Din-siyaset-medya-akademi ve futbol

Din parsellenmiş. Milliyetçilik parsellenmiş. Atatürkçülük parsellenmiş. Çağdaşlık, uygarlık, medeniyet parsellenmiş ve kimse, kimseyi parseline yaklaştırmıyor.

Haliyle bizde dün olduğu gibi bugünde hepsinden beriyiz ve Kuran-Ehl-i Beyt diyerek, Atatürk diyerek, tam bağımsız Türkiye diyerek yolumuza devam ederiz.  

Seçim yılı geliyor ve sanki başlıktaki beşli ortak bir oyun oynuyor. Siyaset malum. İşine geldi mi 'NAS' diyor. İşine gelmedi mi 'KASIYOR'.

2010 Yılında Merhum Prof. Dr. Haydar Baş, 'ülkemizde iktidar sorunu yoktur, muhalefet sorunu vardır' demişti. Geldiğimiz noktaya bak! Muhalefet adeta Erdoğan'ı koltukta tutmak için söylem geliştiriyorlar. 

Ya dinciler! Ekonominin bozulmasının sebebi namaz kılmamakmış. Fiyatları arttıran (haşa) Allah imiş. Kendiliğinden bir şey yapmıyorlarmış. Yaptırtan Allah imiş.   

Ya Rabbi! Senin ayetlerini hafife alanlardan Sana sığınırız. İçimizdeki beyinsizler yüzünden bize sorumlu tutma ya Rabbi!

Bir Gülşen hadisesi yaşadık. İmam Hatip Dernekleri ayağı kalktı. Bilal Erdoğan bile açıklama yaptı. Şimdi gündem de Hadise'nin iç çamaşırı var. Ayağı kalkan oldu mu?

Konser yasakları

İbrahim Tatlıses, Orhan Gencebay, Hakan Ural, Hülya Avşar, Bülent Ersoy, Muazzez Ersoy, Esra Erol, Sibel Can, Hande Yener gibi daha birçok isim şarkıcı-türkücüler Türkiye'nin her yerinde istedikleri her kıyafetle konser verebilir. Neden? Çünkü bu isimler Saray'da iftar açmış isimlerdir.

Saray'da iftar açmayanlara ise peş peşe yasaklar geliyor. Kim tarafından? Valilik veya kaymakamlıklar tarafından. 

Bir yasak isteği de Din Görevlileri Birliği Derneği Şanlıurfa Şubesi'nden geldi. İsmi geçen şubenin yetkilileri, Şanlıurfa'da düzenlenecek bir konserin iptalini istediler.

Neden biliyor musunuz? Konseri verecek gurubun adı Zakkum ve bu isim cehennemde yetişen ağaç ismi olduğu için istemiyorlarmış.

İnançtaki doruk noktaya bakar mısınız? Bu ülkede benim başörtülü bacıma zorla rüşvet yediriyorlar. Dünkü başörtüsü bacılarımız kızları bugün saç örtülü hale gelmiş. Farz gitmiş tarz gelmiş.

Devlet malı, yetim malı, kul hakkı, yolsuzluk, rüşvet, torpil, faiz her tarafı sarmış.

Ama bu arkadaşlar Cehennem'de yetişen bir ağaç üzerinden iman ispatı yapmaya çalışıyor.   

"İçin temiz olmadıktan sonra. Hacı hoca olmuşsun, kaç para! Hırka, tespih, post, seccade güzel; Ama Tanrı kanar mı bunlara?" (Ö.H)

Şanlıurfa'daki konsere 25 bin kişi katıldı

Camilere 25 kişi toplayamayanlar bu sefer sosyal medyadan cami ve konser fotoğraflarıyla 'Allah'ın emrine koşmayanlar Zakkum'a koşarak gitti' paylaşımlarını yaptılar.  

Bre ahkamlar! Eğer insanımıza, gençlerimize kendinizi, bir şarkıcı veya şarkı gurubu kadar sevdirip, benimsetemediyseniz kalbinizi yoklayın.  

Ya hu bu ülkede iktidar partisi, Şivan Perver ile ortak konser verdi. Peki, siz neredeydiniz? 

Meydan boş. Türkücünün biri çıkıyor, İmam Ali Efendimize laf atıyor. Kendine bilim adamı diyen bir başkası, fındık kadar beyni ile peygamberleri yok sayıyor. Bir başkası kılık-kıyafet üzerinden bir şeyler zırvalıyor.

Emin olun Lawrence, Hamper gibi ünlü misyonerler bile milletimizin maneviyatına bu kadar zarar verememişti.

Ya medya

Koalisyon hükümetleri döneminde gece yarısı yayınlanan kırmızı noktalı filmleri, AKP döneminde günün her saati izlemeye başladık. 

Dizilerde, filmlerde hatta reklamlarda sanat değiş şehvet akıyor. Kapitalizm kadını sonuna kadar kullanıyor.

İlginç olan ise kadın hakları derneklerinden ve savunucularından ses çıkmıyor.

Lise dizileri

Bu aralar lise dizileri moda. Dizilerde öğretmenler yok sayılıyor, itibarsızlaştırılıyor. Öğrenciler ise mafya ve komplocu olarak gösteriliyor. Kılık-kıyafetleri ise plaj yönetmeliklerine tam uygun.

Ama Milli Eğitim Bakanlığımızdan bu itibarsızlaştırma ve yozlaştırmaya ses yok.

Sakallı RTÜK başkanımız ise fikirlere ceza kesmekten bu dizileri izleyemiyor galiba.

Ve futbol

Ülkemiz futbolu battı mı? Battı. Kulüpler borç. Batağında mı? Evet. Peki, bu seneki bu transfer çılgınlığı niçin? Özellikle dört büyük kulüp bu paraları nereden buluyor? Kimden destek alıyorlar?

Sonuç olarak sanki birileri insanımızın maddi-manevi ve duygusal ihtiraslarını tetikleyip, 'ihtiyaçlarınızı unutun ve siz bunlarla uğraşın' mantığı ile milletimizi, kendi ve devletimizin gerçeklerinden uzak tutmaya çalışıyor.

Unutma sakın! Asıl mesele insan. Konu tam bağımsızlık Türkiye. Mevzu ise ekonomi.