Bir atasözü vardır "Dışı sizi yakar, içi beni yakar."
Bu atasözünde bir şeyin görünüşüne değil işin aslına bakmak gerektiğine işaret edilir.
İktidar sahipleri yaptığı hiçbir hatayı kabul etmeyen "sütte leke var kendilerinde leke yok" mantığıyla bir davranış sergilediği için kimsenin eleştirmesine ya da soru dahi sormasına tahammülleri yoktur.
Şunu peşinen söylemekte fayda var. Bu yapı, bu sistem, bu yönetim, Türk Milletinin genlerine, örfüne, karakterine uymuyor. Bu sebeple de yapılacak ilk seçimde Türk milleti bu iktidarı tarihin tozlu sayfaları arasına yollayacaktır.
Sayın Cumhurbaşkanımız BM salonunda yapılan muhteşem bir konuşmada dünyaya ayar vermeye çalışan bir dünya lideri olarak lanse ediliyor. Ancak ABD ziyaretlerinde Başkan Donald Trump'la neler konuşuldu, nelere imza atıldı, kim kime ne söz verdi? Bunu bilmek millet olarak en doğal hakkımızken milleti dikkate alan yoktur.
Bu konu hakkında en gür sedayı çıkaran, en mantıklı soruları soran Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) olmuştur.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Sözcüsü Lütfullah Önder, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyaretine ilişkin değerlendirme yaptı.
Parti genel merkezinde basın toplantısı düzenleyen Önder "Türkiye ne kazandı, Türkiye ne aldı, hangi meseleyi çözdü?" sorusunu sordu.
Ziyaretin iktidar tarafından 'fevkaladenin fevkinde başarılı' olarak tanımlandığını belirten Önder, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın açıklamalarıyla da ortaya çıkan F-35, F-16 ve KAAN uçaklarının motoru konusundaki engellere dikkat çekti. Önder Türk heyetinin Trump'a şu soruları sorup sormadığını sordu;
"F-35 projesine Türkiye'yi niye dahil etmiyorsunuz? Dahil edin demedik mi? Parasını ödediğimiz uçakları neden vermiyorsunuz demedik mi? Bunu sormak aklımıza mı gelmedi? Boeing siparişi verdik. Yeni uçak alımı ile ilgili anlaşma yapıyoruz ama 'daha önce parasını ödediğimiz uçaklar neden verilmiyor' diye sormak aklımıza mı gelmedi? Kaan'ın motoru yine Amerika'dan alınacaktı. Bu motor bize CAATSA yaptırımları çerçevesinde verilmiyor. Görüşmede CAATSA yaptırımları hiç gündeme gelmedi mi? Gündeme geldiyse niye çözülemiyor? Madem elimiz bu kadar güçlü, madem bu kadar itibar görüyoruz bu sorunlar neden çözülmedi?" dedi.
ABD ziyaretinde Türkiye'nin istediklerini alamadığını, buna karşılık ihtiyacı olmayan konularda alım anlaşmaları yapıldığını ve adımlar atıldığını belirten Önder şöyle devam etti;
"Heybeliada Ruhban Okulu'ndan tutun, yüzlerce Boeing alımına ve okyanus ötesinden sıvılaştırılmış doğalgaz satın alımına, otomotiv ve tarım başta olmak üzere birçok alanda vergilerin indirilmesine kadar bizim milletimiz için zararlı diyebileceğimiz adımlar atıldı. Bizim almamız gereken hiçbir şey almadığımız gibi almamamız gerekmeyen birçok başlığı da satın aldığımızı ve adım attığımızı görüyoruz."
ABD Büyükelçisi Tom Barak'ın "Meşruiyet veriyoruz" açıklamasını da hatırlatan BTP sözlüsü Önder;
"İktidar meşruiyetini okyanus ötesinden almayı hedefler hale geldiyse, muhalefet icazetini okyanus ötesinden almaya çalışır hale geldiyse Türkiye'yi karanlık günler bekliyor demektir. Türkiye için milletin yok sayıldığı, milletin artık bir kıymetinin kalmadığı dönemler geliyor demektir. İşte bu noktada milletimiz kendi senaryosunu yazmak durumundadır. Milletimiz kendi çıkışını belirlemek, kendi geleceğini, kendi azmi ve kararlılığının kurtaracağını bilmek durumundadır" dedi." (Yeni Mesaj)
Görünen odur ki iktidar sahipleri her zamanki gibi yine yetki aldıkları Türk Milletine tiyatro oynayacak sözle özün birbirine benzemediği durumları yaşayacağız.
Türk Milletine düşen görev; iktidar sahiplerinin kendisine nasıl davrandığını bir yere yazıp seçimde ona gereken cezayı kesmesidir.
Bu atasözünde bir şeyin görünüşüne değil işin aslına bakmak gerektiğine işaret edilir.
İktidar sahipleri yaptığı hiçbir hatayı kabul etmeyen "sütte leke var kendilerinde leke yok" mantığıyla bir davranış sergilediği için kimsenin eleştirmesine ya da soru dahi sormasına tahammülleri yoktur.
