Çocuk olayı Erdoğan’a komplo mu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 30 Ocak'ta Trabzon'da katıldığı açılış töreninde sahneye çıkarılan 9 yaşında bir çocuk, CHP lideri Kılıçdaroğlu'na 'hain' gibi asla tasvip edilemeyecek ağız sözler sarf etti.

Daha sonra o çocuk söylediği kelimenin ne anlama geldiğini bilmediğini ifade ederek, özür diledi. 

Burada yegane masum olan kendisine ezberletilen sözleri törende söyleyen o çocuk bence.

Görüntüleri yeniden izledim.

Kurdele kesileceği sırada çocuk sahneye gelmek istiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, çocuğun heyecanını fark edince sahneye alınmasını istiyor. Çocuk gelir gelmez Erdoğan'a bir asker selamı veriyor ve hapiste olan babasıyla ilgili bazı şeyler söylüyor. 

Gürültüden tam olarak çocuğun ne dediği anlaşılamayınca o zaman İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hemen devreye giriyor ve sanırım çocuğun talebiyle ilgili olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bilgi veriyor. 

Olay böyle gerçekleşmiş.

Görüntülerden anladığım kadarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çocukla ilgili önceden bir bilgisi yok.

Ancak, iktidar partisinin mitinginde bir çocuğun böyle sözler söylemesi ülkemizde siyasi nezaketin dibi gördüğünü göstermesinin yanında bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan için de hiç iyi olmadı.

Zira savunulacak hiçbir tarafı olmayan bu olayda, çocuğun ağır sözlerine rağmen hem Erdoğan'ın hem de çevresindeki herkesin gülerek sözleri onayladığını emin olun hiç kimse unutmayacak.

Bugün belki Ak Parti destekçisi çevreler olayı hiç yaşanmamış gibi görmezden gelmeye ya da suçu başkalarının üzerine atmaya çalışmalarına rağmen, ben inanıyorum ki siyasi eğilimi hangi tarafa yakın olursa olsun böyle bir olayı aklıselim sahibi hiç kimse savunmaz, savunamaz.

Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a zarar verecek bir komplo kurulması istense herhalde bu çocuk olayından daha etkili ve zarar veren bir plan hazırlanamazdı.

Bu bağlamda bu çocuk üzerinden kurgulanan şeyin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir komplo olabileceği ihtimalini göz ardı etmemek gerektiği kanısındayım.

Bu ihtimal doğruya içeriden birileri Cumhurbaşkanı Erdoğan'a siyasi tuzaklar kuruyor demektir. 

Üstelik bu komplocular dışarıdan da değil, içeriden… 

Eğer böyleyse geçtiğimiz günlerde Adalet Bakanı'nın değişmesine enden olan çekişmelerin iktidarda artık bakanlar düzeyini çoktan aşmış olduğunun da göstergesi sayılabilir.

Dediğim gibi buraya kadar ifade ettiklerin 'şimdilik' ihtimal mahiyetinde.

Ancak ihtimal değil gerçek olan bir şey var, bu da Ak Parti içerisinde kazanların kaynıyor olduğu gerçeğidir.

Bu durum da gösteriyor ki, iflas noktasında artık son çıkışı da kaçırmış bir şirketin hangi kararı alırsa alsın iflasına su taşıması gibi oy kaybeden her partide yaşabilecek olağan şeyleri Ak Parti de yaşıyor…