Din de, milliyetçilik de, Atatürkçülük de sınır kapılarına kadar

Evet, AKP'nin de, CHP'nin de, MHP'nin de, İP'inde kısaca alayınındı dincilikleri, milliyetçilikleri, Atatürkçülükleri sınır kapılarımıza kadar. 

İçerde bunlarda başka Müslüman yok, bunlardan başka milliyetçi yok, bunlardan başka Atatürkçü yok. 

Birbirlerine efeleniyorlar, birbirlerini damgalıyorlar. Sonra hızlarını alamayıp Avrupa'ya, ABD'ye gözdağı veriyorlar. Hepsini de senin, benim gözümün içine bakarak yapıyorlar.

Sonra Kapıkule'den, Habur'dan, diğer sınır kapılarımızdan çıktılar mı, uçtular mı süt dökmüş kediye dönüyorlar.

Geçtiğimiz günlerde Kelime-i Tevhid lafzını afişlere bastırıp, insanların eline verip, İstanbul sokaklarında iman gösterisi yapıyorlardı. Cahil bir genç tuzağa düşerek, o afişi taşıyan bir başka cahil insanımızı yumrukladı.

Anında 'Kelime-i Tevhide saldırı' başlığıyla ortalığı ayağı kaldırdılar.

Miss Asia 2024'e Suudi Arabistan'dan aday olan Rumi Al-Qahtani isimli kız aynı Kelime-i Tevhit basılı bir bez ile çıplak pozlar verdi.

Türkiye'de (sözüm alayına) Kelime-i Tevhide sahip çıkanlardan ses çıktı mı? Dünya liderimiz, İslam adına en azından Suudi-i yetkilileri irşat ve ikaz babında bir uyarı da bulundu mu? Hayır.

O, Kelime-i Tevhide göre bir Müslümanın canı, malı, namusu, vatanı kutsal değil midir? Bir Müminin kalbini kırmak Kabe'yi yıkmaktan daha ağır bir vebal değil midir_

30 binden fazla masumu katlettiler, katlediyorlar. Sayın Erdoğan, haber spikeri gibi güncel ölü sayılarını veriyor, İsrail'e değişik tanımlamalar yapıyor. Ama İsrail ile ticarete devam ediyor.

Erdoğan'ın gayri resmi ortağı Devlet Bahçeli, 30 bin Müslüman katledildikten sonra İslam ülkelerinin bir araya gelip ortak yaptırım kararları alması lazım, diyor.

Ama dönüp de Saray'a, 'İsrail ile her türlü ticareti ve diyalogu kes' bile diyemiyor.

Erdoğan'ın İBB adayı Kurum, '31 Mart'ta Gazze'deki mazlumlar sevinecek, Gazze'de elini, bize uzatan kardeşlerimiz sevinecek' diyor. 

Murat Kurum'un haberi yok herhalde! Gazze'deki mazlumlar elini uzattı ama siz, İsrail'den uzanan eli hala bırakmadınız ki, o, eli tutasınız.

Bunlar mitingde 'İsrail ile ticareti kes' pankartına dahi tahammül edemeyen insanlar.

Ukrayna

Emperyalistlerin oyuncağı olan Ukrayna'ya savaşı kaybetmek üzere. Macron, NATO askerlerini Ukrayna'ya çağrısı yaptı.

Erdoğan bir taraftan Devlet Bahçeli diğer taraftan Macron'a yağdırdıkça yağdırdılar.

Devlet Bahçeli şu ilginç cümleyi bile kurdu; "Kuzeyimizde süregelen Rusya-Ukrayna savaşı, bu savaşın yayılması, hatta küresel mahiyet alması için yapılan provokatif tertip ve telkinler barış ümitlerini maalesef sabote etmektedir."

Arkadaşlar! Daha bir ay önce Finlandiya'dan sonra İsveç'in NATO üyeliğini onaylayan bu dindar, milliyetçi ve Atatürkçü partiler değil miydi?

Bak aklıma geldi! Birkaç gün önce ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Orgeneral Michael Erik Kurilla, YPG-PKK kampını ziyaret edip terörist başı Malzum Kobani ile poz verdi.

Yurt içinde dindar, milliyetçi ve Atatürkçü poz veren siyasetçilerimizde 'gık' çıktı mı?

Bak yeni aklıma geldi! Biz, 'İsrail bu katliamları inançlarından ötürü yapıyor. Bu din savaşıdır' dedik. ABD ve Avrupalı liderler bizi onayladı, 'Yahudi olarak İsrail'deyiz, sonuna kadar İsrail'in yanındayız' dediler.

İçimizde dindar, milliyetçi ve Atatürkçü poz veren siyasetçilerimiz ise 'bu yaklaşımlar doğru değil' mantığını ortaya koydular.

Daha geçen gün ABD Başkanı Biden çıktı dedi ki; 'Ben aynı zamanda iyi bir Siyonist'im'.

Ama maalesef bu toplumun önüne geçenler iyi bir dindar, iyi bir milliyetçi ve iyi bir Atatürkçü olamadılar. 

Bizi ideolojilerle uyuttular

Öyle diyor BTP lideri Hüseyin Baş ve devam ediyor; 'Şimdi öyle bir şey var ki, A partisi iktidar olursa milliyetçilik tehdit altında, o gelirse milliyetçilik elden gidecek, ya da sadece o milliyetçi olacak!  

Birine bakıyorsun sanki milliyetçiliği getirmeye geliyor, diğerine bakıyorsun sanki solculuğu getirmeye geliyor, diğerine bakıyorsun sanki dinciliği getirmeye geliyor. 

Toplumda seçeneklerimiz illa birşeyciliği getirmeye çalışan insanlarla dolu, kendi ideolojilerini size dayatan insanlarla dolu. 

İşte bu kardeşiniz diyor ki, 'benim, size ideoloji dayatma derdim yok, doğruyu ve yanlışı ayıralım, haklıyla haksızı ayıran bir anlayış içerisinde hep bir olarak, beraber olarak. 

İsteyen, istediğini yaşasın ama kimse de kimseye pislik atmasın, kimse de kimseyi küçümsemesin, kimse de kimseyi ötekileştirmesin, dışlamasın, devletin yöneticileri bütün fikirlere, bütün inançlara, bütün düşüncelere saygılı olsun ve onlara yaşama imkanı kursun… 

Dolayısıyla bize düşen bu ideolojik saplantılardan kurtulup, bu milleti bir beraber ve kardeş yapma çabasıdır, eğer biz ayrı kalırsak, biz millet olarak ayrışırsak elimizde avucumuzda inanın bana vatan diye devlet diye bir şey kalmaz. Eğer biz birleşirsek beraber olursak hiç kimse bu vatana, bu devlete en ufacık bir zarar veremez."

Haksız mı?