Dut ağacı

"Dut ağacı boyunca /Dut yemedim doyunca /Yâri halvette gördüm /Danışmadım doyunca!"  
Meyveler içinde en geç yaprak açan ve en erken meyve veren ağaç, duttur! Dut, bütün ağaçlardan geç yaprak açar ama bütün ağaçlardan erken meyve verir.
Dut, çiçek de açmaz ama nazlıdır! En çiçekli meyveden daha nârin, daha nazlıdır! Dut, dalından dökülmeden zamanında derilmezse ziyân olur! Zamanında derlenince de ülkenin her yerine pekmez olur, pestil olur dağılır.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın önderliğindeki II. Kuva-yı Milliye Hareketi'ni, dut ağacı gibi algılıyorum! II. Kuva-yı Milliye geç yaprak açtı ama emînim erken meyve verecek!
Ehîl bağban kontrolünde; kalfalar, kurmaylar dutu zamanında derecek, Türk Milletinin ağzına layık pekmez ve pestil üretecekler biliyorum...
I. Kuva-yı Milliye de geç yaprak açmış, tez meyve vermişti!
Son on yılda, hoyrat evlâtlar veya bağcıya düşman haçlı ile işbirliği yapan dâhili ziyankârlar yüzünden I. Kuva-yı Milliyecilerin millete mîras bıraktığı dut bağları, zamansız budama ve hoyratça dal kırmalar yüzünden zarar gördü! Şühedâdan mîras dut ağaçlarının aşılanma ve tedavisi de II. Kuva-yı Milliyecilerce başladı şükürler olsun...
Türk Milleti'nin en kadîm bayramı olan Nevruz'un 4.650. yılını kutladık! Türklerin Ergenekon'dan çıkışlarının 4.650. yıldönümüydü.
İline, beline, diline sahip olamayan veya ilini, dilini reddeden, nesebini bilmeyenler yüzünden Nevruz Bayramımız, bölücülere propoganda malzemesi edildi!
Bizi, bebek katili bir psikopatı, muhatap almaya ve hakkında yazmaya mecbûr ettiler!
Yağlı urgan artığı; "Bu bir isyandır, ben de başıyım!" diye cezaevinden, dokunulamaz yemînsiz vekilleriyle bildiri yayınlıyor; Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni temsilen Hükümet de bu kuryelere, teşrîfatçılık ve korumalık yapıyor! Allah sorsun!
On yıldır; "İnadına Tayyip" diyen AKP'liler bile bu gösterilen acziyete itirâza başlayınca Okyanus Ötesindeki diğer BOP Eş Başkanı'nın ülkesinin (gizli müslüman!) Başkanı Hüseyin Barak Obama, İsrail'i ziyâret ederek, Ortadoğu'daki baş müttefikleri İsrail'e Mavi Marmara Olayı'ndan dolayı özür dilettirdi!
Bütün televizyonlarda ve yandaş basında, zafer çığlıkları atılarak devletin teröristlere yenilgisinin üstü, örtülmeğe çalışıldı! Oysa ortada resmen yazılı bir açıklama da yok! Sadece Başbakan, telefonla özür dilendiğini ve kendisinin de kabûl ettiğini söyledi! Şahsen inanmayanlardanım! Çünkü kaç kere; "İspatlamayan şerefsizdir" diye höykürdüğü konularda yalancılığı ispatlandı, unuttum!
Ama basın ve medyada, bu sanal özürden başka konu yok!
Mesela Yeni Mesaj Gazetesi'nin, Türkiye'yi adım adım dolaşarak tertiplediği "Milli Kahramanlarımızı Anma Programları"ndan, daha önceki "Ehl-i Beyt Sempozyumları"ndan tek satır, tek saniyelik haber yok! Bu etkinliklere gösterilen muhteşem ilgi, salonlardan dışarılara taşarken; bu teslîmiyete, bu savaşmadan yenilgiye, Şühedâ emâneti vatana ve Cumhuriyete yapılan hakâretlere "Dur!" demek için toplanan, haykıran kalabalıklardan da tek kelime bahsedilmedi!
Olanları biz görüyorduk, millet görüyor ve kör gözlere sokuyordu ama ne AKP Hükümeti, ne de yandaş basın ve medya görmüyordu, görmüyor!
