Ege artık kan denizi

Ege denince birçoğumuzun aklına sahiller, lüks oteller, turistler ve para gelir. Son 13, 14 yılda birçok algı yıkıldığı gibi bu algıda yıkıldı. Artık Ege, denilince akla kaçak Suriyeliler, insan tacirleri, batan gemiler, boğulan yüzlerce insan yani kan geliyor akla. Birde sahile vuran Aylan bebek geliyor. Nereye gidiyor bu insanlar? Bu ölüm yolculuğuna neden çıktılar? Bu insanları kim vatanından etti?Sakın! Sakın! Esad, demeyin. Aldanırsınız, zalimlerin yanında olursunuz. Bu zulmün, bu katliamların başladığı ilk gün Prof. Dr. Haydar Baş, ülkemiz, Ortadoğu ve Suriye'de oynanan oyunu tek tek anlattıktan sonra hem ülkemiz yöneticilerine, hem de sana, bana çok açık bir örnekle yol gösterdi, istikamet tayin etti.Sayın Baş sormuştu ki;  "Suriye Devlet Başkanı Esad öldüğünde hangi kabristana defnedilecek? "Müslüman mezarlığına..." Obama öldüğü zaman gireceği yer neresidir? "Hıristiyan Mezarlığı..." İsrail Başbakanı Netanyahu öldüğü zaman nereye gömülecek? "Yahudi mezarlığına..."O halde Obama'dan mı, Netanyahu'dan mı, Esad'dan mı yanasınız? Söyleyin! Kimden yanasınız?"Ülkemiz yöneticileri Obama'nın, Merkel'in, Cameron'un, perde arkasında da Netenyahu'nun yanında yer tuttular. Yetmedi! Her türlü lojistik desteği açıkça verdiler. Birde eğit-donat işine giriştiler. Sende oy verdin. Verdiğinin oyla, "arkanızdayız, devir Esad'ı. Suriye dönsün Irak'a, Libya'ya, Afganistan'a dedin?" Evet, aynen böyle dedin.Esad, devrilmedi ama Suriye, Irak oldu. Libya oldu. Afganistan oldu. Can güvenliği yok. Mal güvenliği yok. Namus güvenliği yok. Ve insanlar, ülkelerinden kaçıyor. Nereye? Sefalete, açlığa, ölüme. Aylan bebek boğulup, sahile vurunca siyasilerimiz masuma yattı. Öyle açı çekiyorlarmış, vicdanları öyle yanıyormuş ki! Bunun büyüklüğünü kameralar önünde bile tarif edemediler. Esad'a lanet okuyup, dünyayı suçladılar.İlginizi çeker mi, bilmem ama İmam Cafer (a.s) dedesi, Hz. Muhammed'den (sav) şu Hadisi Şerifi nakleder;"Bir gün Hz. Peygamber'e (sav) bir Müslüman'ın öldürülerek bir mevkie atıldığını haber verdiler. Hz. Peygamber (sav) oraya doğru hareket etti. Herkes olaydan haberdar oldu. Hz. Peygamber (sav) ile birlikte hareket ederek cesedin yanına geldiler. Hz. Peygamber (sav); "Katil kim?" diye sordu. "Bilmiyoruz" diye arz ettiler. Hz. Peygamber (sav) şaşkınlık içinde şöyle buyurdu; "Müslümanlar arasında bir maktul oluyor ve kimse katilini bilmiyor, öyle mi? Beni, peygamber olarak seçene yemin olsun ki, eğer gök ve yeryüzü sakinleri bir Müslüman'ın kanına ortak olursa hatta kanının dökülmesine razı bile olsalar, şüphesiz Allah (c.c), onların tümüne azap eder. Onları cehennem ateşine sokar." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Cafer eseri Sh:487)     İmam Gazali Hazretleri de İhya'sında şu iki Hadisi Şerifi nakleder; "Günahsız olarak (mazlum) öldürülen veya dövülen kimsenin yanında durmayın. Çünkü mazlumun yanında durduğu halde, onu savunmayan kimseye lanet yağar.""Zulmedilen bir yerde olmak insana yakışmaz. Bulunduğu takdirde hakkı savunmalıdır. Onun bu davranışı ecelini öne almayacağı gibi kendisine takdir olunan rızıktan da mahrum bırakmaz." (İhya? C:2 sh:1996)"? Bizi, içimizdeki o beyinsizlerin yaptıkları yüzünden helâk mi edeceksin?..." (Araf 155)Etme Ya Rabbi! O beyinsizlerin suçlarını, yaptıkları zulümleri bize yükleme ya Rabbi?