logo
02 MAYIS 2025

Dijitalleşmeyle kelime haznesi azaldı

Gençler artık söz varlığı açısından çok sınırlı sayıda kelime kullanıyor. Kendilerini ifade ederken sözcükleri kısaltarak kullanıyorlar. Dilbilimci  Prof. Dr. Deniz Melanlıoğlu, "Yeterli söz varlığına sahip değilsek, yeterli eleştirel ve yaratıcı düşünme kapasitesine de sahip değilizdir" dedi

21.02.2025 15:09:00
AA
Dijitalleşmeyle kelime haznesi azaldı
Dijitalleşmeyle kelime haznesi azaldı
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Edebiyat Fakültesi Dilbilimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Melanlıoğlu, dijitalleşmenin etkisiyle gençlerin kelime haznesinin giderek daraldığını belirterek, "Gençler artık söz varlığı açısından çok sınırlı sayıda kelime kullanıyor. Kendilerini ifade ederken sözcükleri kısaltarak kullanıyorlar. Yeterli söz varlığına sahip değilsek, yeterli eleştirel ve yaratıcı düşünme kapasitesine de sahip değilizdir" dedi. Prof. Dr. Melanlıoğlu, 21 Şubat Uluslararası Anadili Günü dolayısıyla, ana dilin oluşumu ve korunması, küresel dil çeşitliliği ve dijital çağın dil üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Bir toplumun ana dilinin oluşumunda ve gelişiminde coğrafi koşulların ve tarihsel süreçlerin belirleyici olduğunu söyleyen Melanlıoğlu, "Coğrafi koşullar, insan yapısını ve ses organlarının gelişimini etkileyen değişkendir. Bazı bölgelerde var olan seslerin başka bölgelerde olmaması, coğrafi koşulların bir sonucudur. Örneğin Türkçede bulunan 'ü, ö, ı' gibi sesler, kimi dillerde yoktur. Yine gırtlaktan gelen 'h' sesi bizim anatomik yapımımıza uygun olmadığı için bu sesi çıkaramayız. Dolayısıyla, coğrafyayla şekillenen gırtlak yapısı, ses çıkarma, tabiatı duyma, dinleme ve ona göre nesneleri anlamlandırma süreci ve sonrasında izlenen tarihi süreçler dilin oluşumunda rol oynuyor" diye konuştu. Melanlıoğlu, sosyokültürel faktörlerin de ana dilin oluşumunda büyük rol oynadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Türkçe açısından örneklendirmek gerekirse Orta Asya'da yaşarken, Divanu Lugati't Türk'e baktığınızda, 'at' ile ilgili pek çok kelimenin varlığından söz edebiliriz. Ama bugüne geldiğimizde yaşam koşulları değiştiği için artık 'at'ı adlandırdığımız kelime sayısı oldukça sınırlıdır. Dolayısıyla sosyokültürel bilgi dediğimiz şey, söz varlığının temelini teşkil eder. Yani insanların yaşam koşulları, deneyimleri, dünya bilgisi farklılaştıkça ana dilinin şartları da değişir ve yeniden oluşur."

'Türkçenin korunduğunu söylemek mümkün'

Ana dilin oluşumunu etkileyen bir diğer faktörün de devletlerin politikaları olduğunu belirten Melanlıoğlu, ana dilin korunması ve bir süreç içerisinde gelişimi için devletlerin ana diline sahip çıkmasının önemli olduğunu vurguladı. Melanlıoğlu, bu anlamda, Türkçeye önem verildiğini ve milli, manevi bir değer olarak Türkçenin korunduğunu söylemenin mümkün olduğunu ifade etti. Melanlıoğlu, bir milletin varlığını sürdürebilmesi için eğitim politikasının güçlü olması gerektiğine işaret ederek, "Millet olmanın ilk şartı 'biz' olabilmektir. 'Biz' olabilmeyi sağlayan husus da dildir. Biz dilimize sahip çıkmazsak, birey olmadan öteye geçemeyiz. O zaman dilimizin hiçbir önemi olmaz ve herkes 'ben' olarak hayatına devam eder. 'Ben'in olduğu yerde de millet olma niteliğini kaybederiz" dedi. Türkiye'de milli eğitimde olumlu gelişmeler yaşandığını ifade eden Melanlıoğlu, Türkçe notunun belirli bir seviyenin altında olan öğrencilerin sınıf tekrarı yapmasının, dilin önemini artırdığını belirtti. Avrupa'da yaşayan Türk çocuklarının ana dillerini korumaları için de Milli Eğitim Bakanlığınca program geliştirildiğini belirten Melanlıoğlu, bazı ülkelerde Türkçe sınıf açılabilmesi için en az 10 öğrencinin talepte bulunması gibi şartlar uygulandığını, bu nedenle ailelerin bilinçli olması gerektiğini dile getirdi. Prof. Dr. Melanlıoğlu, son 15 yılda iki dillilik üzerine yapılan bilimsel araştırmaların arttığına da dikkati çekti.

