CHP’nin bitmeyen kimlik arayışı!

Gerek CHP'nin önde gelen isimleri ve gerekse medyada kendini, Atatürkçü, ulusalcı, laik, çağdaş, solcu vs. diye tanımlayan gazetecilerin, akademisyenlerin eski siyasetçilerin yorumlarına bakarsanız CHP'nin, kendine kimlik arayışında olduğunu görürsünüz.

Ekranlarda, CHP sorgulanıyor: 'CHP, milliyetçi sol mu, muhafazakar sol mu, serbest piyasa solcusu mu, sosyal demokrat mı' gibi sorulara yorumlar yapılıp, nasıl bir CHP olmalı, başlığı tartışılıyor.

Hatta eski Devlet Bakanı ve eski CHP Milletvekili Fikri Sağlar bugünkü CHP'yi: "CHP'nin sağa yaslanma siyaseti çökmüştür. Değişim buradan başlamak zorundadır. Tabanı genetik sol-sosyal demokrat olan CHP, sola geri dönmek zorundadır. Türkiye'nin ihtiyacı sağı taklit eden bir CHP değildir" sözleriyle değerlendirdi.

Özetle CHP, kendine kimlik arıyor. Bu arayış yeni değildir. Sebebini aşağıda yazacağım. 

Ama soru sorayım: CHP, kimliğini neden ve ne zaman kaybetti? CHP, nasıl bir kimlik arıyor?

CHP'nin genetiğini sol-sosyal demokrat kavramlarını kim soktu?  Bugünkü CHP, kimin CHP'si?

1- Atatürk'ün kurduğu CHP'mi?

2- İsmet İnönü'nün kurguladığı CHP'mi?

3- 1950-59 yılları arasında CHP genel sekreterliği yapan, Menderes'ten bile daha Amerikancı, Fethullah Gülen'in cenazesini kıldırdığı Kasık Gülek'in dizayn ettiği CHP'mi?

 4- Bülent Ecevit'in CHP'si mi?

5- Deniz Baykal'ın, Altan Öymen'in, Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'si mi? Hangi CHP'yi arıyor CHP'liler?

'Bu da sorumu! CHP, Atatürk'ün kurduğu partidir, tabi ki Atatürk çizgisinde bir siyaset hedefimizdir' diyenler olabilir. O zaman soruları sıralayalım:

1- Atatürk, solcu muydu? Hayır.

2- Atatürk, sosyalist miydi? Hayır. 

3- Atatürk, komünist miydi? Hayır. 

4- Atatürk, kapitalist miydi? Hayır. 

5- Atatürk, batı hayranı mıydı? Hayır.

6- Atatürk o günkü adıyla mandacı bugünkü adıyla ABD'ci, AB'ci NATO'cu muydu? Hayır. 

Atatürk tam bir devletçiydi. Osmanlı'nın özelleştirdiği tüm ulaşım ağlarını ve işletmeleri devletleştirmiştir.

Atatürk tam bir milli ekonomi anlayışı hayata geçirmiş, başta tarım, sanayi ve madencilik olmak üzere çağı aşan adımlar atmıştı.

Atatürk tam bir Türk milliyetçisiydi. Onun milliyetçiliğinin temeli İslam'dan gelen kardeşlikti. 

Öyle ki nüfus değişimi yıllarında Balkanlardan, Müslüman olan ama Türk olmayan Türkçe bilmeyenleri Anadolu'ya getirmiş başta Karaman olmak üzere Anadolu'da yaşayan Türk olan, Türkçe konuşan ama Müslüman olmayanları Balkanlara göndermişti. 

Ya laiklik! Tarih boyu inancı üzerinden sömürülen bu milletin imanını, birilerin tekelinden kurtarmak aynı zamanda bu dinci odakların aynen ortaçağ Avrupa'sındaki kiliselerin, devlet ve halk üzerindeki hükümranlığına benzer hükümranlıklarını Osmanlıda kurmuş ve bu hükümranlıklarını, genç cumhuriyette sona erdirmek için getirdiği bir devrimdir. 

Ama başta CHP'liler olmak üzere din üzerinden beslenenler, bu mantığı, 'İslam'a karşı' bir hareket olarak algılamış, 'dinini yaşamak istiyorsan evinde yaşa' anlayışı sergileyerek insanımızla, Atatürk'ün arası açmaya, devlet ile milleti karşı karşıya getirmeye çalışmışlardır.

Bu çatışmada kazanan hep dinciler olduğu gibi kaybeden de hep CHP olmuş ve maalesef hala da akıllanmamışlardır.

Fazla uzatmaya da gerek yok! 

Merhum Umur Mumcu, ta 1971'deki yazısında Atatürkçülüğün ne olduğunu anlattıktan sonra aynen şu soruyu soruyor:

'Acaba günümüz Atatürkçü'lerinden kaç tanesi, 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal'i Samsun'da karşılamaya giderdi? Kaç tanesi O'nun peşinden Ankara'ya gelirdi? 

Ve acaba kaç tanesi Galata Köprüsü'nde müttefiklere alkış tutardı?'

Merhum Attila İlhan ise 19 Mayıs 1977'deki yazısında 'Atatürkçüyüm filan da derler ya, hikaye! Kemal Paşa bunların alayını bir pula harcardı' tespiti aynen devam ediyor.

Partinizi değiştirin

"Şunun bilincinde olmamız ve bunun için gayretimizi en üst düzeyde sergilemeye devam etmemiz mecburidir. 

Toplumumuz veya siyasi çevreler bunu fark etsin veya etmesin, bunu kabul etsin veya etmesin bu gerçeği değiştirmez. Türkiye'nin tek çıkış yolu bu kadrodadır. 

Türkiye'nin tek çıkış yolu Bağımsız Türkiye Partisi fikrindedir. Sosyolojik yapımızı sağlam temellere oturtacak duygu düşünce dünyası buradadır. 

Ekonomimizi sarsılmaz güçlü bir ekonomi haline getirecek düşünce dünyası bu yapıdadır…

Atatürk, Türk milletinin süper kahramanıdır. Atatürk'ü Türk milletine en güzel anlatan merhum liderimiz Prof. Dr. Haydar Baş'ın 'Hoş Geldin Atatürk' kitabında yer alan şu ifadeleri dikkatlerinize sunmak istiyorum; 

'Atatürk vatandır, Atatürk bayraktır, Atatürk tam bağımsızlıktır, Atatürk birleştirici harçtır.' 

Yine Haydar Baş'ın ifadesiyle söylemek isterim ki, 'Atatürk ruhunu kaybedersek vatanı kaybederiz.' 

Bu vesile ile bir kez daha Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmet ve minnetle anıyorum. Bağımsız Türkiye Partisi kadroları, O'nun çizdiği yolda, gösterdiği hedefe doğru kutlu yürüyüşünü ilelebet sürdürecektir…

Partinizin yöneticilerini değiştirmeye çalışmayın, partinizi değiştirin…" (BTP lideri Hüseyin Baş)