Dışı beyaz kafa ve Hacc

Binlerce insanımız hazırlık yaptı. Gönüller Allah'ın evini ziyaret etmek ve Alemlere Rahmet Hz. Muhammed'in ravzasına baş koymak üzere seferber oldu. İhramlar alındı, vize işlemleri tamamlandı. Yolculuk başladı. Manevi heyecan dorukta. İşte tam bu "vakitsiz zamanda" dışı beyaz bir kafa ekranlara çıkartıldı. Gönüllerdeki ibadet coşkusuna, Hacc'ın "tatmayanın bilmediği o lahuti zevki"ne ağu atılmaya çalışıldı bu dışı beyaz kafa tarafından. Belki bir yerlere yaranmak adına, belki bir başka niyetle... Fakat ne niyetle olursa olsun yapılan iş, cahillik değilse bir başka şeydir. O makamdaki insanın, en azından bilerek konuştuğunu farzetmek gerekir ki, o zaman yapılan iş daha vahim noktaya varır. Yazık, çok yazık.

Ne mi oldu?

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zekeriya Beyaz, "Türkiye hac ibadetine hazır mıdır? Ben sanmıyorum. Şöyle; Türkiye'nin 120 milyar dolara yakın dış borcu, bir o kadar iç borcu var. Bunlar bize şunu gösteriyor; halkımız, ülkemiz fakirdir. Yabancılara el açacak durumdayız. Böylesi şartlarda Türkiye'den yüzbinlerce insanın hacca gitmesine gerek yoktur. Çünkü Türkiye'de, öyle yüzbinlerce büyük zengin yoktur zaten" dedi.

"Hacc ibadetinin yanlış anlaşılmasının ardında, bazı telkinlerin olduğunu" ifade ederek şöyle ekledi: " (Kim hacca giderse bütün günahları affolur. Anasından doğmuş gibi olur. Cennetlik olur) şeklinde telkinler yapılıyor. Bunlar Kuran-ı Kerim'e dayalı değildir. Özellikle kültür düzeyi müsait olmayan vatandaşlarımız, yaşlılık dönemlerinde hacca gidip bütün günahlarından kurtulmayı, sonuçta cennete gitmeyi arzuluyor. İnsanlar, yemiyor yedirmiyor, para biriktiriyor. Böylece cennete gideceğine inanıyor. Bu doğru mudur, hayır... Hiçbir ibadet, insanı kesin olarak 'cennete götürür, günahlarını affettirir' diye birşey yok."

Dışı beyaz kafa Hacc konusundaki ayet-i kerimeyi okuyor ama son peygamber Hz. Muhammed'in bu Hacc ayetlerini tefsir eden, açıklayan ve Hacc günlerinde ibadet kastıyla kutsal topraklara varanların günahlardan arınacağını müjdeleyen hadis-i şerifleri gizliyor. Kim için, ne adına? Güya, gerçekleri gizleyerek, doğruları örterek ve çarpıtarak kendince vatanperverlik yapıyor. Hem de din işlerini devlet işlerine karıştırarak. Yazık...

Milletin kutsal değerlerini ve dinin temellerini bugün birilerinin istediği gibi eğip bükenler, korkarım zamanı geldiğinde vatanı da, bayrağına da, sancağı da bir başka konjonktürde bir başkasını talimatıyla eğip bükerler. Zira 1984'lü yıllarda bu ülkede "devlet müslüman değildir, dolayısıyla cuma namazı kılınmaz" diyerek din adına gençleri ibadetten uzaklaştırmaya çalışan nice "entel-radikal takvalar", önce, belediyeciliklerinde Vatikan'ın diyalog toplantılarına ev sahipliği yapan ve şimdilerde de ABD lobilerinden icazetli siyasete soyunan yeniyetme politikacılara danışmanlık mevkilerine eriştiler. Ardından da bazı muhafazakâr kanallarda bayrağın kutsallığını tartışmaya açtılar. Şimdilerde ise, 85'li yılların bu şöhretli radikallerinin kimisi zamane papazlarının diyalog namlı misyonerlik koltukları altında, kimileri de ilginçtir HADEP'in idari koltuklarında dört köşe kurulmuşlar.

Bir takım resmi katıştırmalar ve sulandırmalarla İslamın "ibadet ruhunu" tırtıklayanların adresleri, Hacc konusunda kendince çıkış yapan bu dışı beyaz kafalı dosta ibret olmalıdır, derim. Birilerine şirin görünmek pahasına din ve devlet işlerini birbirine karıştıran bu kafa eğer gerçekten hayırlı bir adım atmak istiyorsa, yapacağı iş, gençlerimizin artık şeytanlara tapma sürecine girdiği bu dönemde milletimizi ibadete teşvik etmek, islamın yok olmaya yüz tutan ibadet ruhunun güçlenmesine katkıda bulunmaktır. Bu noktada devletin de katkıda bulunması için teşvikçi olmaktır.

Yoksa dış borç, iç borç bahanesiyle milletin ibadetine devletin müdahalesini istercesine hakikatleri saptırmak, olsa olsa uzun zamandan beri süregelen devletle dindar milleti karşı karşıya getirme oyununun bir parçası olabilir.

Gelelim Hacca giden insanın anasından doğmuş gibi günahlardan arınıp tertemiz olması konusuna. Bakalım bu konuda Alemlerin Efendisi ne buyuruyor? Hangi müjdeleri veriyor, görelim.

Görelim ki dışı beyaz kafanın güya din ü devlet namına hakikatleri nasıl gizlediği ortaya çıksın... Nasıl ikili oynadığı belli olsun. Gerçek apaçık anlaşılsın.

Kur'an-ı Kerim'i getiren ve onu en mükemmel biçimde insanlığa açıklayan Alemlerin Efendisi Hz. Muhammed'in güzel hadislerini en sağlam kaynaklardan sizlere aktaralım... Yarın.