Dünya dillerinin çoğu yok olma tehdidi altında

Dünyadaki dillerin durumu hakkında da bilgi veren Melanlıoğlu, yeryüzünde 7 binin üzerinde dilin konuşulduğunu ancak birçoğunun yok olma tehdidiyle karşı karşıya kaldığını kaydetti. Melanlıoğlu, UNESCO'nun tehlike altındaki dillerin korunmasıyla ilgili bir çalışması olduğunu aktararak, "Bunu sadece kabile diline indirgemek çok doğru değil. Bugün Avrupa'da pek çok dil neredeyse yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Avrupa Konseyinin varlığı, Avrupa Ortak Öneriler Çerçevesinin hazırlanması ve Avrupa ülkelerinin birbirlerine dillerini öğretme gayretinin temelinde de dillerinin yok olma kaygısını yaşamaları yatmaktadır" şeklinde konuştu. Türkçenin dünyada yaygın olarak konuşulan diller arasında yer aldığının altını çizen Melanlıoğlu, "Türkçe bugün Asya'da, Afrika'da, Balkan coğrafyasında oldukça yaygın olarak konuşulan bir dil olarak karşımıza çıkıyor. Elbette ki İngilizce, Çince, Fransızcayla mukayese edildiğinde Türkçe biraz daha alt sıralarda ancak saydığım dillerin dünyada konuşulma gerekçeleri nüfus ve sömürgecilik politikaları gereği" diye konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Yargıtay, FETÖ Çatı davasını usulden bozdu
Gerekçe: Savunma hakkının kısıtlanması
7,4 büyüklüğünde deprem
Tsunami uyarısı verildi
Simav'da deprem
Depremin büyüklüğü 4,2
Borsa İstanbul'da manipülasyon soruşturması
12 şüpheli tutuklandı
Toplamda 8 bin 658 yıla mahkum edilmişti
Adnan Oktar 2 suçtan beraat etti
Tuz çoktan kokmuştu... Su da koktu
2 ünlü su markasına ceza
Trump'tan İran'a kıskaç!
İran'dan petrol alanlara yaptırım
İsrail Gazze'ye ölüm yağdırıyor
10 Filistinli daha katledildi
Narin Güran cinayeti duruşması başladı
15 sanık yargılanıyor
Fenerbahçe - Beşiktaş derbisinin Kadıköy karnesi
Kadıköy'de 57. kez karşı karşıya gelecekler
Sağlıklı Bakanlığı 19 bin personel alacak
Resmi Gazetede yayımlandı
"Adil ve dengeli bir anlaşmada kararlıyız"
İran'dan "nükleer" müzakere mesajı
ABD'den Suriye yönetimine çağrı
"Çatışmaları sonlandırın"
İsrail, Şara'nın sarayının yakınlarını vurdu
"Suriye rejimine açık bir mesaj"
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Herkes yaptığının cezasını bulacak
Yargıtay, FETÖ Çatı davasını usulden bozdu
Gerekçe: Savunma hakkının kısıtlanması
7,4 büyüklüğünde deprem
Tsunami uyarısı verildi
Simav'da deprem
Depremin büyüklüğü 4,2
Borsa İstanbul'da manipülasyon soruşturması
12 şüpheli tutuklandı
Toplamda 8 bin 658 yıla mahkum edilmişti
Adnan Oktar 2 suçtan beraat etti
Tuz çoktan kokmuştu... Su da koktu
2 ünlü su markasına ceza
Trump'tan İran'a kıskaç!
İran'dan petrol alanlara yaptırım
İsrail Gazze'ye ölüm yağdırıyor
10 Filistinli daha katledildi
Narin Güran cinayeti duruşması başladı
15 sanık yargılanıyor
Fenerbahçe - Beşiktaş derbisinin Kadıköy karnesi
Kadıköy'de 57. kez karşı karşıya gelecekler
Sağlıklı Bakanlığı 19 bin personel alacak
Resmi Gazetede yayımlandı
"Adil ve dengeli bir anlaşmada kararlıyız"
İran'dan "nükleer" müzakere mesajı
ABD'den Suriye yönetimine çağrı
"Çatışmaları sonlandırın"
İsrail, Şara'nın sarayının yakınlarını vurdu
"Suriye rejimine açık bir mesaj"
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Herkes yaptığının cezasını bulacak
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.