Çiftçiye verilen destek mazotla geri alınıyor
ZMO İstanbul Şube Başkanı Atalık, tarım kesiminin yılda kullandığı 3.5 milyar ton mazota yaklaşık 13 milyar TL ödeme yaptığını hatırlatarak, “Bunun yaklaşık 9 milyar TL'sini ÖTV ve KDV oluşturmaktadır. 2012'de tarıma verilecek destek ise
23.06.2012 00:00:00
HABER MERKEZİ
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, çay ve buğday fiyatlarının açıklanmasıyla birlikte üreticilerin hayal kırıklığı içinde olduğunu ifade ederek, “Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Mayıs ayında çay alım fiyatını açıkladı; çay üretici aile açlık sınırının dahi altında kaldı, isyanda! Haziran ayında da buğday alım fiyatını 66.5 Kuruş olarak açıkladı. Bu açıklamanın ardından çiftçi şunu iyice anladı: ‘Bundan sonra aklı olan buğday ekmez'.”
Destek mazotla geri alınıyor
Adana'da Ziraat Mühendisleri Odası'nın hesaplamalarına göre buğdayın kilogram başına maliyetinin 80 Kuruş olduğunu savunan Atalık, şunları aktardı: “Bakan Eker'in açıkladığı fiyat ise bunun çok altında kalarak, çiftçiyi bir kez daha buğday üretiminden soğuttu. Sadece alım fiyatı değil, diğer destekler de destek olmaktan uzak kaldı. Buğday üretimini hızla artırması gereken Türkiye, son 4 yıldır buğdaya 5 kuruş prim vermekte, artırmamaktadır. Çiftçinin buğday üretiminden neden çekildiğini anlamak için tarımsal girdilerin durumunu da incelemek gerekir. Çiftçi, 2002 yılında 3.5 kg buğday ile 1 litre mazot alabilirken, 2012 yılında yaklaşık 7 kg buğday satması gerekiyor. Buğday üreticisi dekara yaklaşık 56 TL mazot harcaması yaparken, aldığı 4 TL'lik destek masrafın sadece yüzde 7'sini karşılıyor. Ülkemiz tarımında yılda kullanılan yaklaşık 3.5 milyar ton mazota yaklaşık 13 milyar TL ödenmektedir. Bunun yaklaşık 9 milyar TL'sini ÖTV ve KDV oluşturmaktadır. Açıkça görüleceği üzere, 2012 yılı için tarıma verilmesi öngörülen 7.6 milyar TL'lik destek, çiftçinin tarımda kullandığı girdilerden sadece biri olan mazota ödediği vergiyi dahi karşılamaktan çok uzaktır.”
Buğday ekim alanları geriliyor
ZMO İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, AKP Hükümetinin iktidara geldiği 2002 yılında 93 milyon dekar alanda buğday ekimi yapıldığına işaret ederek, bu alanın 2011 yılında 81 milyon dekara gerilediğine işaret ederek, şu bilgileri verdi: “AKP'nin iktidarda olduğu 10 yıl boyunca en düşük buğday üretimi 17.2 milyon ton ile 2007 yılında, en fazla üretim ise 21,8 milyon ton ile 2011 yılında gerçekleşti. 10 yıllık süreçte ortalama üretim 19.1 milyon ton civarında oldu. Türkiye'nin yılda ihtiyaç duyduğu buğday miktarı 22-23 milyon ton civarındadır. Ülkemiz bu süreçte net bir buğday ithalatçısı konumuna getirildi. Buğdayın anavatanı Türkiye, 2011 yılında 4,8 milyon ton buğday ithalatı gerçekleştirdi. Bunun karşılığında 1.6 milyar dolar ödeme yaptı. Her buğday ithalatı gündeme geldiğinde, ülkemizin un ihracatında dünya lideri olduğu vurgulanır. Son 5 yılda buğday ithalatı için 5.2 milyar dolar ödeme yapılırken, un ihracatından 3.1 milyar dolar gelir elde edilebildi. Açık 2.1 milyar dolar oldu.”
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, çay ve buğday fiyatlarının açıklanmasıyla birlikte üreticilerin hayal kırıklığı içinde olduğunu ifade ederek, “Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Mayıs ayında çay alım fiyatını açıkladı; çay üretici aile açlık sınırının dahi altında kaldı, isyanda! Haziran ayında da buğday alım fiyatını 66.5 Kuruş olarak açıkladı. Bu açıklamanın ardından çiftçi şunu iyice anladı: ‘Bundan sonra aklı olan buğday ekmez'.”
Destek mazotla geri alınıyor
Adana'da Ziraat Mühendisleri Odası'nın hesaplamalarına göre buğdayın kilogram başına maliyetinin 80 Kuruş olduğunu savunan Atalık, şunları aktardı: “Bakan Eker'in açıkladığı fiyat ise bunun çok altında kalarak, çiftçiyi bir kez daha buğday üretiminden soğuttu. Sadece alım fiyatı değil, diğer destekler de destek olmaktan uzak kaldı. Buğday üretimini hızla artırması gereken Türkiye, son 4 yıldır buğdaya 5 kuruş prim vermekte, artırmamaktadır. Çiftçinin buğday üretiminden neden çekildiğini anlamak için tarımsal girdilerin durumunu da incelemek gerekir. Çiftçi, 2002 yılında 3.5 kg buğday ile 1 litre mazot alabilirken, 2012 yılında yaklaşık 7 kg buğday satması gerekiyor. Buğday üreticisi dekara yaklaşık 56 TL mazot harcaması yaparken, aldığı 4 TL'lik destek masrafın sadece yüzde 7'sini karşılıyor. Ülkemiz tarımında yılda kullanılan yaklaşık 3.5 milyar ton mazota yaklaşık 13 milyar TL ödenmektedir. Bunun yaklaşık 9 milyar TL'sini ÖTV ve KDV oluşturmaktadır. Açıkça görüleceği üzere, 2012 yılı için tarıma verilmesi öngörülen 7.6 milyar TL'lik destek, çiftçinin tarımda kullandığı girdilerden sadece biri olan mazota ödediği vergiyi dahi karşılamaktan çok uzaktır.”
Buğday ekim alanları geriliyor
ZMO İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, AKP Hükümetinin iktidara geldiği 2002 yılında 93 milyon dekar alanda buğday ekimi yapıldığına işaret ederek, bu alanın 2011 yılında 81 milyon dekara gerilediğine işaret ederek, şu bilgileri verdi: “AKP'nin iktidarda olduğu 10 yıl boyunca en düşük buğday üretimi 17.2 milyon ton ile 2007 yılında, en fazla üretim ise 21,8 milyon ton ile 2011 yılında gerçekleşti. 10 yıllık süreçte ortalama üretim 19.1 milyon ton civarında oldu. Türkiye'nin yılda ihtiyaç duyduğu buğday miktarı 22-23 milyon ton civarındadır. Ülkemiz bu süreçte net bir buğday ithalatçısı konumuna getirildi. Buğdayın anavatanı Türkiye, 2011 yılında 4,8 milyon ton buğday ithalatı gerçekleştirdi. Bunun karşılığında 1.6 milyar dolar ödeme yaptı. Her buğday ithalatı gündeme geldiğinde, ülkemizin un ihracatında dünya lideri olduğu vurgulanır. Son 5 yılda buğday ithalatı için 5.2 milyar dolar ödeme yapılırken, un ihracatından 3.1 milyar dolar gelir elde edilebildi. Açık 2.1 milyar dolar oldu.”
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.