Din elbisesini ters giyiyorlar

Afkurana değil, tasmayı elinde tutana bakmak lazım.Prof. Dr. Haydar Baş'a iftira kampanyasına kalkışanların asıl derdi ne İskilipli Atıf Hoca'dır ne de İslam.Bu yazar müsveddelerinin asıl rahatsızlıkları çok daha başka.Asıl hazmedemedikleri şey çalışmalarıyla, eserleriyle, kitaplarıyla ve konuşmalarıyla on yıllardır Türk milletinin gözü önünde olan Prof. Dr. Haydar Baş'ın bunların hizmet ettikleri odakların adamı olmamasıdır.Bundan dolayı tasmalarını tutan efendileri emir veriyor onlar da bir kemik kapabilmek için bu tarafa afkurmaya başlıyorlar.Bu tip müfteriler azıcık izandan nasiplenmiş olsalar, Almanya'da Müslümanların paralarını cukka eden aynı safta durdukları Deniz Fenercilere bir kelam ederlerdi. Bunlarda azıcık izan olsa, belediye başkanı maaşıyla oğullara nasıl gemicikler alınabildiği konusunda kirli kalemlerini kullanırlardı.Bunlarda insaf olsa, Suriye'de akan Müslüman kanına ortak olanlara 'durun' diyebilirlerdi.Bunlarda zerre İslam hassasiyeti olsa, Irak'ta binlerce Müslüman katledilirken, binlerce Müslüman kadının ırzına geçilirken "Kahraman Amerikan askerlerinin sağ salim ülkelerine dönmeleri için dua ediyorum" diyenlerin peşinden gittikleri için utançlarından yerin dibine girerlerdi.Bunlarda biraz izan ve insaf olsa, milletten para toplanarak kurulan TV kanallarını zimmetine geçiren kapitalist mücahitlere(!) birkaç söz söylerlerdi.Heyhat gelin görün ki, bunlarda ne vicdan var, ne izan var, ne de zerre İslam hassasiyeti.Dillerindeki ve yazılarındaki İslam, saf Müslümanları sömürmek için, onların güvenini kazanıp hep yaptıkları gibi rant devşirebilmek için kullanılan bir araçtan başka bir şey değil.Böyle çevrelerin Prof. Dr. Haydar Baş'ı hedef almasını anlamanın zor olmadığını ifade ettikten sonra Azerilerin "Yel kayadan bir şey alıp götüremez" şeklinde ifade ettikleri gerçeği dile getirmek zorundayız.Çatlasalar da patlasalar da tasmalı uşaklarını saldırtsalar da Prof. Dr. Haydar Baş gerçekleri, yüzyıllardır gizlenen doğruları millete anlatmaktan asla vazgeçemeyecek. Yaptığı çalışmalarla bu tür müfterilerin tasmalarını elinde tutan efendilerinin oyunları bozmaya devam edecektir.Bunlara en fazla hazımsızlık çektiren, gönüllerindeki putların paramparça olmasına sebep olan Prof. Dr. Haydar Baş'ın Ehl-i Beyt açılımıdır.Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali'yi, Hz. Fatıma ve On iki İmam'ın hayatını kaleme aldı. Yurdun dört bir yanında Ehl-i Beyt kongreleri düzenledi. Bu kongrelerde, Alevi-Sünni ayrımcılığının, Şii-Ehli Sünnet kutuplaşmasının büyük bir oyun olduğunu, aslında hepimizin öz be öz kardeş olduğumuz gerçeğini gözler önüne serdi.Bu çıkış Türkiye'yi küresel güçlerin oyuncağı haline getirilmeyi amaçlayan büyük oyunu boşa çıkardı. Prof. Dr. Haydar Baş'ın müthiş bir zamanlama isabetiyle başlattığı bu çıkış yapılmamış olsaydı belki de Türkiye bugün Suriye'de fiili bir savaşın içerisinde olacaktı.Bunların rahatsızlığı bundandır. Prof. Dr. Haydar Baş bu çalışmalarla da yetinmedi ve yurdun dört bir yanında Milli Kahramanlarımızı Anma Programları düzenledi. Türkiye'de milli kelimesinin unutturulmaya çalışıldığı, Türk kelimesinin ortadan kaldırıldığı bir dönemde Prof. Dr. Haydar Baş'ın çıkışı münafık gönüllü bu müfterileri yine rahatsız etti.Bunların afkurmasının sebebi budur.Bir de bu tip müfterileri en çok kahreden şey Prof. Dr. Haydar Baş'ın Atatürk çıkışıdır. Bir ajanın kaleme aldığı iftiralarla dolu bir kitaba dayanarak Atatürk'e ve O'nun anne-babasına her türlü çirkin iftirayı yakıştıran bu müfteriler, Atatürk'ün gerçek kimliğini Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koymasında çok rahatsız oluyorlar.Rahatsız olmalarının sebebi Atatürk karşıtlığı üzerinden on yıllardır oynadıkları tiyatronun deşifre olmasından dolayıdır. Bunlara tavsiyemiz Atatürk'le ve ailesiyle uğraşmayı bir kenara bırakıp, hizmet ettikleri efendilerinin, patronlarının ve peşinden gittikleri siyasilerin gerçek yüzlerini görmeye çalışsınlar.Hz. Ali'nin Emeviler için söylediği "Bunlar din elbisesi giyiyorlar, ama ters çevirerek giyiyorlar" sözü bu müfteriler için de geçerlidir.Ehl-i Beyt'le mücadele eden Emevilerin bugünkü varisleri olan bu müfterilerin kafasındaki İslam anlayışı terstir.Bu anlayışa uymuyorsanız sizi hemen dışlarlar.Bunların takip ettikleri anlayış Hariciler gibidir. Hariciler camiye girenlere Yezid'e biat edip etmediklerini soruyorlardı. Bunlar da "bize oy veren Müslüman oy vermeyen patates dininden" diyenlerin yaltakçılarıdır.