TGSD'nin "Ufuk 2010 Global Yeniden Konumlanma" toplantısı, Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası'nda yapıldı. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Yönetim Kurulu Başkanı Aynur Bektaş, ekonomik büyümenin artık büyükşehirlerde değil Anadolu'da olduğunu ifade ederek, "Artık, Anadolu'ya yatırımlar kaymaya başladı. Türkiye AB'ye girecekse mutlaka Avrupa'nın Anadolu'yu görmesi lazım. Biz AB'ye İstanbul ile değil Anadolu ile gireceğiz" diye konuştu.Tasarım ve kendi modelini yaratan firmaların tercih edilmeye başlandığını anlatan Bektaş, özellikle üniversitelerde tasarım eğitimine önem verilmesi gerektiğini vurguladı.Bektaş, "Müşterisinin yanına gitmeyen, dizinin dibinde olmayan artık hiç kimse sipariş beklemesin. Artık müşteriler hazır giyim dizaynı da istemiyor, kumaş dizaynı istiyor" dedi. 5084 sayılı Teşvik Yasası'nın avantajlı bir yasa olduğunu dile getiren Bektaş, kayıtdışı işçi sayısının azaldığını kaydetti.Bektaş, yatırımların Anadolu'ya kayması gerektiğini anlatırken, Anadolu'ya sadece makine ile tesisle değil mesleki eğitimle, sosyal sorumlulukla gitmek gerektiğini, böylece hem doğdukları topraklara olan borcu ödeyeceklerini hem de şirket düzeyinde başarı yakalayacaklarını belirtti."Çin'den korkmayalım"Aynur Bektaş, Çin'den korkmamak gerektiğini ifade ederek, şöyle devam etti: "Çin ile ilgili rakamlar çok ürkütücü ama hiç kimsenin korkmasını istemiyorum. Çin'in tekstil ve hazır giyim ihracatı 117 milyar dolar. O korktuğumuz Çin, ihracatının sadece yüzde 28'sini Avrupa ve ABD'ye yapıyor. Geri kalanın tamamını Asya ülkelerine yapıyorlar. Ortalık o kadar bakir ki...Önümüzdeki hedef sadece Avrupa ve ABD değil. Çin de bizim için güzel bir pazar."Eylül ayına göre tekstil ve hazır giyim ihracatının çok iyi gittiğini, 1 Ocak11 Eylül tarihlerinde geçen yılın aynı dönemine göre tekstil ve hazır giyim ihracatında yüzde 25'lik artışın korunduğunu anlatan Bektaş, şunları kaydetti: "Biz, Çin'e kota koyduk. Çok da iyi oldu, ama yeni canavarlar yarattık. İşte Bangladeş, işte Kamboçya, işte Vietnam ve ismini bilmediğimiz bir sürü ülke. Yani yasağın sonu yok. Biz, İtalya'nın yerini alabilecek tek ülkeyiz. Hem lojistiğimiz hem Avrupa'ya yakınlığımız hem elastik yapımız. Artık, çocuklarımıza İngilizce, İtalyanca, İspanyolca öğretelim. Bugün Türkiye'ye en tehlikeli ülke Hindistan'dır. Çinliler de Hindistan'dan korkuyor. Bunlar, Avrupa'ya daha yakın, herkes İngilizce biliyor. Yıllardır bilişime yatırım yaptılar."