Bir ülke düşünün, yüzde 80'i mutsuz.
Yüzde 90'ı istemediği ya da mutlu olmadığı bir işte çalışıyor.
Bu durum kısmen ülkenin ekonomisi ile alakalı olsa da kaynağına indiğinizde ana eksik eğitim-öğretim.
Zorunlu eğitimi 12 yıla çıkarmak ya da her yeni bakanla müfredatta yeni değişiklikler yapmak çözüm değil.
Özellikle son 40 yıldır buram buram vizyonsuzluk kokuyor eğitim sisteminde.
Hiçbir şey bilmiyorsanız eğitimde ileri seviyede olan ülkeleri incelersiniz, en azından kopya çekersiniz.
Biraz daha zeki iseniz kendi tarihinize bakarsınız.
Çok gerilere gitmeye gerek yok, Atatürk'ün fikir babası olduğu ve temellerini attığı köy enstitülerine dönüp bir bakın.
Nice kıymetli isimlerin yetiştiği o köy enstitülerinde sadece dersler yoktu, hayatın ta kendisi öğretiliyordu.
Çiçeğinden böceğine, el sanatlarından yemek yapmaya kadar neler öğretilmiyordu ki?
Sosyal medyada karşıma çıkan Çin'de anaokulunda çekilmiş bir video bizdeki köy enstitülerini andırıyordu.
5-6 yaşlarındaki çocuklar kendi yemeklerini kendileri yapıyor, masa kurup topluyordu.
Sorumluluk sahibi nesiller bu şekilde yetişiyor.
Peki, Japonya'da okulların neredeyse tamamında temizlik görevlisi olmadığını biliyor muydunuz?
Her öğrenci okulun temizliğinden kendisi sorumlu.
Gelişmiş birçok ülkede okulun ilk 2-3 yılında bizdeki gibi ağır tempolu dersler olmadığını biliyor muydunuz?
Bunun yerine 2-3 yıl milli ve manevi değerler öğretiliyor.
Saygı nedir, sevgi nedir, vatan nedir, bayrak nedir, tarih nedir, aile nedir, arkadaşlık nedir…
Çocuklar temelden sağlam yetiştiği için gerek okulun kalan kısmında gerekse hayatın kalan kısmında özgüvenli, vatansever, çalışkan, başarılı oluyorlar.
Başarı demişken bizde başarı kriterinin ilk adımı üniversite mezunu olmak.
Neden?
Herkes üniversite okumak zorunda mı?
Üniversite öğretmen, doktor, hakim, savcı vs. olmak isteyenler için şart elbette ama herkes beyaz yakalı olmak zorunda mı?
Toplum baskısı ve ailenin yanlış yönlendirmesi ile maksat üniversite mezunu olmak için on binlerce genç yıllarını boşuna kaybediyor.
Bunun yerine her bir genç ilgi alanına göre lise yıllarında doğru mesleklere yönlendirilebilir.
Meslek liselerinin de aslında amacı bu.
Ama günümüz meslek liseleri en düşük puanlı öğrencilerin, maksat lise mezunu olmak için seçtikleri okullardan olmaktan öte geçemiyor.
Oysa bir motor ustası, bir sıvacı, bir marangoz, bir su tesisatçısı, bir terzi olmak fena mı?
Emin olun hepsi beyaz yakalılardan daha fazla kazanıyor.
Sözün özü, herkes sevdiği mesleği yaparsa çok daha mutlu olur, bunun yolu da eğitim sistemini buna uygun şekilde dizayn etmek.
- Bir eski yeni kıyası da benden olsun / 27.01.2025
- Memur-Sen'den cevap ve düzeltme / 21.01.2025
- Asıl huzur hakkı vatandaşındır / 20.01.2025
- HPV bataklığında bir toplum / 13.01.2025
- Kafaya bak kafaya! / 06.01.2025
- Bu zihniyettekilere hakkımı haram ediyorum / 30.12.2024
- Taşlar bir cümle ile bir anda yerine oturdu / 23.12.2024
- Taşlar bir cümle ile bir anda yerine oturdu / 23.12.2024
- Çin, çöle neden 1 milyon tavşan bıraktı? / 16.12.2024