Şunu peşinen söylemekte fayda var. Bu yapı, bu sistem, bu yönetim, Türk Milletinin genlerine, örfüne, karakterine uymuyor. Bu sebeple de yapılacak ilk seçimde Türk milleti bu iktidarı tarihin tozlu sayfaları arasına yollayacaktır.
Sayın Cumhurbaşkanımız BM salonunda yapılan muhteşem bir konuşmada dünyaya ayar vermeye çalışan bir dünya lideri olarak lanse ediliyor. Ancak ABD ziyaretlerinde Başkan Donald Trump'la neler konuşuldu, nelere imza atıldı, kim kime ne söz verdi? Bunu bilmek millet olarak en doğal hakkımızken milleti dikkate alan yoktur.
Bu konu hakkında en gür sedayı çıkaran, en mantıklı soruları soran Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) olmuştur.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Sözcüsü Lütfullah Önder, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyaretine ilişkin değerlendirme yaptı.
Parti genel merkezinde basın toplantısı düzenleyen Önder "Türkiye ne kazandı, Türkiye ne aldı, hangi meseleyi çözdü?" sorusunu sordu.
Ziyaretin iktidar tarafından 'fevkaladenin fevkinde başarılı' olarak tanımlandığını belirten Önder, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın açıklamalarıyla da ortaya çıkan F-35, F-16 ve KAAN uçaklarının motoru konusundaki engellere dikkat çekti. Önder Türk heyetinin Trump'a şu soruları sorup sormadığını sordu;
"F-35 projesine Türkiye'yi niye dahil etmiyorsunuz? Dahil edin demedik mi? Parasını ödediğimiz uçakları neden vermiyorsunuz demedik mi? Bunu sormak aklımıza mı gelmedi? Boeing siparişi verdik. Yeni uçak alımı ile ilgili anlaşma yapıyoruz ama 'daha önce parasını ödediğimiz uçaklar neden verilmiyor' diye sormak aklımıza mı gelmedi? Kaan'ın motoru yine Amerika'dan alınacaktı. Bu motor bize CAATSA yaptırımları çerçevesinde verilmiyor. Görüşmede CAATSA yaptırımları hiç gündeme gelmedi mi? Gündeme geldiyse niye çözülemiyor? Madem elimiz bu kadar güçlü, madem bu kadar itibar görüyoruz bu sorunlar neden çözülmedi?" dedi.
ABD ziyaretinde Türkiye'nin istediklerini alamadığını, buna karşılık ihtiyacı olmayan konularda alım anlaşmaları yapıldığını ve adımlar atıldığını belirten Önder şöyle devam etti;
"Heybeliada Ruhban Okulu'ndan tutun, yüzlerce Boeing alımına ve okyanus ötesinden sıvılaştırılmış doğalgaz satın alımına, otomotiv ve tarım başta olmak üzere birçok alanda vergilerin indirilmesine kadar bizim milletimiz için zararlı diyebileceğimiz adımlar atıldı. Bizim almamız gereken hiçbir şey almadığımız gibi almamamız gerekmeyen birçok başlığı da satın aldığımızı ve adım attığımızı görüyoruz."
ABD Büyükelçisi Tom Barak'ın "Meşruiyet veriyoruz" açıklamasını da hatırlatan BTP sözlüsü Önder;
"İktidar meşruiyetini okyanus ötesinden almayı hedefler hale geldiyse, muhalefet icazetini okyanus ötesinden almaya çalışır hale geldiyse Türkiye'yi karanlık günler bekliyor demektir. Türkiye için milletin yok sayıldığı, milletin artık bir kıymetinin kalmadığı dönemler geliyor demektir. İşte bu noktada milletimiz kendi senaryosunu yazmak durumundadır. Milletimiz kendi çıkışını belirlemek, kendi geleceğini, kendi azmi ve kararlılığının kurtaracağını bilmek durumundadır" dedi." (Yeni Mesaj)
Görünen odur ki iktidar sahipleri her zamanki gibi yine yetki aldıkları Türk Milletine tiyatro oynayacak sözle özün birbirine benzemediği durumları yaşayacağız.
Türk Milletine düşen görev; iktidar sahiplerinin kendisine nasıl davrandığını bir yere yazıp seçimde ona gereken cezayı kesmesidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Cumhurbaşkanı’nın ABD ziyareti hakkında sorular / 03.10.2025
- Her devrin nifak odaklarının Dırar Mescitleri vardır / 02.10.2025
- Ona her zaman muhtacız / 01.10.2025
- Sanal âlemden gerçek âleme dönün, 'Kafanıza akıl koyun' / 30.09.2025
- Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -6- / 29.09.2025
- Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -5- / 28.09.2025
- Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -4- / 27.09.2025
- Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -3- / 26.09.2025
- Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -2- / 25.09.2025
- Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -1- / 24.09.2025
- Her devrin nifak odaklarının Dırar Mescitleri vardır / 02.10.2025
- Ona her zaman muhtacız / 01.10.2025
- Sanal âlemden gerçek âleme dönün, 'Kafanıza akıl koyun' / 30.09.2025
- Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -6- / 29.09.2025
- Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -5- / 28.09.2025
- Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -4- / 27.09.2025
- Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -3- / 26.09.2025
- Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -2- / 25.09.2025
- Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -1- / 24.09.2025