Diyabetli sayısı katlanıyor
Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, dünyada yaklaşık 425 milyon insan şeker hastası yani diyabet. Dünyada her 17 insandan birisi diyabet! Diyabetin başlama yaşı 8'e kadar indi. Türkiye’de Avrupa ortalamasının 3 katı, dünya ortalamasının 2 katı diyabet hastası bulunuyor





EYÜP KABİL/İSTANBUL
Çağın vebası olarak gösterilen Tip 2 diyabet hastalığının yayılım hızı kadar diyabet hastası adayları olarak tanımlanan pre-diyabetlilerin sayısındaki artış ürkütücü boyutlara yükseldi. Geleceğin diyabet hastası adayları, Türkiye'de son 20 yılda 4 kat artmış durumda.
Uzmanlar, anti-diyabet yaşam tarzını bir seçim olarak değil, zorunlu olarak benimsememiz gerektiğini, aksi halde ülkemizde 40 yıl sonra herkesin diyabet hastası olacağını savunuyor.
Türkiye listenin üst sırasında
Diyabet; kanser, kalp krizi ve Alzheimer ile de el ele yürüyor! Yapılan araştırmalar Tip 2 diyabet hastası kadınlarda kolon kanserine yakalanma riskinin yüzde 50 arttığını ortaya koyuyor.
Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, dünyada yaklaşık 425 milyon insan şeker hastası. Dünyada her 17 insandan birisi diyabet! Diyabetin başlama yaşı 8'e kadar indi.
Türkiye'de Avrupa ortalamasının 3 katı, dünya ortalamasının 2 katı diyabet hastası bulunuyor. Diyabetin artış hızında Türkiye, dünya genelinde ilk sırada… Türkiye'de 10 milyondan fazla şeker hastası var! Yapılan araştırmalar, Türkiye'de son 20 yılda TİP 2 diyabetin 2 kat, diyabete aday olan pre-diyabetlilerin sayısının ise 4 kat arttığını gösteriyor.
Eğer sağlıklı beslenme biçimi benimsenmezse, 40 yıl içinde Türkiye nüfusunun tamamının diyabetli olacağı öngörülüyor.
Diyabeti yenmek için ne yapmalı?
• Bol bol karbonhidrat ve glüten içeren tahıl tüketen diyabet hastaları iyileşmez. Bol bol paça çorbası, kemik suyu çorbası yemeli. Ev sirkesi, ev turşusu, ev yoğurdu, ev kefiri kullanmalı, ceviz, fındık, badem yemeli. Ama karbonhidrat ve glüten içeren tahıllardan kesinlikle uzak durmalıdırlar.
• Kaloriye takılmayın, önemli olan yediğiniz yiyeceklerin vücutta şeker dalgalanmalarına yol açıp açmadığıdır. Bunu da yiyeceklerin glisemik indeksi belirler. Mesela yumurta, et, tavuk, sakatat, peynir, tereyağı yediğinizde hem kendinizi saatlerce tok hissedersiniz hem de kan şekeriniz dengeli seyreder. Neden? Çünkü bu yiyeceklerin glisemik indeksi sıfırdır.
• Ekmeği ve şekeri tamamen hayatımızdan çıkarmamız gerekiyor.
• Meyvelerin şeker içerdiğini unutmayın. Seçiminizi elma gibi düşük oranda şeker içeren, yani glisemik indeksi düşük meyvelerden yana yapın. Meyve sularından kesinlikle uzak durun.
• Yulaf, arpa ve çavdar da gluten içerirler, doğal olarak bunları da tüketmeyin.
• Hazır mayalı gıdalardan uzak durun.
• Sızma zeytinyağını bol bol tüketin. Halis tereyağından da korkmayın, bolca tüketin.
Bu işaretler varsa, dikkat!
1. Kilo probleminiz varsa ve bu kilolar özellikle de bel ve göbek çevresinde toplanıyorsa,
2. Kolay kilo alıyor ama zor veriyorsanız, vücudunuz adeta kilo vermemek için direniyor, kilo verseniz bile en kısa zamanda fazlasıyla geri alıyorsanız,
3. Çok sık acıkıyor, sık sık tatlı krizi yaşıyorsanız,
4. Sabahları yataktan kalkmakta zorlanıyor, kendinizi hep yorgun hissediyorsanız,
5. Açlığa tahammülünüz yoksa, bir öğün bile kaçırdığınızda elleriniz titriyor, bayılacak gibi oluyor ve sinirli birine dönüşüyorsanız,
6. Yemek sonrası uykunuz geliyor, televizyonun karşısında uyukluyorsanız,
7. Konsantrasyon probleminiz varsa, sık sık unutkanlıktan şikâyet ediyorsanız,
8. Canınız hep unlu, tatlı şeyler yemek istiyor, adeta, ekmek, pilav, makarna, börek, çörek, çikolata yemeden duramıyorsanız,
9. Çok sık susuyor ve çok su içiyorsanız,
10. İştahınıza hâkim olamıyorsanız,
11. Geceleri uykunuzdan ter içinde uyanıyor ve kendinizi yine buzdolabının önünde buluyorsanız
12. Çok sık idrara çıkıyorsanız iş işten geçmiş olabilir!