İstanbul'da Din Kültürü derslerine girdiğim bir özel okulda öğrencilerime Milli şairimiz Mehmet Akif'i anlatırken; " altmış üç yaşında vefat eden Milli şairimizin altmış üçüncü ölüm yıl dönümünü idrak ediyoruz" deyişimi daha dün gibi hatırlıyorum. Aradan tam on yıl geçmiş ve 27 Aralık 2009 itibariyle yetmiş üçüncü ölüm yıl dönümünü idrak etmiş olacağız. Yılların nasıl da su gibi akıp gittiğini idrak edebilmemiz için bu tür işaret taşları elbette çok çok önemli. Yılların akıp gidişini durdurmak, yaşlanmayı yavaşlatmak gibi bir imkanımız olmadığına göre, akıl sahipleri için tek seçenek kalıyor; bahşedilen bu ömür nimetini doğru-dürüst yaşayarak ve kalıcı hizmetler, iz bırakan eserler bırakarak bereketlendirmek? Bu pencereden baktığımız zaman Mehmet Akif merhumun ulu bir çınar gibi kendinden sonraki kuşakları aydınlattığını rahatlıkla söyleye biliriz. Akif, medeniyetimizin ulu çınarlarından biridir. Yaşadığı örnek hayatı ve bizlere bıraktığı ölümsüz eserleri ile; "bir ömür ancak böyle bereketlendirilir" hakikatini haykırmaktadır. Milli mücadele yıllarının cephe gerisinde kalemiyle ve kelamıyla yaptığı unutulmaz hizmetleri, yazdığı İstiklal Marşı ile de taçlandırmıştır. Yetmiş üç yıl evvel aramızdan ayrılan milli şairimizin "Safahat" adlı eseri her birimizin mutlaka başucu kitabı olmalı, o kitapta resmedilen acıklı sahneleri bir daha yaşamamak için dönüp dönüp okumalıyız, çocuklarımıza da okutmalıyız. İstiklal Marşımıza gelince, on kıtanın her birini ayrı ayrı defalarca okuyup, her mısra üzerinde saatlerce tefekkür etmememiz gereken günleri yaşıyoruz. Aşağıdaki mısralar hem yazdıklarının hem de şahsiyetinin arı-duru, katkısız,katıksız oluşunun, berraklığının işaretlerini vermektedir. Dolayısıyla böyle bir irfan sahibinin bize bıraktığı eserleri, aleme ibret olmamak için ibretle okumak zorundayız, ruhu şad olsun: "Hayır hayâl ile yoktur benim alış verişim;İnan ki her ne demişsem görüp de söylemişim. Şudur cihânda benim en beğendiğim meslek: Sözüm odun gibi olsun; hakîkat olsun tek."
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Gazze’de katliam sonlandı mı? / 27.04.2024
- Milletin ‘not etmeleri’ daha farklı oluyor / 26.04.2024
- Tüketilen sadece kaynaklar mı? / 25.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Milletin ‘not etmeleri’ daha farklı oluyor / 26.04.2024
- Tüketilen sadece kaynaklar mı? / 25.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024