Güçlü devletler daima siyasetlerini diplomatik şantajlar ile yürütmektedirler. Tarih, ve kısa vadeli siyasi ilişkiler bunun şahididir. Bazıları halktan gizli tutulmaktadır. Hiçbir siyasetçi açıkça ben AB'nin, ABD'nin emri ile diplomatik temaslar yapıp onların direktiflerini iletmekle görevliyim diyemez. En azından biraz hafızamızı yoklarsak hakikatler derhal ortaya çıkacaktır. Ne zaman ABD başkanı ile bir temas, telefon konuşması, veya diplomatik bir ilişki kurulsa akabinde ABD'nin gönüllü temsilcileri kendi ülkelerinin problemlerini sümen altı edip verilen görevin peşine düşmüyorlar mı? Bush'un hedefi Afganistan, Orta doğu, ve bizimde içinde bulunduğumuz 22 İslam ülkesini HAÇLI seferi ile parçalamak olduğu bilinmesine rağmen, Bush adına kraldan fazla kralcı olmadılar mı? Şimdi Beyaz saraya siyahi başkan ile Beşiktaşlı olan Amerika da başkan istemese bizimkilerin Afrikanın en ücra yerlerinde SAFARİ gezilerinin olması mümkün mü? Oralara içi doldurulmuş aslan, evcilleşmiş çita sevmeye gidilmiyor. Ev ödevlerini aksatmadan yapan ilk okul öğrencilerinin taltif edilmelerine benzer, büyüklerin övgüleri peşine düşmek siyaset ise, bu siyaseti ben anlamıyorum. Dünyanın en büyük devletlerine sahip olmuş Türkler acaba yaşlılık alametleri mi gösteriyorlar diye düşünmemek elde değil. Siyaset ülkenin çıkarlarını korumak, insanlığı da göz ardı etmeden dünya barışına hizmet etmektir. Dış siyaset veya diplomasi, bir ülkenin olmazsa olmazıdır. Bu durumda milli siyasetini kendine özgü yapmak idarecilerin önde gelen görevidir. Milli siyaset milletin adına, ülkenin çıkarlarına, ve uzun vadeli değişmez prensiplerin doğrultusunda yapılmalıdır. Bunu yapamıyorsanız, bırakın da bunu Büyük ATATÜRKÜN gösterdiği yönde yapacak, Yurtta sulh ve cihanda sulh nasıl olurmuş gösterecek, ülkeyi kimseye muhtaç olmayan, aksine dünyayı şimdiden kendine muhtaç etmiş, Türk evladına teslim edin ki, gelecek nesillerimize hizmet verecek kainat devletini kursun. Ekonomi modeli olan MEM'i (Milli Ekonomi Modeli)sırf insanlık da kurtulsun diye onların anlayacağı şekle NEM (National Economic Model) haline getirerek can simidi haline sokan ve okyanuslarda boğulan dünya insanlarının önüne atan Prof. Dr. Haydar BAŞ Dünyayı etkilerken, hala halkımız, onun bunun peşinde sağa sola koşuşmaktadır. Dedikodudan başka bir sermayeleri olmayanlardan bu millete bir fayda ummak ne derece mantıklıdır. Kendi öz evladına ait olan bu modeli, Bush'dan, Obama'dan veya şu anda parça parça yürütülüp kendilerine göre uygulayan 42 ülkeden birinden alıp kullanmak elbette orijinalinden alıp kullanmaya benzemez. Onları taklit eden iktidar, onların yanlışını tekrarlamaktadırlar. Cehalet hat safhada görünüyor amma, aslında bu durum menfaatlerin ön safhada olduğunun bir ispatıdır. Dürüst biri çıkıp da işte çözüm işte çözümün sahibi desin halk onu omuzlarda taşır. , BTP olarak biz de başta, Dünyayı Kurtaran Türk Prof. Dr. Haydar BAŞ olmak üzere vatan görevini yerine getiririz. Sosyal Devlet- Milli Devlet nasıl olurmuş dünya öğrenir. Bağımsızlık ne imiş millet görür. Borçsuz, zengin, adaletli, lider bir ülke herkesi kendine bağlayacaktır. Aksi halde her türlü istismara açık, emirler ve onların dayanağı, kapalı veya açık şantajlara dayalı istikamette, siyasetimiz devam eder. Millet de yutar. Hatta kendinizi dahi sonuçta kandırır, görev yaptığınıza inanırsınız. Nedense bu tarih boyunca böyledir. İşin sahibi değil pazarlayan kazanır. Herhangi bir malı almaya kalkın, ilk işiteceğiniz söz "Kendi imalatımızdır" sözüdür. Aynen MEM de veya NEM de olduğu gibi. Sonuçta her hakikat mutlaka ortaya çıkacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017