Doğanın renklerle oynadığı bir tuval: Gökkuşağı Dağları

Gökkuşağı Dağları'nın en dikkat çekici özelliği, adını aldığı gökkuşağını andıran renk cümbüşüdür. Bu renkler, yaklaşık 24 milyon yıl önce gerçekleşen tektonik hareketler sonucunda oluşmuş kumtaşı ve diğer minerallerin bir araya gelmesiyle meydana gelmiştir. Zeminde bulunan demir, bakır, karbonat ve diğer mineraller, güneş ışığının etkisiyle farklı renklerde parlar ve bu dağları dünya çapında ünlü kılar.

Zhangye Danxia Jeolojik Parkı, yaklaşık 520 kilometrekarelik bir alanı kaplar ve parkın içindeki dağlar, ziyaretçilere unutulmaz manzaralar sunar. Dağların oluşumu, Himalayalar'dan bile eski olan mesozoik dönem sonuna ait kumtaşları ve silttaşlarından kaynaklanır. Bu kayaçlar, zamanla demir ve eser miktarda minerallerle birlikte tortulaşarak bugünkü renkli formasyonları oluşturmuştur.

Her bir renk katmanı, farklı bir mineralin varlığını temsil eder

Park, her yıl yerli ve uluslararası turistler tarafından ziyaret edilir ve özellikle fotoğrafçılar için popüler bir destinasyondur. Gökkuşağı Dağları'nın bu eşsiz güzelliği, doğanın nasıl muhteşem sanat eserleri yaratabileceğinin canlı bir kanıtıdır. Her bir renk katmanı, farklı bir mineralin varlığını temsil eder ve bu dağlar, doğal bir palet gibi ziyaretçilerin karşısına çıkar.

Dünyanın başka yerlerinde de var

Bu renkli dağlar, sadece Çin'de değil, dünyanın başka yerlerinde de bulunabilir. Örneğin, Peru'da Yedi Renk Dağı (Montana de Siete Colores) veya Vinicunca olarak bilinen benzer bir jeolojik yapıya sahip dağlar da bulunmaktadır. Ancak Zhangye Danxia Jeolojik Parkı'ndaki Gökkuşağı Dağları, özellikle renklerinin zenginliği ve çeşitliliği ile ünlüdür.

Bu dağların ziyaretçilere sunduğu görsel şölen, doğanın en güzel eserlerinden biri olarak kabul edilir ve bu nedenle, doğa tutkunları ve macera arayanlar için vazgeçilmez bir destinasyon haline gelmiştir. Gökkuşağı Dağları, doğanın renklerle oynadığı bir tuval gibidir ve her bir ziyaretçiye, doğanın bu eşsiz güzelliğini keşfetme fırsatı sunar.