Çin, gelecek 10 yılın sonunda Rusya ve ABD'nin sahip olduğu kadar kıtalararası balistik füzeye sahip olabilir
Stokholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü'nün (SIPRI) yıllık raporuna göre, nükleer silaha sahip ülkeler "nükleer caydırıcılık" kavramına giderek daha fazla güveniyor ve bu nedenle dünya çapında nükleer cephanelikler daha da büyüyor
17.06.2024 22:52:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Stokholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü'nün (SIPRI) yıllık raporuna göre, nükleer silaha sahip ülkeler "nükleer caydırıcılık" kavramına giderek daha fazla güveniyor ve bu nedenle dünya çapında nükleer cephanelikler daha da büyüyor.
Uzmanlar, geçen yıl boyunca beşi resmi (İngiltere, Çin, Rusya, ABD, Fransa) ve dördü resmi olmayan (İsrail, Hindistan, Kuzey Kore, Pakistan) dokuz nükleer gücün yeni nükleer silahlar konuşlandırdığını söylüyor.
Küresel stok şu anda 12 bin 121 nükleer savaş başlığından oluşuyor ve bunların 9 bin 585'i Ocak 2024'te yedekte bulunuyordu.
Rusya ve ABD dünyadaki nükleer silahların yaklaşık yüzde 90'ını oluşturuyor. Enstitünün hesaplamalarına göre Rusya'nın 36 ek savaş başlığı konuşlandırması dışında nükleer kuvvetlerinin durumu değişmedi.
SIPRI'ye göre Çin, nükleer kuvvetlerini daha da artırdı: 2023'te 410 savaş başlığından 2024'te 500'e.
Analistler, bu cephaneliğin büyümeye devam edeceğini öngörüyor, "Çin, gelecek 10 yılın sonunda Rusya ve ABD'nin sahip olduğu kadar kıtalararası balistik füzeye (ICBM) sahip olabilir" diyorlar.
İngiltere, 2023'te stoklarını artırmadı, ancak bu hâlâ planlarının bir parçası. Önümüzdeki yıllarda ülkenin sahip olduğu savaş başlığı sayısının 225'ten 260'a çıkması gerekiyor. Fransa, bu görevleri yerine getirecek üçüncü nesil nükleer denizaltılar inşa etmeye devam ediyor.
Hindistan ve Pakistan da nükleer cephaneliğini biraz genişletti. Ancak İslamabad, Hindistan topraklarındaki potansiyel saldırılara odaklanırken, Hindistan, Çin'deki hedefleri vurabilecek uzun menzilli sistemlere daha fazla önem vermeye başladı.
Kuzey Kore, nükleer kuvvetlerin ulusal güvenlik sisteminde merkezi bir unsur olduğu cephaneliklerini de artırdı. Bugün SIPRI, Pyongyang'ın 50 savaş başlığına ve bu sayıyı 90'a çıkarmaya yetecek kadar malzemeye sahip olduğunu tahmin ediyor.
SIPRI'ye göre nükleer silahlara sahip olduğunu kabul etmeyen İsrail ise kuvvetlerini modernize ediyor.
Uzmanlar, geçen yıl boyunca beşi resmi (İngiltere, Çin, Rusya, ABD, Fransa) ve dördü resmi olmayan (İsrail, Hindistan, Kuzey Kore, Pakistan) dokuz nükleer gücün yeni nükleer silahlar konuşlandırdığını söylüyor.
Küresel stok şu anda 12 bin 121 nükleer savaş başlığından oluşuyor ve bunların 9 bin 585'i Ocak 2024'te yedekte bulunuyordu.
Rusya ve ABD dünyadaki nükleer silahların yaklaşık yüzde 90'ını oluşturuyor. Enstitünün hesaplamalarına göre Rusya'nın 36 ek savaş başlığı konuşlandırması dışında nükleer kuvvetlerinin durumu değişmedi.
SIPRI'ye göre Çin, nükleer kuvvetlerini daha da artırdı: 2023'te 410 savaş başlığından 2024'te 500'e.
Analistler, bu cephaneliğin büyümeye devam edeceğini öngörüyor, "Çin, gelecek 10 yılın sonunda Rusya ve ABD'nin sahip olduğu kadar kıtalararası balistik füzeye (ICBM) sahip olabilir" diyorlar.
İngiltere, 2023'te stoklarını artırmadı, ancak bu hâlâ planlarının bir parçası. Önümüzdeki yıllarda ülkenin sahip olduğu savaş başlığı sayısının 225'ten 260'a çıkması gerekiyor. Fransa, bu görevleri yerine getirecek üçüncü nesil nükleer denizaltılar inşa etmeye devam ediyor.
Hindistan ve Pakistan da nükleer cephaneliğini biraz genişletti. Ancak İslamabad, Hindistan topraklarındaki potansiyel saldırılara odaklanırken, Hindistan, Çin'deki hedefleri vurabilecek uzun menzilli sistemlere daha fazla önem vermeye başladı.
Kuzey Kore, nükleer kuvvetlerin ulusal güvenlik sisteminde merkezi bir unsur olduğu cephaneliklerini de artırdı. Bugün SIPRI, Pyongyang'ın 50 savaş başlığına ve bu sayıyı 90'a çıkarmaya yetecek kadar malzemeye sahip olduğunu tahmin ediyor.
SIPRI'ye göre nükleer silahlara sahip olduğunu kabul etmeyen İsrail ise kuvvetlerini modernize ediyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.