Çiftçi kazanırsa ülke kazanır
14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü münasebetiyle yazılı bir açıklama yapan TZOB Genel Başkanı Bayraktar, "Çiftçimiz kazanırsa ülke kazanır. Tarımsal üretimin güvence altına alınması gerekmektedir. Beklentimiz, bir an evvel tarım sektörüne özel bir ekonomik paket açıklanmasıdır” dedi
13.05.2020 11:59:00





Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, tarımın ve çiftçilerin öneminin salgınla mücadele sürecinde daha iyi anlaşıldığını vurguladı. Hastalıklarla mücadelede yeterli ve dengeli beslenmenin ilaç kadar önemli olduğunu ifade eden Bayraktar, "Çiftçimiz pandemi sürecinde fedakarlık göstererek üretmeye devam etmiş gıda arzında kesinti yaşanmasına müsaade etmemiştir. Dünyada çiftçiler, pandemi sürecinde üretimden kaçarken bizim çiftçimiz ülkemiz için üretmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı. Bayraktar, "Bu süreçte üretimi ile hayati bir rol üstlenen tarım ve gıda sektörü durursa, ülkemizde hayat durur. Üretimin aksamadan sürdürülebilmesi için gerekli tedbirler alınmalıdır" diye konuştu.
Tarımın önemi anlaşıldı
Bayraktar, koronavirüs salgınıyla birlikte tarımsal üretiminin ve tarımda kendine yeter ülke olmanın öneminin daha iyi anlaşıldığını belirterek, "Tarım demek gıda güvencesi demektir. Gıda güvencemizi sağlamak için çiftçilerimizi desteklemek zorundayız" dedi. TZOB Başkanı Bayraktar, çiftçilerin diğer kesimlerin üçte biri oranında bir gelir elde ettiğini, bu durumun sürdürülebilir olmadığını belirtti. Üretimin artarak devam etmesi için çiftçilerin yeterli gelir elde etmesinin önemine işaret eden Bayraktar, "Bunu sağlamak için sektörün başlıca sorunlarının çözüme kavuşturulması gerekmektedir" diye konuştu. Bayraktar şöyle devam etti: "Koronavirüsle mücadelenin ne kadar süreceği ve nasıl önlemler alınacağı konusundaki belirsizlikler, çiftçilerimizin önünü görmesine engel olmaktadır. Salgın nedeniyle vatandaşlarımızın evlerinde kalması, turistik tesisler, lokanta, restoran gibi yerlerin kapalı olması, her yıl ülkemize gelen 40 milyon turistin bu yıl belki de gelemeyecek olmasının doğuracağı muhtemel talep daralması üreticilerimizi kaygılandırmakta, tedirginliğe yol açmaktadır. Çiftçilerimiz tüm kaygılara rağmen üretime devam ederken, ürününü hasat edemeyeceği ve satamayacağı gibi endişeler yaşamaktadır. Bu endişelerin giderilmesi için, gıda zincirinin ilk halkası olan tarladaki üretimin güvence altına alınması gerekmektedir. Beklentimiz, bir an evvel tarım sektörüne özel bir ekonomik paket açıklanmasıdır."
Çiftçinin sorunları çözüm bekliyor
Çiftçilerin bu günlerde her zamankinden daha çok desteğe ihtiyacı olduğunu ifade eden Bayraktar, üretimin artması için gübre, mazot, elektrik, ilaç, yem gibi girdiler ile sulama ücretlerinin makul seviyelere çekilmesi gerektiğini belirtti. Çiftçilerin bankalara ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan kredi borçları ile elektrik, sulama, BAĞ-KUR primleri gibi borçlarının faizsiz olarak uzun vadeli yapılandırılması gerektiğine dikkat çeken Bayraktar, diğer önerilerine şöyle sıraladı: "Destek miktarları girdi fiyatlarında yaşanan artışlar göz önünde bulundurularak arttırılmalıdır. Çiftçilerimize ek destek verilmelidir. Küçük aile işletmeleri ve genç çiftçilere özel olarak desteklenmelidir. 2019 yılı destekleri biran evvel ödenmeli 2020 destekleri avans olarak verilmelidir. Fiyatlarda spekülatif hareketlerin denetimlerle kontrol altına alınması gerekmektedir."
Tarım için büyük bir fırsat
Türkiye'nin tarım potansiyeli açısından en şanslı ülkeler arasında bulunduğuna dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti: "İçinde bulunduğumuz süreç gösterdi ki her zaman önemini koruyan tarım sektörü daha da önem kazanacak. Üreticilerimizi daha fazla destekler, sektörün yapısal sorunlarını çözersek tüm ülkelerin zarara uğradığı bu süreçte durumu fırsata çevirebilir, içinde bulunduğumuz coğrafyanın gıda ambarı olabiliriz."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.