Cevabı verilmezse keffaret gerektiren sorular

Cübbeli ile artık herkesin bildiği İsmailağa cemaatinde, 1998 yılında da Ustaosmanoğlu'nun halefi ve damadı Hızır Ali Muratoğlu, İsmail Ağa Camii'nde öldürüldü. Muratoğlu'na yakın olan Ömer Temiz ve Ahmet Kurt ise 2000 ve 2001 yılında öldürüldü.Siyasetten her daim uzak olduklarını ifade eden, televizyon aletini bile evlerine sokmayan bu anlayış, bir anda nasıl oldu da hem siyasetin, hem de medyanın ortasına oturdu? En önemlisi cami içerisinde bu cinayetleri kim ve niçin işledi?Tayyip Erdoğan, 28 Şubat'ın hemen ertesinde Çevik Bir ile bir araya geldi mi? Geldiyse bunun izahı var mıdır? Ve ne görüştüler?Tayyip Erdoğan, AKP genel başkanıyken, ABD savunma bakanı Dr. Paul Wolfowitz'e yazdığı ve kendilerine bir şans verilmesini isteyen mektubunun, bağımsız bir ülke literatüründe ve Türk tarihinde rastlanacak bir örneği var mıdır? Aklen ve kalben kabul edilebilir mi?Bu mektupta Türk genelkurmay başkanı ile randevu talebine ABD'nin aracı olmasının istenmesi, Genelkurmay başkanlığımızın (ki, o zaman başkan Orgeneral Hilmi Özkök yani Balyoz ve Türk ordusu hakkında açılan diğer davaların suskun komutanı) kiminle samimi olduğu ve kimi kale aldığı konusunda bir açıklamaya ihtiyacı yok mu?Menderes, ABD hayranıydı. Yaptığı anlaşmalar ve verdiği tavizler kayıtlı. Özal, Ondan daha fazla Amerikancıydı. Erdoğan ise siyasi hayatını AB ve ABD karşıtlığı üzerine kurmuştu.Şimdi neden hep kendisini, Menderes ve Özal'a benzetiyor veya benzettiriyor? Kurmayları, bu üç başbakanın posterleri önünde neden "yedirtmeyiz" diye slogan atıyor? Hilmi Özkök ve özellikle 27 Nisan bildirisiyle tarihe geçen Yaşar Büyükanıt'ın derin suskunluğunun bir sebebi olmalı. Uzman çavuşların bile konuştuğu, yorum yaptığı bir ortamda, eski genelkurmay başkanlarının suskunluğu, kendilerinden midir acaba?ABD, Türkiye'nin dostu mudur?AB, ülkemizi üyeliğe kabul edecek mi? İsrail'in bölgedeki en büyük destekçisi kimdir?Hükümet, Kıbrıs'ı gözden çıkardı mı? Her ülkeye giden, her devlet başkanı ve yöneticileri ile sıcak pozlar veren Erdoğan, neden Azerbaycan ve yönetimi ile bu pozları veremiyor? Açılım, denildi, katille el sıkışılıp, pazarlıklar yapıldı. Kan duracak, ülke bütünlüğümüz korunacak, diye inandırıldık. Ya kan durmaz, ülke bölünmenin eşiğine gelirse bunun hesabını kim verecek? Hadi hesap verecek bulundu. Kaybettiklerimiz nasıl geri gelecek? Rahmet ayındayız. Manevi galeyanlar yaşıyoruz. Allah, hepimizi dosdoğru yolunda bir ve beraber eylesin. Resulüne ümmet, Ehl-i Beytine aşık, dostlarına yar ve yardımcı kılsın. (amin)Bizler, Allah'ın son ve tek hak din olarak Hz. Peygambere verdiği, Hz. Peygamberin bizzat hayatında yaşadığı ve tebliğ ettiği İslam'ın neresindeyiz? Dalalete düşen 72 gurubun içinde mi? Yoksa kurtuluşa eren Allah Resulü ve Ehl-i Beytinin çizgisinde mi? Milletimizin imanı çalınıyor. Bir zamanlar "Gençliğin imanını sorularla çaldılar" diye kitap yazanları, daha sonra "hepimiz Ermeniyiz" diyenlerle, beraber yürüdüklerini de biliyorsunuz? Peki, Milletimizin imanını kimler çalıyor, hiç merak ediyor musunuz? Lise yıllarında hocalarımız; Bir insan ne kadar günah işlese işlesin, Allah ve Resulüne muhalefet etmedikçe, Allah ve Resulünün ölçülerini hiçe saymadıkça, bu ölçülere karşı çıkmadıkça ve bu ölçüleri değiştirmeye kalkmadıkça Müslüman'dır, diye öğretmişlerdi.Şimdilerde hem itikadi, hem de ameli bidatler çıktı. Daha ötesi Allah ve Resulünün ölçüleri hiçe sayılıyor. Dünyalık menfaatler için değiştiriliyor. Bu icraatları ve yapanları biliyorsunuz. Razı mısınız? Yahudi ve Hıristiyanlara rahmet nazarı ile bakanların, yine bu inanç guruplarını kadim dost ilan edenlerin, her fırsatta Şia ve Alevi kardeşlerimize gazapla bakmalarının itikadi bir mantığı var mıdır? Ülkemizin, İslam ülkelerine ve Müslümanlara karşı haçlı anlayışların yanında durmasını, ittifaklar kurmasını ve ortaya çıkan işgal, sömürü ve katliamlara ortak olmasının İslam inancında bir açıklaması var mıdır? (başlık çakmadır?)