısında savaştıklarını duyunca isyan etmişler ve derhal geriye alınıp cepheden uzaklaştırıldılar." (Ali Kuzu, Mahşerin Kanlı Çiçekleri: Çanakkkale, Yılmaz Kitabevi, İstanbul, 2015, s.154-156)." (Prof. Dr. Haydar Baş, Hoş Geldin Atatürk). (devam edecek…)

 
Gökhan Demir / diğer yazıları
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.