Dinlerarası Diyalog’dan Deizm tuzağına-V

Bir önceki yazımızda Deizm'in 'bir yaratıcının olduğunu' kabul eden ama yaratıcının yaratmış olduğu evrene/dünyaya müdahale etmediğini ilke edinen dolayısı ile peygamberleri, kitapları ve dini reddeden bir anlayışı ifade ettiğini başka bir ifade ile Deist için bir ilaha inanan 'dinsiz birey' denilebileceğini belirtmiş ve

1- "Deist de Allah'a inanmaktadır" yalanı,

3- "Deist, bir dine değil ama dinlerüstü ortak paydaya inanmaktadır" yalanı,
4- "Deist, İslamiyet ile de ortak ahlaki paydaları yaşamaktadır" yalanı,

6- Deistler'in "Kur'an aslında Deizm'i teşvik etmez ama açık kapı bırakır (izin verir)" yalanı

8- Deist'in "dinlerin bilimsel olmayan kanıtlar üzerine kurulduğu" yalanı

başlıkları altında değerlendirmelerimize başlamıştık. Önceki yazılarımıza www.yenimesaj.com.tr adresinden erişebilirsiniz. Yazı dizimize kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Dinlerarası diyalog kapsamında Hıristiyan inancındaki tanrı ile İslamiyet'teki Allah inancını örtüştürmeye çalışıp adeta 'İsevi Müslüman' yetiştirmek isteyenlerin artık Müslümanların inancını 'Deizm' rıhtımına bağlamak için büyük çaba sarf etmekte olduğunu ilk yazımızda belirtmiştik.

Günümüzde gerek sosyal medya gerekse basılı medya yolu ile bu çalışmalara hız verildiğini, entelektüel vurgusu altında bazı sözde akil kişilerin bazen açıkça ama genelde bilinçaltı (subliminal) mesajlarla Deizm'in adeta 'dinlerüstü din' olduğu şeklinde ifadeler kullanmaya başladıkları bir döneme girdik.

Sosyal medyada gruplar halinde örgütlenen Deizm misyonerlerinin yakın zamanda dernek çatısı altında da faaliyetlere başladıklarını söyleyelim.

İşin ilginç ve tuhaf yanı şudur ki; bir Müslüman olarak dinim İslam bana açıkça etrafımdaki insanlara nasihat etmeyi ve Müslüman olmayana da hoşgörü ile tebliğ etmemi emrederken bir Deist'e göre sıfatları belirsiz, evrene ve insana müdahale etmeyen bir ilah aynı Deist'i herhangi bir şey hakkında sorumlu dahi kılmamış iken hangi motivasyonla (emirle, istekle, arzuyla) birlikte Deizm'i anlatma, yayma ve bu noktada zorluklara katlanmaya itmektedir?

Bir Deist'e göre böylesi bir amaç aslında yoktur zira kendi ilahı da kendine hastır ve hiçbir eylemine de karışmamaktadır. Olumlu eylemine karşılık bir mükâfat da yoktur, dolayısı ile bu Deist için olan Deizm misyonerliğinin mükâfatı da aslında bu dünyadaki kirli ilişkilerine dayanmaktadır. Amaç aslında herhangi bir dinden uzaklaştırmak değil, bizatihi İslam'dan uzaklaştırmaktır.

Basılı medyada da bulabileceğiniz üzere bir Deist derneğin açılışı esnasında söylenilen cümlelere göz attığımızda da yazı dizimizde de bahsedilen tuzak cümleleri hemen fark etmek mümkündür. Bu cümleler asıl amacı görmek açısından da manidardır.

Yönetici sıfatı ile demeç veren kişi, "Deistler Allah'ın varlığını inanır ancak dinlere ve peygamberlere inanmaz" diyor. "Âdem ve Havva da sadece Allah'a inanırdı" cümlelerini basın açıklaması sırasında ayrı ayrı kullanmış ve benzeri manadaki başka cümlelerle de pekiştirmiştir. Görüldüğü üzere Müslüman'ın Allah inancından yola çıkılarak bağ kurulmaya çalışılmaktadır ve bu yönde bir Deist hiçbir şekilde inanmadığı Allah'ı adeta kendi sıfatsız ilahının önünde kullanmaya çalışmaktan da çekinmeyecek kadar da ilkesizdir ya da daha doğru bir ifade ile art niyetlidir.

Amaç bellidir, bireyin İslam inancında şüphe oluşturmaktır, Deist ya da Ateist hatta Hıristiyan olması da önemsizdir.  

Dinlerarası Diyalog, Deizm, Ateizm ve -izm ile biten daha nice başlık altında yapılan ve aslında yeri geldiğinde ortak bir payda altında kolayca buluşabilen deyim yerindeyse bu misyonerlik çalışmaları aslında bizi sadece bir tek sonuca ulaştırmaktadır ya da daha doğrusu bildiğimiz şu gerçekleri bir kez daha doğrulamaktadır:

Allah indinde tek/hak din İslam'dır. Bâtıl da tek millettir.
 

Değerli okuyucumuza dipnot:

Beş güne yayılan yazı dizimiz boyunca dikkat edilirse Deizm inanç değerleri üzerinde durulmamış başka bir ifade ile tanıtımı yapılırmış gibi geniş bir açıdan ele alınmamış ve sadece bir Müslüman birey için kurulan tuzakları açığa çıkaracak mahiyette Deizm tarafından kullanılan iddiaların arka planını ortaya koyan makul ölçülerde bilgiler verilmiştir. Herhangi bir eksiğimiz ya da hatamız var ise sehvendir, ivedilikle düzeltilmeye de açıktır.