İlk haberi bir aşık dostundan aldım. İstanbul'dan arayan Kadir Yavuz, ağlamakla karışık bir selamın ardından aşık Reyhani'nin vefat ettiğini söyledi ve daha bir şey söyleyemedi."Bizim varlığımız Allah'ındır elbette dönüşümüz de O'na olacaktır."Demek ki son yarım asra damgasını vuran ünlü halk ozanı aşık Yaşar Reyhani artık susmuştu. Demek ki, her fani gibi onun da elleri yanına uzandı ve dilleri damağına yapıştı. Halbuki o ne kadar güzel söylerdi Kağızmanlı Hıfzi'nin "Sefil Baykuş" adlı ağıtını:"Sefil baykuş ne gezersin bu yerde Yok mudur vatanın illerin hani Küsmüş müsün selamımı almazsın Şeyda bülbül gibi dillerin hani
Ecel tuzağını açamaz mısın Açıp da içinden kaçamaz mısın Azat eyleseler uçamaz mısın Kırık mı kanadın kolların hani"
Elli yıldan beri şeyda bülbül gibi öten, içinde yaşadığı toplumun dertlerini dile getiren, gözünü budaktan sözünü padişahtan sakınmayan aşık Reyhani, artık verilen selamları dahi almaktan uzak bir haldedir.1970'li yıların başındayız. Köyümüzde teyp ve plak bulunan evler bir elin parmak sayısını geçmez onlar da Almanya'dan izine gelenlerin evleri. Bir harman yerinde oluşan kalabalık ve o zaman adını da bilmediğimiz bir plastik kutudan çıkan müthiş bir ses? Sesi duyan geliyor, biz de sesi duyup da giden çocukların arasındayız. Kim, kim sorularına karşı verilen "Aşık Reyhani" cevabı ile bu ismi ilk kez orada duyduğumu hatırlıyorum ve o gün defalarca dinlediğimiz o meşhur " Kara Yer" adılı şiiri de aynen hatırlıyorum:
"Gözüm yummuş gaflet ile giderkenDediler ki tebdil görmüş kara yerDünya varlığını hayal ederkenİki taş bir mezar örmüş kara yer
Sanma bu dünyanın bir vefası varAldatır oynatır eder ihtiyarAğayla hizmetkar yan yana yatarNe asıl ne nesil sormuş kara yer
Reyhani farkı ne az ile çoğunİkisi bir olur var ile yoğunMezar bir tarladır insanlar tohumHer gün dane dane sürmüş kara yer." Dokuz Aralık 06 Pazar günü, bir tarla olan mezara sürülen danelerden biri de Aşık Reyhani oldu.Her fani gibi Reyhani de göçüp gitti dünyadan ama onun sesi hala kulaklarda, şiirleri zihinlerde ve kitaplarda ve belki yüz yıllar boyunca böylece yaşayacak. Bugünkü nesillerin, Sümmanileri, Emrahları dinledikleri gibi kim bilir daha kaç nesil Reyhani'yi dinleyecek ve onun şiirleri ile kendine gelecek.Reyhani ile daha sonra oluşan hukukumuzu bir sonraki yazıya bırakarak onun ardından dualara, Fatihalara vesile olması temennisi ile güzel bir şiirini takdim etmek istiyorum:
" Sazım düzen tutmaz olsunTelim Allah demeyinceCan canana gitmez olsunYolum Allah demeyince
Gözüm uyku tutmaz olsunGeceleri yatmaz olsunBülbüllerim ötmez olsunGülüm Allah demeyince
Rüzgarlarım esmez olsunDüşmanlarım susmaz olsunKılıcım da kesmez olsunKolum Allah demeyince
Reyhani, ömrüm çürüsünGülşenim diken bürüsünAğacım kökten kurusunDalım Allah demeyince."
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024