Vatandaşımız Hrant DİNK'in vefatından dolayı Türk milletine baş sağlığı, ailesine ve yakınlarına sabır diliyorum. Bu güzel vatanın güçlü insanlarını bir ve beraber olmaya, olaylar karşısında panikleyerek yanlışlara sebep olacak durumlara düşmemeye davet ediyorum. Milletimizin hemen, hemen hepsi, değerli gazeteci ve Ermeni asıllı vatandaşımız H. Dink'in sözde ermeni soykırımına yeşil ışık yakmayan, dış kaynakların tuzağına düşmeyen, vatan haini olmayan bir şahsiyet olduğunda fikir birliğine varmışlardır. Bunu çok önceden bilenler ise elbette ABD ve AB ülkelerinde, sözde soykırımın kabulü için yıllardır yalan, dolan ve iftira peşinde olanlardır. Türkiye de yaşayan, ermeni asıllı ve Hıristiyan olan bir şahsiyeti kendilerine destek olmadığı, nedenle baskıya alan patriği, papazı, Ermenistan'ı ve, diasporası ile arası açılmış olan sayın Dink'in eksikliği kime yarıyor dersiniz. Şu andan itibaren bu dış kaynaklar, Türkler Ermenileri hala öldürüyorlar iftirasını atabilmek ve yeni bir iftiranın peşine düşüp, sürdürdükleri soykırım yalanına destek bulmak amacı ile tüm dünyanın tanıdığı sahsı hedef almışlardır. Yurt dışında önceden hazırladıkları bildiri ve yayınlarla, pankart ve yaygaracı destekçileri ile, yeni bir mal bulmuş züğürt hesabı, sağken işlerine yaramamış olan zatın ölüsünü kullanmanın yollarını bulmuşlardır. Ne yazık ki içten de büyük destekler görmüşlerdir. Bu cinayeti, TÜRKİYENİN MİLLİYETÇİLERİNE yükleme misyonunu, satılmış medyamız 3 dakika içinde yüklenmiştir. Beş dakika geçmeden de üç günde bile yazılamayacak pankartlar ortaya fırlamıştır. Bu kadar hazırlık, hayra alamet değildir. Planlar yapılmış, bir dengesiz şahıs bulunmuş, ona diyecekleri öğretilmiş. Yakalanması ayarlanmış, olay istenilen mecraya sokulmuştur. Bu arada hükümetin pek çok kararları almasından halkımızın haberi olmamıştır. Demokratik bir ülkede, seçtiğimiz meclis, yani bizim vekillerimiz, asıl olan milletinden gizli olarak toplandı. Bu gizlilik ABD ci AB ci bir mecliste yabancı istihbaratından gizli olamayacağına göre, gizlilik milletimize karşıdır. Göreceksiniz dış basında her şey birkaç hafta içinde açıklık kazanacaktır. Hayati kararların alınacağı tarihi bir zamanda, bu cinayetle kafaları karışan hükümetin elemanlarının kırdıkları potların haddi hesabı yoktur. Dış işleri bakanının özel daveti ile yurt dışından davet edilip devlet erkanı gibi karşılanan Ermeni diasporasının önderlerinin bu ülkede işleri nedir. Neyin jestini yapıyorsunuz. Dış kaynaklı bir cinayette onların yurda davet edilmesi, suçluluk kompleksinden başka ne olabilir. Ya sayın Tayyip beye ne demeli kendileri masum Türk milliyetçilerini suçlamıştır. Yani tüm halkımızı katil ilan etmiştir. Sözlerinin bir bölümünü yazmam fazlası ile gerçeği gösterecektir."Hak, hukuk tanımayacaksın. Savunmasız insanları rahatlıkla öldüreceksin. Böyle milliyetçilik tanımıyorum. Allah'ın verdiği canı Allahtan başkası alamaz" Anlaşılıyor ki dış kaynakların direktifleri veya tavsiyeleri yönünde çok sayıda yetkili uyum sağlamışlardır. Zaten Ermeni Patriğine yapılan ziyaretler, başsağlığı dilemeler, neyi gösteriyor. Tüm Ermeni vatandaşlarımıza yapılacak bir taziye yeterlidir. Bunun için patrik ziyareti gerekli değildir. Şehitlerimiz için hangi patrik taziye için bu yola baş vurmuştur. Görülüyor ki suç milletimize yüklenmiştir. Hükümetimiz ve muhalefetimizin tutumları ile masum Türk milleti, Ermeni'si ve Türkü ile Dış güçlere hedef edilmişlerdir. Bu cinayet ile gayelerine son derece güçlenerek ulaşan dış kaynaklar yeni cinayetleri vakti geldikçe sahneye koyacaktır. İkiz kulelerin saldırısının, Irakta nükleer ve kimyasal silahların bulunması yalanının, Uydurma Usame bin Ladenlerin, ABD nin yalan ve iftiraları olduğunu bilmeyen kalmamıştır. Buna rağmen BOP'a, Kültürler arası buluşmalara balıklama atlayanlar, acaba ne zaman yalancılarn peşinde koşmaktan vazgeçecekler. Son olaylar hala bu kaynakların emri doğrultusunda, iftira kampanyalarına inanarak, Ermeni soykırımını sözdelikten çıkarma faaliyetlerine katılmaktadırlar. Hadi millet yuttu. Allah(c.c) her şeyi bilendir. Dünyada "Yalancıların mumu yatsıya kadar yanar" demiş atalarımız" bende diyorum ki demokrasilerde "İktidarların hükmü seçime kadardır". Feraset sahibi olanlar, yalanı anında hisseder ve bilirler. Bunu yeni mesaj okurları ve Meltem, Mesaj Tv. seyredenleri, görmüşlerdir. BTP nin masum Türk halkına atılan iftiranın karşısına bir kale gibi dikilişini hisetmişlerdir. Aslında bu cinayeti planlayanlar baltayı taşa vurmuşlardır. Elimize güçlü bir delil vermişlerdir. Bu nedenle Türkiye'nin idarecilerine düşen son derece önemli bir görev vardır. Tüm dünyaya KIYMETLİ VATANDAŞIMIZ, HRANT DİNK'İN soykırım yalanına katılmayan ve bunu ifadeden çekinmeyen, vatanperver bir ERMENİ asıllı TÜRK VATANDAŞI olduğu DUYURULMALIDIR. Canilerin kimler olduğu aklı başında insanlarca anlaşılacaktır. Bu durumda soykırımın yalan olduğu bir kere daha iftiracıların yüzüne vurulmuş olacaktır. Bu görevin sorumluları, başta AKP ve onun ilgili bakanlıklarıdır. Meclistir. Türk halkı onlara her türlü yetkiyi vermiştir. Türk basınıdır. Halk onlara inanmış ve destek vermişti. Ey Türk milleti şunu unutmayınız. Karaktersiz, insanlıktan uzak, yalancı, iftiracı, soykırımcı ülkelerin bir dediğini iki etmeyenleri, artık bir daha sandıktan çıkarmayın. Sizi tarihi yerinize oturtacak, Türkiye'yi kainat devleti yapacak. Size BEN TÜRKÜM derken göğsünüzü kabartacak BTP den başkası asla yar olamaz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017