Efkan Ala, Hüseyin Baş’ı doğruladı

Sayın Erdoğan, 'tek adam' sistemine geçildiği günden bugüne yani 5 yıldır hep ayni işlemi yaparak aynı sonuçlar elde etmesine rağmen yine hep aynı cümleleri kuruyor. 

Ekim 2018: Erdoğan: "Halkımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz."

Temmuz 2020: Erdoğan: "Ekonomimizin bağışıklık sistemini güçlendiriyoruz."

Aralık 2021: Erdoğan: "En kısa zamanda enflasyon aşağıya inmeye başlayacak."

Şubat 2022: "Vatandaşımızı enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz."

Mart 2022: Erdoğan: "Vatandaşımızı enflasyona ezdirmemek boynumuzun borcudur"

Mayıs 2023: Erdoğan: "Vatandaşı Enflasyona Ezdirmeyeceğiz"

Haziran 2023: Erdoğan: "İşçimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz."

Sonuç: Vatandaş ezildi.

Demek ki vatandaş, enflasyona ezdiriliyor. Demek ki, enflasyona karşı uygulanan formül yanlış. 

Formülün sahipleri sonuç ortadayken aynı formüle devam etmelerinin bir sebebi olması lazım. 

İşte o sebebi BTP Lideri Hüseyin Baş, 'planlı olarak fakirleştiriliyoruz' cümlesiyle özetledi.

Yurt gezilerin sürdüren Sayın Baş yaptığı açıklamada: "Ekonomiyi, iktisadı bilen insanlar eğer samimi olsalar bunu açıklarlar. 

Türkiye'deki bu ekonomik tablo imkansızlıklardan kaynaklanan bir ekonomik tablo değildir. Türkiye'de yaşanan ekonomik tablo planlı bir fakirleşmedir, fakirleştirmedir.

Ekonomi kötüyse hırsızlık vakaları artar, sosyal bozulma olur ve darp, gasp cinayet gibi olaylar artar, geçimsizlik ve boşanmalar artar ve daha bir sürü şey. Sonra akıllara bir soru gelir; bütün bunlar bilinçli olarak mı yapılıyor?"

Sorunun cevabını eski İçişleri Bakanı şimdi AKP milletvekili Efkan Ala katıldığı bir canlı yayında verdi; "Bizde enflasyonu indirecek bilgi, birikim ve siyasi irade var."

Bilgi, birikim ve siyasi irade var ama enflasyon ve gelir adaletsizliği zirve yapmışsa demek ki bu bilinçli olarak yapılıyor. Ne dersiniz?

Kötü ekonomi suçu tetikliyor

Her ne kadar 21 yıllık tek parti idaresi, 'ülkeyi mafyadan, çetelerden temizledik' dese de ülkemiz mafya çatışmalarına, çete savaşlarına sahne oluyor. O büyük mafyaları, uyuşturucu baronlarını vs. bir tarafa koyun.

Sokak mafyaları, haraç çeteleri türedi. Her gün üç, beş ilden işyeri, eğlence mekanı, kahve, restoran kurşunlandı, tarandı, pusu kuruldu haberleri geliyor. 

İnsanımız nasıl bir psikolojiye itildiyse göz kırpmadan cinayet işliyor, akla sığmaz vahşet örnekleri sergiliyor. 

Özellikle yandaş medya bu haberleri, 'sebebi öğrenilemeyen, cinnet geçiren, psikolojik sorunları olan' kişi veya kişiler açıklamasıyla veriyor ama (!) insanımız neden cinnet geçiriyor, ne oldu da psikolojik sorunu olan insanlarımız bu kadar fazlalaştı, sorularına cevap aranmıyor.

Bu ülkede üstelik 'Asımın neslini yetiştireceğiz' iddiasındaki 21 yıllık bir iktidar döneminde nasıl oluyorsa yılda ortalama 3 binden fazla cinayet işleniyor?

Utanç rakamları

Güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olay sayısı 2022 yılında, 2021 yılına göre % 20,5 oranında artarak 601 bin 754 olmuş. Yani her gelen yıl bir öncekinden daha vahim.

Bu olaylarda çocukların 259 bin 106'sı mağdur olarak, 206 bin 853'ü suça sürüklenme sebebiyle  (kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiasıyla), 100 bin 490'ı bilgisine başvurma amacıyla, 16 bin 499'u kayıp (hakkında kayıp müracaatı yapılıp daha sonra bulunan) olması sebebiyle, 12 bin 684'ü kabahat işlediği iddiasıyla, 6 bin 122'si ise bu nedenlerin dışında kalan diğer nedenlerden dolayı güvenlik birimlerine geldi veya getirildi.

Rakamları değerlendiremeye gerek bile yok. Sadece utanç, diyorum.

Sayın Erdoğan ne diyor? 'Üç kıtanın kalbinde yer alan Türkiye, hadiseleri tribünden seyredemez."