Dünya karıştı, piyasalarımız şaştı

Hafta sonunda FED, finansal sistemi desteklemek için 1929 yılında başlayan Büyük Buhran'dan bu yana ilk defa menkul kıymetler şirketlerine borçlanma imkanı sunmaya karar verdi. FED'in kredi sağlama sözü verdiği şirket sayısı 20.Son olarak da finans sorunu yaşayan Bear Stearns'ü satın alarak destek çıkması için JP Morgan'a 30 milyar dolar kredi sağlayacağını duyurdu.ABD Büyük Buhran önlemleri alıyor ve bütün bu gelişmeler ABD ekonomisin iflasını ortaya koyuyor. Tabii bu tür önlemler, artı faiz indirimleri ABD ekonomisinin kurtulması için yeterli olmayacaktır. Bu gerçeği sık sık ifade ediyoruz. Çünkü sorun yapısaldır, finansal değil. Yani asıl sorun Kapitalist ekonominin temelini teşkil eden tüketimi, talebi daraltma anlayışıdır. Siz finans sektörüne destek sağlasanız da bunun faturası dolaylı olarak yine tüketim kesimini vuracaktır. Finans çevrelerine sağlanan krediler yine vatandaşa vergi yükü olarak geri dönecektir.ABD temelden bir çözüme gitmediği müddetçe çöküşünü belki biraz erteleyebilir, ama sonuç değişmeyecektir.ABD'de yaşanan bu kriz, ABD ekonomisine bir şekilde bağımlı olan bütün ekonomileri vurmuştur. Asya piyasaları da allak bullak, Avrupa piyasaları da?ABD ekonomisine bağımlı olan bütün ekonomileri vuran bu krizin Türkiye'yi vurmayacağını ya da vurmadığını söylemek abestir.Türkiye'nin reel ekonomisi zaten 2002 yılından bu yana kriz içindedir. Her yıl milletin satın alma gücü düşmüş, esnaflar bir bir kepenk kapatmış, tarım ise ithalata mahkum edilmiştir.Bu manada Türkiye zaten büyük bir krizin içindeydi.Şimdi ise ABD merkezli yaşanan bu kriz, parayla para kazanan büyükleri vurmuştur ve vurmaya devam edecektir.Son zamanlarda feryatların yükselmesinin sebebi de budur.Vatandaşın  feryadı yıllardan beri vardı, ama ekonominin toz pembe gösterilmesi, siyasi bir takım oyunlar vatandaşı sessiz bırakıyor, bağırsa da kimseye duyuramıyordu.Bugün krizi holdingler, medya ve banka sahipleri de yaşadığı için feryatlar iyi duyuluyor. Şimdi onlar felaket tellallığı yapıyorlar.ABD'de ve buna bağlı dünyada yaşanan kriz paranın yönünü finans piyasalarından reel alımlara doğru yöneltti. Finans sahipleri ellerinde para olacağına buğday, altın, petrol ya da herhangi bir maden olmasını tercih ediyor.Bundan Türkiye de nasibini alıyor. Yüksek karlar sebebiyle Borsa'ya yüklenen yabancılar yavaş yavaş paralarını Borsa'dan çekmeye başladılar. 107 milyar dolar düzeyinde olan yabancı portföyü Şubat sonu itibarıyla 92.6 milyar dolara düştü. 15 milyar dolar düzeyinde bir düşüş. Yavaş yavaş yerini yerliye bırakarak, hissettirmeden?Çünkü aniden para çekişi Borsa'yı dibe çökerteceğinden ve kendileri de bundan zarar edeceğinden yavaş yavaş çıkıyorlar. Doları da anormal fırlatmak istemiyorlar.Ama bu da bir noktaya kadar. Çünkü kendi evlerinde yangın var ve bu yangına dayanmaları mümkün değil. Bu yavaş çıkış ani bir manevraya da dönebilir. Neticede herkes kendisini kurtarmaya çalışıyor.ABD ve Dünya piyasalarında yaşanan son çalkantı, ABD'nin finans çevrelerine Büyük Buhran tarzı önlemlere yönelmesi küresel tedirginliği had safhaya çıkardı.Bu durum ülkemiz için de geçerli.Tabii böyle bir durumda ülkemizde Borsa sert düşecekti, dolar fırlayacaktı.AKP'nin kapatılma davasının da bu zamana denk getirilmesi oldukça ilginç. Taşeron medya haberlerine bakıyoruz, sanki Borsa'nın düşmesi, doların fırlaması bu davaya bağlı. Bu yaklaşım tamamen yanlıştır. Türkiye'de zaten böyle bir tablo hatta daha fazlası yaşanacaktı. Bu ülkemizde uygulanan dışa bağımlı yanlış politikaların neticesi ve dünyada varolan krizin bir yansımasıdır.Acaba bir senaryo ile AKP'nin bu tablonun oluşumundaki sorumluluğu sümenaltı edilmek mi istenmişti?Zamanlama dikkat çekici?AKP'ye ve yandaşlarına "Her şey tıkırındaydı, ama dava açıldı ve tablo olumsuzlaştı" bahanesi mi verilmeye çalışılıyor?Tabii, bu ekonomik ayağı. Davanın, sosyal, siyasi birçok etkisi var.Açılan davanın ve dava konusunun AKP'ye olan halk desteğini arttırdığı kesin. AKP'ye ilk desteğin ABD'den gelmesi ise acaba bir tesadüf mü? Acaba bu konunun Dick Cheney'in gelmesiyle, İran konusuyla herhangi bir alakası var mı?İran konusunda savaşa çekildiğimiz bugünlerde ister istemez her konuyu buraya bağlamak mecburiyetinde hissediyoruz kendimizi.Çünkü sudan sebeplerle, iç ve dış desteklerle geri dönülmesi zor olan bir sürece doğru hızla ilerliyoruz.