Cumhuriyetin ilanını kutladığımız bu günler, 79 sene evvel bağımsızlığımızı tüm dünyaya ilan ettiğimiz zamanlardır.
Türkiye, o tarihten bugüne her sahada bağımsızlık ilkesi üzerine kurulmuş Cumhuriyetten çok şeyler yitirdi.
Egemenliğin devrinden, IMF güdümündeki ekonomiden, AB kıskacındaki pek çok meseleye, Türkiye, değerlerinden uzaklaşmaktadır.
Basit menfaatler uğruna varlık sebeplerini tartışmaya açabilen bir devletin, uzun süreli devamından bahsedilemeyeceği açıktır.
Bugün, Batı alemi, Türkiye aleyhinde istediği şekilde ve dozda propaganda yapabilmekte, insan hakları aldatmacası arkasına sığınılan bahanelerle hiç bir tepki de görmemektedir.
Türkiye ise, hakkındaki iftiralara karşı gerekli savunmayı, üstelik haklı olduğu konularda dahi yapamamaktadır.
Uzun süredir gündem edilen iftiralardan biri de sözde Ermeni Soykırımı meselesidir.
Osmanlı Arşivlerinde durumun resmi izahlarını yapacak milyonlarca belge ve döküman varken bu konuyu araştıracak ve dünya kamuoyuna Türk'ün gerçek kimliğini anlatabilecek akademisyenler mevcutken, yetkililerimiz gerekli çabayı göstermekten yana değildir.
Aksi halde, hiç bir dayanağı olmayan mesnetsiz iddaların ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirilememesi gerekirdi.
Sözde Ermeni Soykırımını anlattığı iddia edilen bir film, pek çok Avrupa ülkesinden sonra şimdi de İngiltere'de vizyona girdi.
İçerdiği vahşet sahneleri sebebiyle 16 yaşından küçüklere izlettirilmesi yasaklanan film, sözde Ermenilerle ilgili gerçekleri anlatıyormuş!
Ermeni meselesi, Pontus, azınlıklar sorunu vs. kışkırtıcı konuların sürekli dünya kamuoyunda gündem edilmesi yalnızca Türkiye'yi parçalama çalışmalarının bir devamıdır.
Bu şekilde yıpratılacak ve dünya nezdinde suçlu duruma itilecek bir Türkiye, her türlü talebe açık hale getirilecektir.
AB'ye üyelik sürecinde de bu meselelerle ilgili pek çok Türkiye alehytarı kararın Avrupa Parlamentosu'ndan çıkarılması da bu sebepledir.
Türkiye, artık bu oyunlara "dur" diyebilmelidir.
Haklı davamızda ülkemiz ve ecdadımız en güzel şekilde savunulmalıdır.
İftiralara en güzel cevap tarihimizdedir.
Tarihi şan, şeref, adaletle geçen Türk Milleti böyle rezaletleri asla haketmemektedir.
Türkiye, o tarihten bugüne her sahada bağımsızlık ilkesi üzerine kurulmuş Cumhuriyetten çok şeyler yitirdi.
Egemenliğin devrinden, IMF güdümündeki ekonomiden, AB kıskacındaki pek çok meseleye, Türkiye, değerlerinden uzaklaşmaktadır.
Basit menfaatler uğruna varlık sebeplerini tartışmaya açabilen bir devletin, uzun süreli devamından bahsedilemeyeceği açıktır.
Bugün, Batı alemi, Türkiye aleyhinde istediği şekilde ve dozda propaganda yapabilmekte, insan hakları aldatmacası arkasına sığınılan bahanelerle hiç bir tepki de görmemektedir.
Türkiye ise, hakkındaki iftiralara karşı gerekli savunmayı, üstelik haklı olduğu konularda dahi yapamamaktadır.
Uzun süredir gündem edilen iftiralardan biri de sözde Ermeni Soykırımı meselesidir.
Osmanlı Arşivlerinde durumun resmi izahlarını yapacak milyonlarca belge ve döküman varken bu konuyu araştıracak ve dünya kamuoyuna Türk'ün gerçek kimliğini anlatabilecek akademisyenler mevcutken, yetkililerimiz gerekli çabayı göstermekten yana değildir.
Aksi halde, hiç bir dayanağı olmayan mesnetsiz iddaların ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirilememesi gerekirdi.
Sözde Ermeni Soykırımını anlattığı iddia edilen bir film, pek çok Avrupa ülkesinden sonra şimdi de İngiltere'de vizyona girdi.
İçerdiği vahşet sahneleri sebebiyle 16 yaşından küçüklere izlettirilmesi yasaklanan film, sözde Ermenilerle ilgili gerçekleri anlatıyormuş!
Ermeni meselesi, Pontus, azınlıklar sorunu vs. kışkırtıcı konuların sürekli dünya kamuoyunda gündem edilmesi yalnızca Türkiye'yi parçalama çalışmalarının bir devamıdır.
Bu şekilde yıpratılacak ve dünya nezdinde suçlu duruma itilecek bir Türkiye, her türlü talebe açık hale getirilecektir.
AB'ye üyelik sürecinde de bu meselelerle ilgili pek çok Türkiye alehytarı kararın Avrupa Parlamentosu'ndan çıkarılması da bu sebepledir.
Türkiye, artık bu oyunlara "dur" diyebilmelidir.
Haklı davamızda ülkemiz ve ecdadımız en güzel şekilde savunulmalıdır.
İftiralara en güzel cevap tarihimizdedir.
Tarihi şan, şeref, adaletle geçen Türk Milleti böyle rezaletleri asla haketmemektedir.
Hüseyin Kibarlı / diğer yazıları
- Başlıksız... / 19.01.2003
- Küreselleşme milliliği bitirir / 17.01.2003
- Kıbrıs'ta milli bütünlük dini bütünlükten geçer / 16.01.2003
- Asıl hedef başka / 15.01.2003
- Ekonomide kalıcı çözüm için / 11.01.2003
- Türkiye güçlü olmaya mecburdur / 09.01.2003
- Türkiye, savaşı önleyebilecek güçtedir / 08.01.2003
- Yabancılara el açmaktan kurtulmalıyız / 24.11.2002
- Türkiye yol ayrımında / 23.11.2002
- IMF ile bu iş olmaz / 19.11.2002
- Küreselleşme milliliği bitirir / 17.01.2003
- Kıbrıs'ta milli bütünlük dini bütünlükten geçer / 16.01.2003
- Asıl hedef başka / 15.01.2003
- Ekonomide kalıcı çözüm için / 11.01.2003
- Türkiye güçlü olmaya mecburdur / 09.01.2003
- Türkiye, savaşı önleyebilecek güçtedir / 08.01.2003
- Yabancılara el açmaktan kurtulmalıyız / 24.11.2002
- Türkiye yol ayrımında / 23.11.2002
- IMF ile bu iş olmaz / 19.11.2002