California'yı kuzeyden güneye 1300 km boyunca saran San Andreas fayının aşağı bölümlerinde son 3 yüzyıldır hiç deprem meydana gelmiyor. Bu yeni bir depremin yolda olduğu şeklinde yorumlanıyordu. Son 20 yılda kaydedilen jeolojik gözlemlere dayanan yeni bir çalışma, San Andreas fayı boyunca deprem enerjisinin biriktiğini vurguluyor. Bu gerilme birikimi yeni bir depremin yaklaştığı şeklinde yorumlanıyor. Araştırmayı yapan La Jolla'daki Scripps Institution of Oceanography uzmanı Yuri Fialko, San Andreas fayının güney bölümlerinde enerji birikiminin üst düzeye geldiğini ve bu hat boyunca yakın zamanda bir kırılmanın meydana gelebileceğini belirtiyor. Ancak bilim insanları depremin ne zaman gerçekleşeceğinin zamansal tahmiminin mümkün olmadığını vurguluyor.Çok şiddetli olabilirDeprembilimciler, doğrultu-atım yapısındaki San Andreas fayının güneyinde 7.6 veya üstü bir şiddette kırılmanın olacağını bir süredir dile getiriyordu. Doğrultu-atım faylar kuzey-güney ekseninde hareket ediyor. ABD'nin en zengin eyaleti California'da binlerce insanın ölümüne neden olabilecek böyle bir depremin Los Angeles bölgesinde olması halinde ise, zararın milyarlarca doları bulabileceği ve ABD ekonomisine büyük bir darbe vurabileceği öngörülüyor. San Andreas fayının neden olduğu 1906 San Francisco depremine 3 bin kişi ölmüştü. Bilim adamları için fay hattının güney bölümünde Los Angeles-San Bernardino bölgesinden Meksika sınırına kadar olan 200 kilometre'lik bir parçanın en problemli bölüm olduğuna işaret ediyor. Söz konusu güney bölümde 7 şiddetinde son deprem 1690 yılında meydana gelmişti. O yıllarda bu bölgede yoğun bir yerleşim bulunmuyordu.Uydu ve GPS'ten elde edilen verileri inceleyen Fialko, San Andreas fayının güney kısımlarında 1985-2005 arasında ne kadar enerji biriktiğini hesapladı. Fialko fayın güney ucunda ciddi miktarda enerjinin biriktiğini ve bu bölgede bu enerjiyi boşaltacak hiçbir hareket olmadığını vurguluyor. Fayın yılda ortalama 2.5 santimetre oynadığı düşünülüyor. Fialko güney San Andreas fayının bazı bölümlerinin diğerlerine göre daha hareketli olduğunu tespit etti; bilim insanları bu hareketlerden yeni bir depremin risk analizini yapabilecek.