Para getirecek ne varsa, cümlesinin özelleştirildiği bir ülkede, benim "gelir kaynağım(!)" olan bu köşeyi özelleştirmem suç mu?
Benim tarzımdaki köşeler, köşe yazarının çok az bir katkısıyla oluşur. Okuyuculardan gelen yazılar bolca kullanılır.
Alın Melih Aşık'ın "Açık Pençeresi'ni" devşirme, Alın Hınçal'ın Köşe'sini, öyle. Tercüman'ın "Anahtar Deliği" yarim düzine çilingirin katkısıyla oluşuyor.
Bazılarını beş kişilik bir ekip hazırlıyor.
Benim tek başıma hazırladığım "Söz Yazanın" köşesiyle de değişmem hani.
"Kuzguna yavrusu Anka kuşu gelir" misali
Bu köşenin hazırlanmasında en fazla desteği, bazen ayda bir de olsa, İ. Hakkı Mumcuoğlu kardeşim veriyor. Sağ olsun.
Oysa, Anadolu'da karşılaştığım bir çok arkadaş, yardım için söz veriyor, sonra da boş veriyor.
Evde, bulaşık, çamaşır, çocuk bezi...her neyse.
En sonunda karar verdim, özelleştirmeye. Bir fıkra olur, bir nüktecik olur, bir yaşanmış olay olur... yardım edelim. Ne verirsen elinle o gelecek seninle.Yada ne yollarsan e-maille, o olacak naille.
ABD cezalandırmaya devam ediyor
Önce Çin SARS'ıldı.
Hafta başı da Suudi Amerika, bombalı saldırıyla sarsıldı, 29 ölü. Derin dondurucuda hazır bekletilen suçlu hemen servis edildi, El Kaide.
Nasıl olsa cümle alem, 11 Eylül saldırısını El Kaide'nin yaptığı noktasında zerre şüphesi yok(!), Suud'daki saldırıyı El Kaide yaptığına şüphe mi taşısın?
Tıpkı kimyasal silah deposu Irak konusunda zerre şüphesi olmadığı gibi.
ABD, bu hayali gerekçeyle bir ülkeyi işgal etti.
Yaktı, yıktı, öldürdü, yerle bir etti.
Geçen gün Irak'tan gelen bir işadamının müşahedeleriyle, şimdi de korkunç boyutta "ırza geçme" olayları varmış Irak'ta.
Ne için bütün bunlar?
Irak'ı kitle imha silahlarından arındırmak için.
11 Eylül olayını yuttuk, Afganistan masalını da yuttuk. El Kaide'yi de yuttuk. Taliban'ı da yuttuk. Belki de şu an Pentagon'da çaycılık yapan Ladin'i ve kantinci Saddam'ı da yuttuk. Bütün bunlar tamam da, hani Irak'taki kitle imha silahları nerede?
Bu savaş onları bulmak, bulup imha etmek için değil miydi?
Soran var mı?
Yok. Niye? Çünkü soruları M. Ali Brand ile, Cengiz Çandar ancak sorabilir.
Birisi kalkıp da, şu "vatan hainliği" kavramını bir daha tarif etse diyecektim, ama demiyorum.
Neme lazım, başımı niye derde sokayım ki?
Benim tarzımdaki köşeler, köşe yazarının çok az bir katkısıyla oluşur. Okuyuculardan gelen yazılar bolca kullanılır.
Alın Melih Aşık'ın "Açık Pençeresi'ni" devşirme, Alın Hınçal'ın Köşe'sini, öyle. Tercüman'ın "Anahtar Deliği" yarim düzine çilingirin katkısıyla oluşuyor.
Bazılarını beş kişilik bir ekip hazırlıyor.
Benim tek başıma hazırladığım "Söz Yazanın" köşesiyle de değişmem hani.
"Kuzguna yavrusu Anka kuşu gelir" misali
Bu köşenin hazırlanmasında en fazla desteği, bazen ayda bir de olsa, İ. Hakkı Mumcuoğlu kardeşim veriyor. Sağ olsun.
Oysa, Anadolu'da karşılaştığım bir çok arkadaş, yardım için söz veriyor, sonra da boş veriyor.
Evde, bulaşık, çamaşır, çocuk bezi...her neyse.
En sonunda karar verdim, özelleştirmeye. Bir fıkra olur, bir nüktecik olur, bir yaşanmış olay olur... yardım edelim. Ne verirsen elinle o gelecek seninle.Yada ne yollarsan e-maille, o olacak naille.
ABD cezalandırmaya devam ediyor
Önce Çin SARS'ıldı.
Hafta başı da Suudi Amerika, bombalı saldırıyla sarsıldı, 29 ölü. Derin dondurucuda hazır bekletilen suçlu hemen servis edildi, El Kaide.
Nasıl olsa cümle alem, 11 Eylül saldırısını El Kaide'nin yaptığı noktasında zerre şüphesi yok(!), Suud'daki saldırıyı El Kaide yaptığına şüphe mi taşısın?
Tıpkı kimyasal silah deposu Irak konusunda zerre şüphesi olmadığı gibi.
ABD, bu hayali gerekçeyle bir ülkeyi işgal etti.
Yaktı, yıktı, öldürdü, yerle bir etti.
Geçen gün Irak'tan gelen bir işadamının müşahedeleriyle, şimdi de korkunç boyutta "ırza geçme" olayları varmış Irak'ta.
Ne için bütün bunlar?
Irak'ı kitle imha silahlarından arındırmak için.
11 Eylül olayını yuttuk, Afganistan masalını da yuttuk. El Kaide'yi de yuttuk. Taliban'ı da yuttuk. Belki de şu an Pentagon'da çaycılık yapan Ladin'i ve kantinci Saddam'ı da yuttuk. Bütün bunlar tamam da, hani Irak'taki kitle imha silahları nerede?
Bu savaş onları bulmak, bulup imha etmek için değil miydi?
Soran var mı?
Yok. Niye? Çünkü soruları M. Ali Brand ile, Cengiz Çandar ancak sorabilir.
Birisi kalkıp da, şu "vatan hainliği" kavramını bir daha tarif etse diyecektim, ama demiyorum.
Neme lazım, başımı niye derde sokayım ki?
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024