Dalga geçtiğin senin hikayen - II

4- Bizi "Değerli yalnızlığa" mahkûm eden BOP, bir derin Amerika projesi ve gayesi İsrail'in idealinin gerçekleşmesi idi. Kadir Mısıroğlu'nun "Allah'ın büyük lütfu" olarak gördüğü bu projenin (BOP) eş başkanlığı da bize layık gördüler. Bu projenin gerçekleşmesi uğruna Suriyeli Müslümanların kanının akıtılmasına fetvalar bulduk. Irakta milyonlarca Müslüman'ı öldüren ve on binlerce Müslüman kadının namusunu kirleten Amerikan askerlerine dualar ettik.İlk defa Türk milleti olarak bu kutsal(!) BOP için Hıristiyanlarla kol kola stratejik ortaklıklar yaptık ve Müslümanların öldürülmesine vesile olduk, lojistik hiçbir destekten de çekinmedik. Bunları da  "Minarelerin ucuna, bebelerin avucuna tek yol İslam yazacağız" ve "Kahrolsun Siyonizm" diyerek iktidar olanlar yaptı veya onlara yaptırdılar, halk olarak bizlerde azami desteği vererek yapılanlara ortak olduk, mesul olduk.Oysa "Ey inananlar! Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirilerinin dostlarıdırlar Sizden kim onları dost edinirse, kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğru yola iletmez"; "Mü'minler Ancak kardeştirler?" ; "Kim bir mü'mini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedi kalacağı cehennemdir?" Allah'ın bu tevil edilemez uyarılarına rağmen, Allah'ın ayetlerine nefislerinizi ilahlaştırarak ortak koştunuz ve ahiretinizi saltanatınıza tercih ettiniz.  Değer miydi? "Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlar var ya, ? Onlar için acı bir azab vardır." (Ali İmran 77)gerçeği ile uyanacaksınız ama o uyanış size fayda vermeyecektir.5- Maslahata İslam'ı kurban ederek Amerika'nın bölgedeki menfaatlerini koruyan bir din inşa edildi ve bu dinin yazarları, çizerleri, entelektüelleri, hocaları, âlimleri, bağlıları oluşturuldu. Dünyalık menfaatleriniz için ve biraz daha fazla güçlü olmak uğruna, mutlak gün sahibine sırtınızı çevirerek bu dinin ülkeyi işgal etmesine vesile olduğunuzu inkâr edebilir misiniz? Ayrıca bizi uyaran da çıkmadı asla diyemezsiniz ne bugün ne de yarın. Tamda bu noktada "hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar" hakikatinden güç alarak bizleri uyaran, olayları önceden haber veren, sadece bununla da kalmayarak siyasi, ekonomik, manevi, kültürel çözümleri de var olan adres ortaya çıktı. Dünyadaki güç dengelerinin yeniden belirlenmesine, BRICS ülkelerinin birliğinin doğmasına, dünyanın tek kutuplu sömürüden kurtulmasına vesile olduğu gibi, yeni dünya düzeninin şekillenmesinde de başrolü üstlenen bu adresi Allah "Ey iman edenler! Sizden kim dinden dönerse,(bilin ki) Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah'ı severler. Onlar mü'minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihad ederler. (Bu yolda) hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. İşte bu, Allah'ın bir lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir" şeklinde işaret ediyor.Vatanımızın bölünmez bütünlüğünden, Kuran ve Ehl-i Beyt ölçüsünden zerre kadar taviz vermeyen bu adresi, öz kardeşiniz gibi tanır ve bilirsiniz. Neyi öngörmüş ise hepsinin tek tek çıktığını da, verdiği her sözü harfiyen yerine getireceğini de bilirsiniz, biliyorsunuz. Ama ismini ağzınıza bile alamıyorsunuz.Amerika'nın baskısından korkuyorsanız korkmayın Rusya Amerika'ya O'nun teziyle başkaldırdı. Ekonomik ambargodan iflas etmiş mevcut ekonomiden de korkmayın BRICS ülkeleri kapitalizmin sömürüsüne O'nun teziyle son verdi. Toplumsal çatışmalardan, bir iç savaştan korkuyorsanız ki şu anda onu yaşıyoruz ondan da korkmayın zira Rusya olası bir Arap baharı gibi bir projeden O'nu önerileriyle kurtuldu. Bildiğiniz bu gerçeklere rağmen siz ne yaptınız; O'na hayat hakkı bile tanınmadınız, yok saydınız, İnkâr ettiniz. Yetmedi düşman ilan ettiniz, perdelediniz, toplumdan gizlediniz. Millet olarak biz de size uyduk gerçeklere sırt çevirdik. Oysa Prof. Dr. Haydar Baş'ın anlattıkları, haber verdikleri, yaptıkları nasihatleri ve öngörüleri dalga geçtiğiniz sizin kendi hikâyenizdi, milletin kendi hikâyesiydi. Kendinizle dalga geçtiğinizi, kendinizle alay ettiğinizi bile fark edemediniz. Sizi doğru yola iletecek gerçek dostların onlar olduklarını da göremediniz. Sizlere yazıklar olsun.Kurtuluş onların safında saf tutmakla mümkündür. "Kişi sevdiği ile beraberdir." Unutmayalım ki kişi ahiretteki arkadaşını, kardeşini dünyada seçer. Bizim dostluğumuzda düşmanlığımızda nefsimiz için değildir. Bunu görmekte ve saf tutmak da her şeyden önce nasip işidir.Korkularınızdan kurtulmak ölüme ve dirilip hesap gününe inanmakla mümkündür.Şimdilik vesselam.