II. Kuva-yı Milliye Hareketi'nin önderi Prof. Dr. Haydar Baş'ın, bütün batı ..izmlerini özellikle kapitalizmi bitiren Milli Ekonomi Modeli gibi dünya insanlığı reçetesini, AB ülkeleri görüyor; Rusya ve Çin görüyor, uyguluyor ama "BOP Eş Başkanı olarak bölgede görevlerimiz var" diyen Başbakan ve yandaşı kalemler, gözler, yalaka vuvuzela basın-medya görmüyordu, görmüyor!
Atı alan Üsküdar'ı geçtikten sonra, MHP'yi 15 yıldır durağanlaştıran "Oturan Bilge", sokağa iniyordu!
PKK'lıların yakıp-yıkarak İleri Demokrasi gösterilerine teşrifatçılık ve korumalık yapan AKP Hükümeti'nin, MHP Mitingini engellemek için yaptıkları da dikkatimizden kaçmadı! MHP'yi boşadık, topuğuna bakmayız ama üzerinden sert rüzgâr esmesine de asla rızâmız yoktur! Canım ve aklım Bursa'daydı! Sürekli irtibat halinde izlemeğe çalıştım. AKP'nin engellerini ân be ân izledim! Haçlı Dünyaya Türkçe mesaj vermek için MHP Genel Başkanı'na ve bütün engellemelere rağmen Bursa'yı dolduran yüz binlerce Türk'ü ayakta alkışlıyorum!
Hele; "Öl de ölelim! Vur de vuralım!" diye gökkubbeyi patlatan seslenişe; "Merak etmeyin onun da zamanı gelecek!" cevabını, -sözle söyleyen yakışmasa da- ciddiye almayanın aklından, duymayanın-görmeyenin ve doğru okumayanın ferâsetinden endişe duyarım!
Su, bendini yıktımı durdurulamaz Efendiler! Kükremiş sele bent olmaz!
Türk Milletinin merhameti gibi sınırsız öfkesini engellemeğe, Tanrı'dan ve Türk'ten başkasının gücü yetmez!
Dereyi ıssız görünce beylik ilan eden tilkiler, Türk Milletine kulak verin! Sizi yine post eder, hayvansever sosyetelerimize kürk ederiz akıllı olun! Diva, Minik Serçe ve kılavuzluğa soyunmuş sosyetik kargalar epeydir kürk istiyorlar!
Vahşî, kalleş, sinsi ve ziyankâr olduğunuz için sizi kısırlaştırıp sokağa salmayız! Sizi itlâftan başka yol yok, bilesiniz!
Kürt çocukları eğitmek için giden öğretmenleri; Kürt hastalara şifa için giden doktorları, hemşireleri; Kürt köylerine yol yapmaya giden karayolları işçilerini; Kürt köylerimizi sizin şerrinizden koruyan korucularımızı ve ailelerini; güvenlik güçleri mensuplarını; Müslüman Kürtlere dinî hizmet için giden imamları; dahası kundaktaki Kürt bebeklerini kurşuna dizenleri; 13-15 yaşındaki Kürt kızlarını dağa kaldırıp harem kuranları, direnenleri "ajan" diye suçlayıp infâz edenleri, otuz bin suçsuz-günahsız Kürdü katleden bir insanlık yüz karasını, psikopat bir Haçlı maşasını, bize barış güvercini diye dayatan korkakların, hâinlerin, işbirlikçilerin, Haçlı Müslümanların tamâmı, Millî Hafızada kayıtlıdır haberiniz olsun!
Türk Milleti yapılan iyilikleri de, kötülükleri de unutmamasıyla, iyiliklere ödüllendirerek, kötülüklere misliyle mukabelesiyle bilinir! Bunu bilenlerden olmanız gerek! Çünkü siz de bizim 1000 yıllık komşularımızdansınız!
Türk Milleti, komşuluk hak ve hukûkuna uyar, uymayanı da mutlaka uydurur! Türk'ün kucağında oturup sakalını yolmak, bedelsiz kalmaz, a be salak unutkanlar!
Ensenizdeki serinlik veya sıcaklık, Türk'ün öfke soluklarıdır biliyor musunuz? Ürümeği bilmeyen acemiliğinizle yürümenize kurt çağırdınız haberiniz olsun! "İl mi (el mi) yaman, Beğ mi yaman?" gerçeğini, Türk Milletinin tokatını, balyoz yumruğunu yediğinizde bir daha öğreneceksiniz ama sizin için geç olacak!...
"TÜRK'E KEFEN BİÇENİN ÖLÜMÜ KORKUNÇ OLUR." Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...